Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2023 Eylül Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi ağustos ayındaki yükselişin ardından eylülde yeniden aşağı yönlü hareket etmiş, buna rağmen eşik değerin üzerindeki konumunu korumuştur. Temmuz ayında dip yapan Beklenti Endeksi ağustostaki yükseliş sonrası, eylülde sabit hareket etmiş olup, endeks değeri hâlen eşik değerin altında konumlanmaya devam etmektedir. Güven Endeksi ağustosta eşik değere yakın bir konumda iken eylülde sınırlı bir azalış ile eşik değerin altına inmiştir. Endeks değerlerinin tamamında görülen bu azalma sonrasında Hazır Beton Endeksi eşik değere gerilemiştir.
Geride bıraktığımız eylül ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre yükselmiş durumdadır. En fazla artış Faaliyet Endeksi’nde, en az artış ise Beklenti Endeksi’nde olmuştur. Beklenti ve Güven Endekslerinin, artışa rağmen eşik değerin altında kalmaya devam ettiği göz ardı edilmemelidir. 3 endeksin durumu da geçen yılın aynı ayına kıyasla pozitif durumda olması nedeniyle Hazır Beton Endeksi de yükselmiş durumdadır.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin eylül ayındaki aşağı yönlü hareketine rağmen eşik değerin üzerinde kaldığını ifade ederken, “Endeks değerlerinin tamamında görülen azalma sonrasında Hazır Beton Endeksi eşik değere gerilemiştir.” dedi.
Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulunan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Mayıs ayının sonundan itibaren seçim atmosferinin bitmesi ve yeni ekonomi yönetiminin politika değişimi ile birlikte bir yandan talep diğer yandan maliyet enflasyonu ile mücadele için çalışmalar başlamıştır. Bunun en belirgin sonucu da kendini yükselen faiz hadleri ile göstermiştir. Politika faizindeki artışlar ile Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin tasfiyesine yönelik atılan adımlar birleşince faizdeki yükseliş hızlanmıştır. Tüm bunların üzerine bankaların kredi verme iştahındaki azalma da eklenince finansmana erişim iyice zorlaşmış durumdadır. Yalnızca inşaat sektörü oyuncularının kullandığı ticari kredilerin değil aynı zamanda konut kredilerindeki zayıflama da inşaat sektörünü önümüzdeki dönemde zorlayacaktır. Tüketici kredileri haziran başından itibaren yavaşlamış durumdadır. Haziran ayından itibaren haftalık bazda 4 hafta negatif büyüyen tüketici kredilerinde haftalık artış hızı %1’in altında kalmıştır. Ticari krediler ise, tüketici kredilerine kıyasla daha ileri bir tarihte, yaklaşık olarak temmuz ayının sonunda yavaşlama göstermiş durumdadır. Haftalık bazda 2 kez daralma gösteren ticari krediler son 3 haftadır istikrarlı bir artış trendindedir. Bir yandan enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda ılımlı bir büyüme sürecinin sağlanması için finansmana erişim kolaylaştırılmalıdır. . İnşaat sektörü gibi ülke ekonomisinin dinamosu mahiyetinde ve istihdamı sırtlanan bir sektörün tüm bileşenleri ile yoluna devam etmesi gerekmektedir.” dedi.