Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’da İETT'nin toplu taşıma araçlarını kullanan kişi sayısı, son 5 yılda iki katına çıktı ve geçtiğimiz yıl 1 milyar 306 milyon 963 bin 973 yolcu toplu ulaşım araçlarını kullandı. Toplu ulaşım ağları ve 3. köprü, 3. havalimanı gibi projeler gayrimenkul fiyatlarında artışa sebep oluyor.
Keller Williams Türkiye Ülke Direktörü Emre Erol, toplu ulaşım ağlarının gayrimenkul sektörüne etkisini değerlendirdi. Erol, “Yapılan araştırmalara göre kiraladığı ya da satın aldığı evin toplu ulaşıma yakınlığı benim için ilk sırada diyen tüketici oranı yüzde 40. Azımsanmayacak bu oran yüksek talebi kanıtlar nitelikte, bu talep karşısında markalı projeler de atağa geçiyor. Yeni projeler ile değerlenen bölgelerde fiyat da artıyor” dedi.
Özellikle 3. köprü inşaatıyla birlikte Arnavutköy ilçesinin ciddi değer kazandığını ve kazanmaya devam edeceğini belirten Erol, “14 milyonu aşkın kişinin yaşadığı İstanbul’un ulaşım alt yapısı bu yoğunluğu kaldıramıyor. Toplu taşıma araçları trafiği hafifletmenin yanı sıra sağladığı zaman tasarrufunu da unutmamak gerekir. Toplum bu konuda bilinçlendirilmeli. Lokasyon, markalı projelerin yer seçiminde de ilk sıralarda yer alıyor. Proje geliştiricileri yeni projelerini metro hattına yakınlığını ve önümüzdeki dönemlerde genişlemesi muhtemel metro güzergahını göz önünde bulundurarak değerlendiriyor. Özellikle Anadolu Yakası’nda bazı ilçelerin potansiyeli oldukça yüksek. Kartal, Sancaktepe ve Fikirtepe kentsel dönüşüm çalışmalarının da etkisiyle son dönemde oldukça değerlendi. Markalı projelerin buralarda yüksek maliyetli yatırımlar yaptığını görüyoruz. 3. havaalanı çalışmaları ise Kayabaşı ve Arnavutköy’de gerek arsa fiyatlarını gerekse de gayrimenkul fiyatlarını arttırdı.” dedi.
”
Erol, “Son yıllarda hız kazanan kentsel dönüşüm çalışmaları kira fiyatlarının artmasına sebep oldu. Evi yenilenen mal sahipleri yakın çevrelerde geçici süreyle kirada oturmayı tercih ediyor. Bu durumda kira fiyatlarında da artış yaşanmasına zemin oluşturuyor. Bunun yanı sıra özellikle İstanbul’da üniversiteye yerleşen öğrencilerin de piyasanın hareketlenmesine katkı sağladığını söyleyebilirim. Talep arttıkça kiralar da artıyor. Burada yaşanan en büyük problem ev sahiplerinin kendi hesaplarına göre evlerini kiraya vermek istemesi. Aynı bölge içinde birbirine emsal teşkil eden evlerde kiralar çeşitlilik gösteriyor.” dedi.
