Yenilenen Hürriyet Emlak Yaşam Eki’nin tanıtıma katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Ülkemizi salaş, kaçak, depreme dayanıksız enerji salan yapılardan arındırmamız lazım. Bu artık Türkiye’nin olmazsa olmazıdır. Beklemeye tahammülümüz yok." dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, şunları söyledi:
"Biz Türkiye olarak tarafsız gözle baktığımız zaman çok ciddi değişim ve gelişim içerisindeyiz. Bugün dünyanın neresinde olursa olsun bir karar verileceği zaman Türkiye’nin fikrine ihtiyaç duyuluyor noktasına geldi. Ülkemiz gelişti gelişiyor, gelişecek. İnşallah ülkemizin insanları çok daha mutlu refah içerisinde yaşayan noktaya gelecek bunu hep birlikte başaracağız.
Dünya şehirleşiyor. Dünya yüzde 55'e varan bir oranla artık şehirleşti. Ülkemizde bu oran yüzde 80’lere doğru gidiyor. Şehirlerinizi düzenli hale getirmedikçe tretuvarlarınızdan tutun meydanlarına ulaşımına kadar yeşil alanlarına kadar varıncaya kadar birbiriyle eğitim, sağlık, ticaret sanayi gibi ilintili konuları gereğinde medeni hayatın modern hayatın getirdiği noktalara getiremezseniz gelişmiş bir toplum olamazsınız.Türkiyemize baktığımızda çok küçük köyleri hesap etmezsek. Kasaba ve şehirlerde yaklaşık 20 milyon birim konutumuz var. Bunlardan 5 milyonu ya değişti ya yapılan yeni konutlarla 20 milyona ulaştı. Son dokuz yılda 5 milyon konut üretildi. Bunun 500 binini devlet eliyle TOKİ üretti, bunun büyük bir bölümü fakirlere ve orta gelir grubuna,yoksullara kentsel dönüşüm için üretilen konutlar. Bir bölümü de özel sektörle kaynak ortaklık halinde kaynak geliştirmek için üretilen konutlar. Özel sektörle devletin ürettiği konutlar 5 milyonu aştı biraz. Bunlar göreceli olarak mühendislik hizmeti olan çevreye duyarlı ve ısı yalıtımı yönünden büyük ölçüde iyi dizayn edilmiş binalar. Bu bir dönüşümdür. Kentsel dönüşümdür."
BEKLEMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
Bunu daha sosyal odaklı, şehir eksenli fakir fukarayı koruyacak tarzda hatta bugün gelinen nokta itibariyle afet riskli alanların dönüşümü şeklinde yapılandırarak çok daha hızlı devam edilmesi gerektiğini belirten Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
"Tabii ki bugünden yarına olacak iş değil. Biz bunu 3-5 senede yaparız dersek hem kendimizi kandırmış oluruz ne de siz inanırsınız. Bunu acil olarak hem kısa hem de uzun vadeli programlarda 2-5-7-10-15 ve 20 senelik bir periyot içerisinde ülkemizi salaş, kaçak, depreme dayanıksız enerji salan yapılardan arındırmamız lazım. Bu artık Türkiye’nin olmazsa olmazıdır. Beklemeye tahammülümüz yok. Tabii ki Türkiye’de mülkiyet yapısı var. Dünyada var değişik değişik mal canın yongasıdır. Mülkiyet anayasal bir haktır. Fakat geldiğimiz nokta itibariyle şuan hayat, yaşama ve can hakkı daha öne çıktı. Şimdi mecliste olan yarısı görüşülmüş olan yasamızın ismi ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü’ yasası bunun eksenine, vitrinine ana kaidesi üzerine can güvenliğini koyduk. Endenozya Açe’de dün deprem oldu. 9.2 diyorlar. 8.6 diyorlar. Denizde olduğu için Tsunami tehlikesinden bekleniyor. 2004 yılında olan depremde 235 bin cana mal oldu. Allah kimseye göstermesin. İstanbul’da bundan daha şiddetli bir deprem bunu nasıl büyük bir yıkım meydana getirebileceğini hiçbirimiz düşünemeyiz. Türkiye bir fay hattı üzerinde bulunuyor. 24 bin 500 kilometre uzunluğunda fayın üzerindeki bir coğrafya üzerinde yaşıyoruz.
Dünyada bundan 40 sene önce Japonya’da, Kaliforniya’da olduğunda da insanlar ölüyordu. Ama artık deprem olduğunda çocuklar dalga geçiyor. Bir taraftan avize sallanıyor, bir taraftan çocuklar sallanıyor. Sadece Tsunami tehlikesi var. Onun dışında bilim yeni tedbirler geliştirmeye çalışıyor. Biz Japonya’nın 40 sene önce olduğu durumdayız. Kentsel dönüşümde ise İspanya’nın, Güneykore’nin 35-40 sene önce olduğu durumdayız."
