İnşaat Deryası tarafından, bu yıl ilk defa gerçekleştirilen ‘İnşa Edenler’ gala ve panel organizasyonunda inşaat sektörünün temsilcileri bir araya geldi.
DYO, Pimapen ve Emre Demir İnşaat sponsorluğunda, Bayraklı Bella Vista Event’te gerçekleştirilen kokteylle başlayan etkinlikte İzmir’in önde gelen müteahhitleri, mimarları, yapı malzemeleri sektörü temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda seçkin davetli bir araya geldi.
Onag Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve İnşaat Deryası İmtiyaz Sahibi Niyazi Gültekin, yaptığı açılış konuşmasında 7 yıldır sektörün sorunlarının çözümü ve sektördeki gelişmelerin duyurulması için ekip olarak çalıştıklarını söyledi. Etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür eden Gültekin, “’Sorumluluğumuz, yeşil bir gelecek’ sloganıyla gerçekleşen organizasyon kapsamında Soma Işıklar’da 5 bin ağaç toprakla buluşturacağız. Meslektaşlarımızın kendini ifade edebileceği, projelerini anlatabileceği bir mecra olmak için bu yapıyı kurduk. 2,5 yıl önce de dergimizin ilk sayısını bastık. Bundan sonrada da hem yazılı basın, hem de dijital medya da yer almaya devam edeceğiz. Bu yılki etkinliğimizin adı ‘İnşa Edenler’. Amacımız sektör bileşenleri ve meslektaşlarımızı bir araya getirmek kaynaştırmak ve ‘Kentimize nasıl daha faydalı olabiliriz’ diye çaba harcamak. İnşa Edenler’e bundan sonra da her yıl devam edeceğiz” diye konuştu.
PANELDE DÖNÜŞÜM VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK KONUŞULDU
İnşa Edenler etkinliğinin ikinci bölümünde ise ‘Sorumluluğumuz Yeşil Bir Gelecek’ başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Caner Tan‘ın moderatörlüğünü yaptığı panelde İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk ve İzka İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, sürdürülebilir bir kent için yapılması gerekenleri masaya yatırdı.
İzmir için herkese sorumluluk düştüğünü belirten panel moderatörü Caner Tan, düzenlenen bu toplantının sektörde yeni işbirlikleri ve sinerji yaratması için faydalı olduğunu söyledi.
Tan, “İzmir ülkemizin gözbebeği konumunda. Kentin hak ettiği değeri görmesi için herkese sorumluluklar düşüyor. Sektöre katkı sağlamak için özellikle kentsel dönüşüm projelerinde yerel yönetimler ve özel sektörün güçbirliği içinde kentin geleceği için adımlar atması önemli. Bu nedenle hızlı çözüm alabilmek için özel sektör temsilcilerinin de sürecin içine girmesi gerekiyor. İzmir’in doğru şekilde yeniden imar edilmesi hepimizin sorumluluğunda. İnşaat, ekonominin itici gücü. Hem barınma ihtiyacını gideriyor, hem de istihdam sağlıyor ve katma değer yaratıyor” diye konuştu.
İZMİR 4 AKSTA BÜYÜYECEK
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin de, “Sektörle iletişim halindeyiz, mümkün olduğunca sizlerin sesine kulak veriyoruz. Sektörü ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi ruhsatla ilgili. Bunun için İZTO, EBSO ve STK temsilcileriyle son 3 yılda önemli toplantılar yaptık. Ruhsat aşamasında yaşanan her belediyede ayrı belgenin istenmesi sorununu masaya yatırdık. Evrakların tekleştirilmesi konusunu gündeme aldık. 2010 – 2020 yılları arasındaki büyüme hızımız yüzde 10 – 11 seviyesindeydi. 4 milyonluk kent olarak 2020’ye geldiğimizde 4.4 milyonluk bir kent olmuşuz. Aslında bu kentin üst ölçekli 5 binlik planlarında imara açılan yerleri topladığımızda 6.6 milyon nüfusu barındıracak planları var. İmar yapılması için 5 binlik ve binlik planlarla birlikte parselasyon planlarının da yapılması lazım. Biz son 5 yıldır bunun üstünde çalışıyoruz. Kent merkezinin yoğunluğunu azaltmak için sadeleştirilme yapılmalı. Kent için 4 aks belirlenmiş. Menemen, Kemalpaşa, Seferihisar ve Bornova aksı var. Biz nüfus hesaplarına göre ilçe belediyeleriyle planladığımızda bu arsa arzı problemi de çözülür diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
YAPI SEKTÖRÜNDE PROSEDÜRLER VE VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI
Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk de şunları söyledi: “Ankara ve İstanbul’da daha önce ciddi kentsel dönüşüm işlerine imza attık. Ankara, bir deprem bölgesi olmamasına rağmen bu konuda İzmir’in önünde. İstanbul’da büyük bir kentsel dönüşüm projesine giriştik. Fakat hem belediyelerde hem de bürokrasiyle yürüttüğümüz süreçler ve işlemler iki yılı buldu. Bu uzun bekleme süreci ise bizleri kentsel dönüşüm yerine boş arsa bulmaya itiyor.
Enflasyonist ortamda kamunun ve belediyelerin tek başına bu yükün altından kalkması çok zor. Burada özel sektörün de desteğiyle taşımalı sistemle vatandaşların güvenli rezerv alanlarına yerleştirilmesi ve önümüzün açılmasını bekliyoruz. İzmir’de arsa sıkıntımız var. İnsanlar evleniyor çoğalıyor dolayısıyla yeni konut üretimi her zaman gerekiyor. Kentsel dönüşümde özel sektörün canlandırılması, prosedür ve vergi yükünün de azaltılması konusunda beklentilerimiz sürüyor”
DOĞAYA NE KADAR SAYGILI OLURSAK, GELECEĞE O KADAR DEĞER KATARIZ
Panelde söz alan İzka İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil ise kentsel dönüşümün farklı bir politikayla ele alınması gerektiğine inandığını dile getirdi.
Yeşil şunları söyledi: “Burada kentin çok ciddi bir yapısal yorgunluğu var, çarpık bir yapılaşma var. Bildiğiniz gibi hiç beklemediğimiz bir depreme yakaladık. Burada hala yaralar sarılmaya çalışılıyor. Depremden olduğu kadar bu süreçlerin uzamasından dolayı da hak sahipleri mağdur oldu. Sözleşme ve kontrat yaptıkları firmalar işini yapamaz hale geldi. Bu dönüşümün yapılması ve gelecekte sürdürülebilir olması çok önemli. Kentsel dönüşümdeki bina yenilemeler özellikle merkezlerde trafik sorunu altyapı sorunlarına yani imar karmaşasına yol açıyor. Bu durum kentsel dönüşüm adı altında sürdürülebilir değil. Hak sahiplerinin de yeni evlerinde metrekare anlamında feragat etmeleri gerekiyor. Konut yapılan alanların sürdürülebilir olması ve enerji konusunda da tasarruflu binaların yapılması lazım. Doğaya ne kadar saygılı olursak, geleceğe o kadar değer katarız”