Emlak piyasasında küresel fiyat artışlarını ölçen Knight Frank firması tarafından her çeyrekte yenilenen “Global Kentler Fiyat Endeksi” verilerine göre Dünya Emlak Fiyat artışında ilk üç Türkiye’den çıktı.
150 şehir arasında, 12 aylık dönemde konut fiyatlarının yüzde 28.1 arttığı İzmir birinci, Ankara yüzde 26.4’lük artış oranı ile ikinci olurken, İstanbul yüzde 20.2 ile üçüncü sırada yer aldı.
Listeyi değerlendirerek Türkiye genelinde gayrimenkul piyasası hakkında bilgiler veren Endeksa.com Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, Türkiye genelinde değer artışı olan illerin çok daha fazla olduğunu ve yüzde 40-50 artış gösteren illerin olduğunun altını çizerek “Aslında en fazla artış İzmir’de görülse de İzmir bizim listelerimizde listenin ortasında yer alıyor. Muğla, Antalya, Diyarbakır, Gaziantep illerimizde yüzde 39-50 oranında artış var. Buradaki sıralamanın çok çok üstündeyiz aslında. Uzun süredir bu listenin alt tarafında yer alıyorduk. 2018’den bu yana Türkiye’de gayrimenkul piyasası düşüş trendi gösterdi. Faizlerin düşüşüyle birlikte açığı kapatan bir hamle oldu ama Endeksa verilerine göre konut satış fiyatları Türkiye genelinde son 1 yılda %25.8 artış gösterdi. Bazı illerdeki artış bu oranın oldukça üstünde. Örneğin Muğla’da son 1 yıllık değer artışı Muğla’da %40.56, Antalya’da %39.72 seviyesinde” dedi.
Öğüt açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu listede yer alan Berlin, St. Petersburg, Seul ve Lüksemburg ülkelerine baktığımızda onlardaki gayrimenkul piyasası biraz daha oturmuş durumda. Gerek politikaları gerekse orada daha eski yapılı konutların olması nedeniyle el değiştirmenin çok düşük olduğu bölgeler buralar. Londra’da da aynı durum söz konusu. Bizde ise faizlerin etkisiyle çok daha hızlanmış bir piyasa söz konusu. Bu liste, gören bir insanın Türkiye’ye gelip yatırım yapması açısından cezbedici bir liste.
Ankara’da 1.800-1.850 TL olan ortalama bir metrekare birim fiyatı vardı, şu an 2.050 TL’lere çıkmış durumda. Türkiye’de trendin geneline baktığımızda yaşanan yükseliş ivmesi Ocak 2014’ten beri çok şaşırtıcı değil. Piyasa tamamen düz bir şekilde yükselmiş olsaydı zaten bu seviyeleri görmüş olurduk. Burada şaşkınlık yaratan durum 2018’lerde yaşanan düşüş. O düşüşün üzerine bu yükseliş bir şaşkınlık yarattı. İnsanlarda “Bu fiyatlar neden bu kadar arttı” diye bir soru işareti oluştu. Yükselişin süreceğini de öngörüyoruz. Eldeki stokların azalmasıyla birlikte üretim başladı ve üretim de yeni maliyetlerle başladı. Artık daha pahalıya mal edilen konutlar piyasaya gelmeye başlıyor. O yüzden bu fiyat yükselişi sürecektir.
Üreticilerin maliyetleri yüzde 40-50 arttı. Piyasaya çıkacak ürünler de daha yüksek fiyatlı olacaktır. “Daha konut fiyatları düşer mi, daha ucuza alır mıyız” beklentisinin karşılık bulmayacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki zamanda da bu fiyatlar daha az olacaktır. Bu kadar agresif bir sıçrama yaşanmaz ancak daha az tempoda yükseliş trendi sürecektir.
Yabancıya konut satışı noktasında ise iyi bir piyasa izlenimi görünüyor ama hareketli piyasalardan da korkulur. “Bir sonraki ayı gözlemleyelim, öyle yatırım yapalım” içgüdüsel davranış şekli vardır. Bunun etkisini hemen görmeyebiliriz. Yurt dışından yabancı yatırımcılar bir müddet gözlem yapıldıktan sonra yükselen bir gayrimenkul piyasasına yatırım yapmak isteyeceklerdir. Doların pozisyonu ülkemizde belli. Yabancı yatırımlar için daha yüksek kapasiteli kaliteli ürünü almak daha mümkün hale geldi. Çok hızlı olmasa da yıl sonuna kadar bir hareketlilik görebiliriz. “