İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlayacak olan Kağıthane-Gayrettepe etabı 29 ocak pazartesi günü düzenlenen bir törenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı.
Metro Hattı’nın açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ara başlıklar halinde şunları söyledi:
“Bugün trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbulumuzun yükünü hafifletecek bir projemizi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.
İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz. Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kağıthane Metrosu, İstanbullu kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracaktır.
9 istasyondan oluşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Hattımızın devreye girmesiyle birlikte, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arası 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arası 35 dakikaya inecektir.
Bu hatımızın da hizmete alınmasıyla, İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor. Biz söyledik mi yaparız. Ortada bırakmayız. Belediye başkanlığından tutun, daha sonra hükümete geldik ve hükümette de Ulaştırma Bakanlığı olarak bu yolları, hızlı tren hatlarını nasıl yaptıysak aynı şekilde İstanbulumuzda da bunu yaptık. Ama birileri de maalesef hafriyatla ne yaptılar; kim olduğunu biliyorsunuz, benim söylememe gerek yok.
Siyasette parolamız kesintisiz hizmet vermektir. Millete karşı kibirli, nobran davrananlar, siyasette kaybetmeye mahkumdur. 31 Mart akşamı inşallah bunları da hep beraber göreceğiz. Türk siyasi tarihine şöyle bir göz attığınızda bunun sayısız örneğine şahit olursunuz. Milletin yetki emaneti teslim ettiği ancak bunun hakkını veremeyen nice bakan, başbakan, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulduğunu görürsünüz.
Geride hayırla, şükranla yadedilecek bir miras bırakmayı arzu ediyoruz. Siyasetin inişli-çıkışlı yolculuğunda bugüne kadar pekçok zorluk, engel, haksızlık ve hukuksuzlukla karşılaştık. Vesayetin gölgesinin ülkemizin üzerine çöktüğü 1990’lar Türkiyesinde İBB başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak, zorluklar karşısında yılmadık.
Bizim nazarımızda 85 milyon vatandaşımız tamamı, oy tercihlerinden bağımsız olarak eşit şekilde hizmete layıktır. İktidarlarımızın 21 yılı aşkın döneminde, belediyelerimizi siyasi rengine göre ayırmadık. Yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefetle ilgili eleştirilerimizi dile getirdik. Seçimin bittiği gün, sandıktan çıkan iradeye saygı gösterip, hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerlidir. İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmediyse, bunun en büyük sebebi, bizim elimizi taşın altına koymamızdır.
Bu Kağıthane’nin Haliç’e bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz? Gençler hatırlamayabilir, anneleri ve babaları gayet iyi hatırlıyor. Bütün bu pisliği, boğazın o pırıl pırıl temiz suyunu ne yaptık? Biz buraya bağladık. Kağıthane’ye ve Haliç’e bağladık. Ondan sonra buranın suyu tertemiz oldu. Biz yaptık. Söyledik mi yaparız. Bundan sonra da yapacağız. ‘Murat’ımızla yapacağız. Siz de muradınıza ermek istiyorsanız, Murat’a sahip çıkacaksınız. Durmak yok, 61 gün kaldı.”