Uzun yıllar ekonominin lokomotifi konumundaki inşaat sektörü, oluşan konut fazlası, buna karşılık yüksek faizler yüzünden baskılanan talep nedeniyle girdi maliyetlerindeki aşırı artışı fiyatlarına yansıtamıyor.
TÜİK verilerine göre 2016 başından Mart 2024 sonuna kadar olan dönemde TÜFE bazında birikimli enflasyon yüzde 693,8 (7 kat) olurken, inşaat maliyetlerindeki artış yüzde 1.361,4’e (13,6 kat) ulaştı. Bu dönemde inşaat sektöründe özellikle malzeme fiyatları aşırı hızlı bir artış gösterdi. Malzeme maliyetlerindeki yüksek oranlı artışta ise özellikle son yıllarda çarpıcı bir vizyon ve konsept değişimi yaşanan inşaat sektöründe nitelikli malzeme kullanımının ve ithal girdinin payının artması etkili oldu.
Maliyetlerdeki hızlı yükselişin caydırıcılığı ile yeni inşaatına başlanan konut sayısında özellikle 2018’den itibaren belirgin bir düşüş yaşandı. Dar ve orta gelirli kesimin konut alma imkanının diplere inmesi nedeniyle sektör daha çok üst gelir grubuna hitap eden projelere yöneldi. Buna bağlı olarak alınan inşaat ruhsatları kapsamındaki binalarda daire sayısı da azaldı. 2017 yılında 1 milyon 405 bin 447 dairelik 161 bin 921 bina için inşaat izni alınmıştı.
İnşaat izni alınan bina sayısı 2018’de 104 bin 509’a, 2019’da ise 56 bin 308’e kadar düştü. İzleyen dönemdeki görece toparlanmayla bu sayı 2020’de 96 bin 204’e, 2021’de 138 bin 449’a yükseldi. 2022’de 127 bin 885’e düşen inşaat ruhsatı sayısı 2023’te de 138 bin 270 adette kaldı. 2023’te ruhsat alınan binalardaki daire sayısı 843 bin 77 adetle 2017’deki sayının neredeyse yarısı düzeyinde kaldı. 2014’te 124 bin 510 olan yapı kullanım (oturma) izni alınan bina sayısı da 2018’de 100 binin altına, 2023 itibarıyla 86 bin 654’e düştü. Oturma izni alınan binalarda 2018’de 894 bini aşan daire sayısı da 2023’te 533 bin 375’te kaldı.
(Haber kaynağı: Naki Bakır – Dünya Gazetesi köşe yazısından alındı)