2016’da her alanda olduğu gibi ekonomide yaşanan iniş ve çıkışlara rağmen gayrimenkul sektörü GÜÇLÜ TÜRKİYE için bir araya geldi ve büyük sınavı başarıyla tamamladı. Global ekonomideki tedirginlik başta olmak üzere referandum süreci ve diğer belirsizliklerden derinden etkilenmeyen inşaat sektörünü dinç tutan faktörlerin başında hükümetin iç ve dış yatırımcılara dönük teşvikleri büyük rol oynadı. Özellikle yabancı yatırımcılara yönelik atılan adımlar rakamların geçmişe göre göz doldurucu seviyelere gelmesini sağladı. Ülkemizde 1 milyon dolarlık gayrimenkul yatırımı yapan her yabancı yatırımcıya sağlanan vatandaşlık hakkının yanı sıra gurbetçiler için hayata geçirilen KDV indirimi gibi olumlu hamleler sektörün geleceğine önemli ölçüde ayna tutuyor. Nitekim, 16 Nisan’da yapılan referandumun ardından Katar’da gerçekleştirilen dev organizasyon, gayrimenkul sektörünün global ekonomi açısından da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Expo Turkey by Qatar 2017'nin kurdelesinin kesildiği andan itibaren oluşan sinerjinin sınırları aşması, gayrimenkulün Türkiye ve Katar ekonomilerine daha fazla katkı sağlamada itici güç olacağını bir kez daha ispatladı. Tabi ki bu sinerjinin faydaya dönüşmesinin yolu sürdürülebilir işbirlikleri ile mümkün olacaktır. Doha'da 30 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen üç günlük dev organizasyona katılan firmaların bundan sonra uzun ve sürdürülebilir işbirlikleri için ‘ben de varım’ diyebilmesinin yolu sadece Türkiye değil Katar cephesinin de gayret içine girmesiyle mümkün.
*****
İster gayrimenkul olsun, ister mobilya ya da bilişim ülkemize katma değeri olan her sektör daha fazla desteklenmeyi hak ediyor. Katar Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Muhammed Bin Ahmed Towar Al Kuwari'nin fuarın açılışında dile getirdiği, “Katar yatırım platformunda Türkiye iş dünyası temsilcilerini daha güçlü bir şekilde görmek istiyoruz ve bu doğrultuda her türlü desteği vereceğiz” sözleri mutlaka yerini bulmalıdır. Bu noktada Dap Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz’ın konut satışı odaklı yurt dışı tanıtımlarının, Emlak Konut GYO, TOKİ ya da Şehircilik ile Turizm bakanlıklarının dahil edilmesiyle oluşturulan bir fonla yapılması çağrısı da yabana atılmamalıdır. Ziya Beyin vurguladığı gibi Araplar Karadeniz'i seviyorsa onlara o bölgeyi, İngilizler nereyi seviyorsa onlara da oraları tanıtmak lazım. 20-30 tane büyük geliştirici firmanın bir araya gelip ofis açarak müşteri çekme yarışında yalnız bırakılmamaları gerekiyor. Yıllık 5 milyar dolarlık yabancıya konut satış potansiyeli, Londra’nın sadece bir aylık potansiyeli kadar ise burada yanlışlık var demektir. . . Bu yanlışlığın düzeltilmesinde sektörün temsilcilerinin yalnız bırakılmaması ülke menfaatine olacaktır.
Sonuç olarak, ben – sen kavgasından uzak duran ve ülkesinde faydalı müteşebbis isteyen bir hükümetin bu çağrılara, fikirleri bürokrasiye kurban etmeden kulak vermesini bekliyoruz. Umarız, Expo Turkey by Qatar 2017 sonrası oluşan rüzgâr buna vesile olur.
