6 mayıs çarşamba günü Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) tarafından organize edilen ve online olarak yayınlanan “Covid-19 Süreci ve Sonrasında Gayrimenkul Sektörü” toplantısında konuşan Nevita International Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda GİGDER Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini ifa eden Ömer Faruk Akbal, burada yaptığı açıklamalarının bir bölümünde “insanlara sadece konut değil, bir yaşam tarzı satmalıyız” diyerek şunları söyledi:
“Daha önce hiç olmadığı kadar gayrimenkul ve turizmde bir korelasyon içerisine girilecek gibi gözüküyor. Turizm ve gayrimenkul birbirini çok tetikleyen iki alan, buna üçüncü olarak sağlığı da eklediğimizde gayrimenkul turizminde de artık bir korelasyon içerisine girilecek. Yani yeni bir denklem oluşacak. Bunun formülünü bugün ortaya koymak belki mümkün değil. Önümüzdeki dönemde yaşayıp göreceğiz.
Yeni dönemde sağlık çok öncelikli hâle geleceğinden dijital mecraları kullanarak uluslararası
yatırımcıyı Türkiye’ye çevirebilmek için çalışmalar yapmalıyız.
Gayrimenkul satarken artık sadece bir konut satmayacağız, bir 3 yaşam ve hayat satacağız. Gel ve satın al değil, gel ve yaşa diyeceğiz.
Bu yeni şartlarda hedef pazarlarımızı revize edip pozisyonumuzu yenileyerek bütün
dünyadan da yatırımcı çekebilecek bir noktaya ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
2019 yılında yabancıya 6 milyar dolarlık bir satış olmuş. Bunun dolaylı olarak etkilediği pek çok sektör var. Bir yabancı gayrimenkule ne kadar yatırım yapıyor? Bunun ne kadarını diğer yan destekleyen ürünlere harcıyor, ne kadar süre Türkiye’de kalıyor, bununla beraber hangi sektörleri ne oranda destekliyor? Bu ürünü ne kadar zamanda satıp Türkiye’den parayı geri çıkarıyor? Bunlarla ilgili bir döngüyü ortaya çıkaracak bir çalışma başlattık.GİGDER’in ana faaliyetlerinden bir tanesi de sadece tek bir kıtaya sığdırılmış yatırımcı değil; her kıtaya farklı bir mesaj iletebilen, Afrika’nın beklentilerini okuyabilen, bu anlamda ilgili kamu kuruluşlarının birbiriyle daha yakın çalışmasını sağlayacak bir mekanizma ortaya koymak. Bu sayede son yıllarda kaybettiğimiz Avrupalı yatırımcıyı çekebileceğiz. Asya pazarı ve Çin, bu krizden kısa süre önce potansiyelini göstermek adına ciddi alımlar ortaya koydu. Biz Çin’i hep vurguluyorduk. 3-5 senedir biz her zaman Çin büyük alıcı, Çin en çok gayrimenkul satın alan ülke diyoruz. Yıllık 90 milyar doların üzerinde gayrimenkul satın aldıkları ifade ediliyor. Hatta bir yıl 127 milyar dolara çıkmışlar. Türkiye’de aldıkları rakam da 1 milyar doların çok altında. Ayrıca Hindistan da hiç bilmediğimiz ve konuşmadığımız bir pazar. Biz Hintlileri, Türkiye’ye nasıl çekebilmenin üzerine sağlıklı politikalar ortaya koymamız gerekecek. Hintlilerin Türkiye’ye ilgi duyacakları bir tanıtım faaliyeti yapmamız gerekecek. Burada kamu kuruluşlarının birlikte hareket etmesi ve ortak bir sinerji oluşturması gerekiyor. Gayrimenkulü de turizmden ayırmadan ve turizmin bir parçası hâline getirerek güzel sonuçlar elde edilebileceğine inanıyorum.”