Mimarlar Odası, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin sadece kat adeti belirlenmiş olan imar adalarında planlarda yeni düzenleme yapmadan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Planlı Alanlar Tip Yönetmeliği’nde arttırılan kat yüksekliklerinin uygulanmasına olanak sağlayan kararının iptali için dava açtı. Mimarlar Odası dava açmadan önce başta İzmir’in simgesi Kordon olmak üzere bu kararla kent genelinde mevcut yüksekliklerin 10 metre artacağı uyarısı yapmıştı.
Mimarlar Odası, İzmir’de tartışma yaratan kat yüksekliği kararını mahkemeye taşıdı. Büyükşehir Belediyesi’nin 13 Mart 2015’te yaptığı Meclis toplantısında Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde uygulanan yürürlükteki 1/1000 ölçekli planlarda bazı imar adalarında kat adetleri, bazı adalarda ise eski yönetmeliklerde tariflenen bina yüksekliklerinin yazıldığı, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde değişen ölçüler nedeniyle sadece bina yüksekliği ölçüsü yazılan imar adalarında tereddütler oluştuğuna dikkat çekildi.
İlçelerde uygulama birliği sağlamak için Türkiye’deki tüm belediyelerde geçerli olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği kapsamında yürütülmesine karar verildi. Buna göre de yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında sadece kat adeti belirlenmiş imar adalarında, planlarda yeni bir düzenlemeye gerek kalmaksızın yürürlükteki imar yönetmeliklerinin tariflendiği yüksekliklerin uygulanılması kararı çıktı. Bina yüksekliği belirtilen imar adalarında ise, bunların yerine kat adetleri konulması uygun görüldü.
Mimarlar Odası, bu meclis kararıyla kat yüksekliklerinin, konut yapılarında 2.60 metreden 3.5 metreye, ofis ve turizm yapılarında 3 metreden 3.80 metreye, ticaret bölgelerinde ve zemin kat ticaret olarak belirlenen yerlerde zemin katlarda 3.0 metreden 4.50 metreye, asma katlı zemin katlarda 5.50 metreye; konut bölgelerinde ise zemin katlarda 4.00 metreye çıkarılarak uygulama yapılabilir hale gelebileceğine dikkat çekti. Dava dilekçesinde, "Meclis kararının kentin yapılaşması tamamlanmış bölgelerinde kapsamlı imar planı revizyonları yapılmadan uygulanması halinde kentler yaşanamaz hale gelecektir. Adeta caddeler ışıksız ve havasız; sokaklar karanlık daha boğucu mekanlar haline dönüşecektir" uyarısı yapıldı.
Dava konusu meclis kararının hayata geçirilmesi ile sahile paralel ve yüksek yapılaşmasından dolayı kent içine hava girişini engellediği, denizden görüntüsü nedeniyle ’Çin Seddi’ benzetmesi yapılan binaların daha da yükseleceğini belirten Mimarlar Odası, "Kordon ve Körfez kıyılarında İzmirlilerin Çin Seddi benzetmesiyle tanımladığı mevcut 24.80 metre olan yapı yüksekliği dava konusu meclis kararı ile 10 metre daha artırılarak 35 metreye çıkarılacak, Karşıyaka, Güzelyalı kıyılarında yapı yükseklikleri 8 kat olan bölgelerde ve ana caddelerde 10 metre, 5 katlı bina bulunan sokaklarda ise 5 metre daha artırılarak yükseltilecektir. Bu plansız ve plana aykırı gelişme ise kentin tamamen iflası anlamına gelmektedir. İmar Kanunu eki yönetmeliklerde, yapı yüksekliklerinin yol genişlikleri ile doğrudan bir ilişkisi bulunmaktadır. Cadde, sokak, yol genişliklerini ’Mekansal Plan Yapım Yönetmeliğine’ uygun olarak artırmadan yapı yüksekliklerinin artırılması, imar planlarının öngördüğü yapı yüksekliklerinin yönetmelikle değiştirilmesi, İmar Kanunu’na açıkça aykırılık teşkil etmektedir" itirazına dava dilekçesinde yer verdi. Bu nedenlerle meclis kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.
Mimarlar Odası kat yüksekliği artışıyla özellikle İzmir’in simgesi Kordon başta olmak üzere sahilde silüetin bozulacağı gerekesiyle tepki göstermiş, Büyükşehir Belediyesi, Bakanlığın çakırdığı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’ni adres göstermişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise değişikliğin aynı yoldan yüz alan parsellerin dörtte üç oranında yapılaşmış imar adalarında uygulancağını, Kordon’da yüzde 100’e yakın yapılaşma olduğu için uygulanmayacağını açıklamıştı.
Hürriyet