Deprem kuşağında bulunan Türkiye’de, özellikle yapılaşmanın yüksek olduğu İstanbul ve birçok ilde deprem tehlikesinin yıkıcı etkilerine karşı önlem alınması gerekiyor. Yalnızca İstanbul’da 1999 Marmara Depremi’nden önce yapılan 790 bin bina bulunurken, olası bir deprem sonucu 141 bin binada orta ve üstü hasar bekleniyor. Özellikle deprem riski taşıyan binaların, yapısal güçlendirme için uygun olup olmadığının gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Mapei Genel Müdürü Selman Tarmur; “Binayı yıkıp yeniden inşa etmek yerine yapısal güçlendirme çalışmaları ile binaları güçlendirmek maliyette de %40 tasarruf sağlıyor. Ayrıca su yalıtımı ve ısı yalıtımı binanın depreme karşı daha güçlü hale gelmesini sağlıyor” dedi.
AFAD tarafından yenilenen “Türkiye Deprem Tehlike Haritası”, Hakkari’den Edirne’ye kadar pek çok ilin deprem açısından yüksek risk altında bulunduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul’u bekleyen olası deprem riskine karşı hazırlık yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü iş birliğiyle yayınlanan son rapora göre “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” çarpıcı rakamları gözler önüne serdi.
İSTANBUL’DA 141 BİN BİNADA ORTA VE ÜSTÜ HASAR BEKLENİYOR
İstanbul’un 39 ilçesine yönelik mahallelerdeki bina hasarları, olası can kaybı ve yaralanmalar, altyapı hasarları ile geçici barınma ihtiyacı gibi bileşenlerin analiz edildiği rapora göre, Arnavutköy’de 2 bin, Ataşehir’de 3 bin, Bağcılar’da 10 bin, Bakırköy’de 6 bin, Beyoğlu’nda 4 bin 200, Büyükçekmece’de 9 bin, Çatalca’da 2 bin, Esenler’de 5 bin, Fatih’te 15 bin, Kâğıthane’de 2 bin, Kartal’da 4 bin, Küçükçekmece’de 13 bin, Sancaktepe’de 3 bin, Silivri’de 9 bin, Sultanbeyli’de 45 bin, Tuzla’da 7 bin, Üsküdar’da 4 bin yapıda orta ve üstü hasar meydana gelmesi bekleniyor.
99 DEPREMİ ÖNCESİ YAPILAN790 BİN BİNADA RİSK BÜYÜK
İstanbul’da 1999 Marmara Depremi’nden önce yapılan 790 bin bina bulunuyor. Hazırlanan araştırma sonucu yapıların Bahçelievler’de yüzde 83’ü, Bayrampaşa’da yüzde 91’i, Beykoz’da üçte ikisi, Güngören’de yüzde 90’ı, Şişli’de yüzde 92’si 20 ve üstü; Beşiktaş’ta yaklaşık yarısı, Adalar’da yarıdan fazlası, Eyüp’te ise üçte biri 40 ve üstü yaşta bulunuyor. 40 yaş üstü binaların çoğu ise depreme karşı büyük risk taşıyor.
RİSKLİ BİNALARDA YAPISAL GÜÇLENDİRME ŞART!
Yalnızca İstanbul genelinde 790 bin binada bulunan riske karşın, binaların sağlamlaştırılması alınacak en önemli önlemler arasında yer alıyor. Eski ve riskli binaların yıkılarak yeniden yapıldığı kentsel dönüşüm çalışmalarına ek olarak, uzmanlar tarafından hızlı, güvenilir ve daha az maliyetli ‘Yapısal Güçlendirme Çalışmaları’nın da öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
BİNA GÜÇLENDİRME MALİYETLERİ YIKIP YENİDEN YAPMAKTAN DAHA DÜŞÜK
Türkiye’de 40 yaşı geçen binaların tamamının teker teker yıkılarak yeniden yapılmasının maddi ve manevi olarak uzun bir süreç gerektirdiğini belirten Selman Tarmur, “Aktif fay hattında bulunan ülkemizde, İBB tarafından hazırlanan rapor kapsamında belirtilen rakamlar ne yazık ki şaşırtıcı değil. Bu tablo karşısında yönergelere uyumlu yeni binalar inşa edilirken, riskli binalar da yapısal güçlendirme çalışmaları ile kurtarılabilir. Binayı yıkıp yeniden yapmaya göre çok daha kısa sürede tamamlanan yapısal güçlendirme çalışmaları sayesinde riskli binalar, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40’ına veya daha düşük bir rakama güçlendirilebilir” dedi.
RİSK ANALİZİNE YÖNELİK GÜÇLENDİRME PROJESİ HAZIRLANMALI
İstanbul’daki kamu binalarında yapılan iyileştirmelerin yanı sıra konutlardaki riskin dikkate değer olduğunun altını çizen Selman Tarmur, “Eski yöntemlerde, mühendislik hizmeti alınmaksızın yapılmış veya eski yönetmeliklerin günümüz yönetmelik şartlarını sağlamamasından dolayı; binalarda deprem performans tespiti çalışması yapılmalı ve binaların olası depremde sergileyecekleri davranışları ortaya çıkarılmalıdır. Eski binalardan yapısal güçlendirmeye uygun olanlarının tespit edilerek güçlendirilmesi gerekir. Güçlendirme projesi yapan Mapei bayileri başvuruda bulunan binalarda hasar tespit çalışmaları gerçekleştiriyor. Yapıların risk faktörlerini ölçümlemek için alanında uzman inşaat mühendisleri aracılığı ile bilgilendirme amaçlı dayanıklılık raporu hazırlıyorlar. Tespit çalışmaları kapsamında binanın kolonlarından ve zemininden örnek parçalar alarak ölçümlerini gerçekleştiriliyorlar. Bu ölçüm sonuçları kapsamında günümüzde uygulanan çelik ve betonarme sistemler ile binalar dıştan güçlendirilirken, FRP ya da diğer deyişle lifli polimer (karbon lifli polimer) ile yapısal elemanlar güçlendiriliyor. Ayrıca sismik izolatörler ile binanın iç yapısına az ya da hiç müdahale edilmeksizin binalar güçlendirilebiliyor” diye konuştu.