YASANIN ÇIKMASIYLA İNŞAAT SEKTÖRÜ GELİŞECEK
Türkiye artık kişi başına gelirin 10 bin doları aştğıını belirten Bakan Bayraktar, şunları söyledi:
"15 bin dolara gidiyoruz. İspanya 15 bin doları geçince başarılı oldu. AB’ye girince ciddi kaynak aldıktan ve kentsel dönüşümde başarılı oldu. Biz bilgiyi iyi okuyabilirsek, teknolojiyi iyi kullanabilirsek vatandaşlarımızın desteğiyle. Devlet-vatandaş işbirliği içinde. Üniversiteler ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde. Çıkartacağımız kanunla biz ortamı, iklimi hazırlayacağız. Vatandaş kendisi yapacak. Tamamen vatandaşa bırakıyoruz. Eğer vatandaş yapmıyorsa, belediyeler yapmıyorsa. Yaptırım gücü daha fazla olsun diye valileri işin önüne koyuyoruz. Diğer taraftan devlet kanadıyla TOKİ eliyle yürütmeye çalışacağız. Ama ana ekseni vatandaş eksenli olacak. Kendi işini kendi yapacak. Yine tabii ki vatandaşların hakkı kaybolmasın diye idari yargıya gitme hakkı var. Ama yıkımlarda afet riskine karşı dayanma gücü olmayan binalar, bilimsel kuruluşlar tarafından tespit edilirse. Bir üst kurula itirazda yapılabilicek. Ondan sonra yürütmeyi durdurma verilmemesi noktasında yasanın çıkmasını talep ettik. Meclisten böyle geçerse. İşin hızı için yürütmeyi durdurma verilemeyecek. Ama mahkeme sonucuna göre tazminat hakları olabilecek. Yasanın çıkmasıyla Türkiye’de inşaat sektörü gelişecek canlanacak. Cari açık azalacak. Tüm yatırımlarda inşaatlarda kullanılacak malzeme yerli üretim olacak. Yerli üretime kalite gelecek. En önemlisi Türkiye’de mühendis, mimar müşavirlik sisteme çok gelişecek."
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ İBADET DUYGUSUYLA YAPACAĞIZ
Bakan Bayraktar Kentsel Dönüşüm kanunun detayları ile ilgili ilgili şunları dile getirdi:
Bir azınlık var "bu işi siz yapamazsınız, siz yapmayın" diyen bir kesim var. Kentsel dönüşüm adı altında rantsal dönüşüm yapacağımızı düşünüyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Bu iş eğer ibadet duygusu içersinde olmazsa, vatan eksenli bir düşünceyle olmazsa bu işte başarılı olamayız. Bu işin maddi boyutu var, manevi boyutu var, inanç boyutu var. Bu değerler unutulmamalıdır." dedi.
DÖNÜŞÜMÜ VATANDAŞA YAPTIRACAĞIZ
"Bu çıkartacağımız kanun çerçevesinde kentsel dönüşümü halka yaptıracağız. Biz ortamı ve iklimi hazırlayacağız. 3'te 2'lik çoğunluğu şart olarak getiriyoruz. Bir ana gayrimenkulde, ana parselde 3'te 2'lik, nitelikli çoğunlukla karar verildiyse, biz devlet olarak "size ağmağdeyiz" diyip her türlü kolaylığı sunuyoruz. Bu koşul oluştuğunda ilgili gayrimenkul yada parselde istediğiniz gibi tasarruf edebilirsiniz. İster kendiniz yapın. İsterseniz yıkın, ister arsa olarak ister tarla olarak kalsın, ister kiraya verin, hasılat paylaşımıyla satın. Tamamen seçimi vatandaşa bırakıyoruz. Kentsel dönüşümde belediyeler, valiliklerin ve tüm kamu kurumu ve kuruluşlarının yaptırımı olacak. Mülkte anlaşmaya varamayan 3'te 1'lik kısmını da unutmadık. Biz devlet olarak SPK'ya bağlı ekspertizlerle değerini veriyoruz ve anlaşmaya varan kesime öncelik tanıyarak açık artırmayla satışa çıkarıyoruz. Böylece mülkte yada arsada azınlığın hissesini de çoğunluk almış oluyor. Sorunlar da ortadan kalkmış oluyor. Hisseleri kimse almazsa 3'te1'lik kısmını da ekspertizini çıkarıp, hazine adına tapusunu biz alıyoruz. Böylece sorunları da ortadan kaldırmış oluyoruz. 3'te 2'lik kısıma uyum sağlayacağız. Kayıtsız şartsız mülklerini nasıl değerlendirmek isterlerse uyum sağlayacağız." dedi.
