22 Kasım 2024 Cuma
Ana SayfaManşetİnşaat furyasıyla birlikte insanlar sanayiden soğudu!

İnşaat furyasıyla birlikte insanlar sanayiden soğudu!

En güzel arazilerin daha fazla rant sağlamak amacıyla gayrimenkul projelerine tahsis edildiğini belirten Prof. Dr. Emre Alkin; inşaat furyasıyla birlikte insanların sanayiden soğutulduğunu söyledi.

Türkiye’nin üretmekle ilgili bir sorunu olmadığını dile getiren Prof. Dr. Emre Alkin; ülkemizde üretmekten bıkmış insanlar olduğunu, en güzel arazilerin daha fazla rant geliri elde etmek için AVM’lere ve lüks gayrimenkul projelerine tahsis edildiğini ve bu şekilde insanların sanayiden soğutulduğunu ifade etti.

2019’un küresel ölçekte zor bir yıl olacağına dikkat çeken Alkin, buna rağmen Türkiye’nin negatif büyümeyeceğini söyledi.

“Ülke olarak üretime kafayı takmış durumdayız” diyerek sözlerine devam eden Emre Alkin; Türkiye’nin üretmekle ilgili sorunu olmadığını işaret ederek Türkiye’nin üretmekten bıkmış insanları olduğunu, sanayicilerin önemli bir kısmının bıktırıldığını, Türkiye’de sanayi yapmanın çok zor ve maliyetlerin çok yüksek olduğunu dile getirdi.

“En güzel arazileri AVM’lere çevirelim, daha fazla para kazanalım düşüncesiyle ve inşaat furyasıyla insanları sanayiden soğuttuk” şeklinde açıklamalarına devam eden Alkin; sanayiden soğutmadan dolayı Türkiye’nin cari işlemler açığnda da yapısal bir sorun oluştuğunu kaydederek “İthalatımızın yüzde 85’inden fazlası hammadde, yatırımlara, üretime yönelik. Türkiye ithalat yapamazsa üretim yapamayacak halde” dedi.

Asıl konuşulması gereken konular “Yapısal Reformlar”

Türkiye’de sürekli büyümeden söz edildiğini, ancak, asıl konuşulması gereken konunun yapısal reformlarla kalkınmayı sağlamak olduğuna dikkat çekerek açıklamalarına devam eden Alkin; “Herkesin yaptığını yaparsan, mal ve hizmet üreterek rekabet edersen çok sert bir rekabetle karşı karşıya kalırsın. Çözüm anlamında bir şey ürettiğin zaman farklı olursun. Dünyada milli geliri yüksek ulusların geçmişine bakın. Hiç vergi reformu yok, yüksek ithalat vergisi yok. Ne var, adalet, eğitim, hak ve özgürlükler. Yani yapısal reformlar. Ancak, özgür beyinler çarpıcı, sıra dışı şeyler üretir. Üstü-astı herkesin adalet karşısında eşit olduğu, eğitim seviyesinin yüksek olduğu, herkesin eşit şartlarla yarıştığı ülkede müthiş işler çıkıyor. Çözüm oluşturan ülkeler de genellikle adalet, hak ve özgürlükler, eğitimin yüksek seviyelerde olduğu ülkeler.” şeklinde konuştu.

Bu sene müşterileri elde tutmak ve tahsilatları yapmak önemli

2019’u müşterileri elde tutma ve tahsilatları gerçekleştirme yılı olarak değerlendiren Alkin; eldeki müşterilerin memnuniyetini her sene yüzde 10 artırırsan, cironu da yüzde 10 artırırsın diyerek “Küresel ticarette 2019’un riskleri ABD Başkanı Trump, ticari korumacılık, brexit, jeopolitik riskler ve Suriye. Ticari korumacılık ticari diplomasiyi öldürür, ticari diplomasi ölürse diplomasi ölür, diplomasi ölürse savaş olur. Diplomasinin olması için de ülkeler arasında bir olumlu münasebetin olması lazım, bu münasebeti de ticaretle kuracağız. İngiltere’ye otomotiv ve tekstil sektörü olarak çok ciddi mal satıyoruz, brexit olursa hangi anlaşmayla, nasıl mal satacağız bilmiyoruz. Otomotiv ve tekstil sanayi korku içerisinde. İngiltere ‘ben çıkacağım’ diyor ama oy birliğiyle alınan kararların içinde de var.” dedi.

“Türkiye’de satışların düşmesi geçici”

Türkiye’nin geleceğinin parlak olduğunun altını çizen Alkin; gelişmekte olan 7 ülkenin büyüme performansının IMF, OECD, Dünya Bankası verilerine göre G7 ülkelerinin kat kat üzerine çıkacağına dikkat çekerek “Türkiye’de satışların düşmesi geçicidir. Her karanlığın sonu aydınlıktır. Şirketlerin büyümesi açısından, cirolar açısından, bilançoların gelişmesi açısından sıkıntı yok. Türkiye için en uyumlu büyüme hızı yüzde 5’tir. Türkiye’de bazı işler ters gidiyor ve ters giden işlerin başında tarım geliyor. Tarımın hassasiyetle ele alınması lazım, inşaata benzemez” diye konuştu.

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI