İstanbul’un Kartal ilçesinde mart 2019’dan bu yana yıkılan metruk bina sayısının 107’ye yükseldiği açıklandı.
Kentsel dönüşüm, riskli yapı raporu veya ilgisizlik nedeniyle kaderine terk edilmiş yapılar için 2019 yılından beri gerçekleştirilen hummalı çalışmalar, Başkan Gökhan Yüksel’in öncülüğündeki Kartal Belediyesi’ne İstanbul’da rekor getirdi. Kayıtlara göre İstanbul genelinde en çok metruk bina yıkan ilçe belediyesi olan Kartal Belediyesi’nin söz konusu çalışmaları, diğer belediyelere de örnek oldu.
Metruk binalarda yıkım süreci nasıl işliyor?
Kartal Belediyesi; hakkında riskli yapı raporu olduğu ve boşaltıldığı halde yıkımı gerçekleştirilmeyen binalar ilgili gerekli yazışmaların tamamlanmasının ardından yıkımlarını gerçekleştiriyor. 6306 sayılı yasa gereği önce sahipleri tarafından yıkılması beklenen; ancak yasal süre içinde sahipleri tarafından yıkılmayan metruk binalar, Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından yıkılıyor. Binaların yüksek ve büyük olması durumunda ise yıkımlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerinden destek istenerek yapılıyor. Sahipleri tarafından ilgisizlik sonucu metruk hale gelmiş yapılar için de uzun bir yazışma süreci gerçekleştiren ekipler, gerekli yasal süreyi bekleyerek mal sahiplerine ya da yasal temsilcilerine yapılan resmi tebligatların ardından yıkım sürecini başlatıyor. Çevre halkının şikâyetçi olduğu ve başta uyuşturucu madde kullananlar olmak üzere yasadışı işlerin mekânı haline gelen metruk binaların yıkımlarının tamamlanmasının ardından, yıkım ücreti için yapıların tapularına şerh konuluyor.
Yıkım başlamadan önce metruk yapının yakın çevresinde can güvenliği alınıyor
Metruk binaların yıkımından önce zabıta memurları ve ekipler binaların içini, en ince ayrıntısına kadar kontrol ederek yıkım sırasında içeride her hangi bir canlının kalmamasını sağlıyor. Başta kedi, köpek olmak üzere kuşlar için de binalar köşe bucak kontrol ediliyor. Çocuklar için de büyük risk oluşturan binalar birkaç kez yapılan bu kontrollerin ardından dakikalar içinde yerle bir ediliyor ve bulunduğu alan risksiz hale getiriliyor. Yıkımlar sırasında gerekirse yaya veya araç trafiği durdurulurken çıkan tozun asgari düzeyde kalması için yıkım alanına özel bir araçla sürekli olarak tazyikli su sıkılıyor.