22 Kasım 2024 Cuma
Ana SayfaSektörden Haberler'Kentsel dönüşümde 4 katlı bina yıkılıp 8 katlı bina yapılıyor'

‘Kentsel dönüşümde 4 katlı bina yıkılıp 8 katlı bina yapılıyor’

Şehir Plancıları Odası  Ankara  Şubesi Kahramanmaraş Şubesi İl Temsilcisi Muzaffer Akyol,  kentsel yenilemenin şehir plancılığına uymadığını belirterek, "Kentsel yenileme, 4 katlı binanın yıkılıp, yerine 8 katlı binanın yapılmasıdır. Bu plancılık bakımından çok uygun değildir" dedi.

 Akyol, şunları söyledi:

"Bu oluşturulan akslara göre de planlar işletildi. İşletilmeye de devam ediyor. Planı da Valilik onayladı. Valilik onaylarken, Kahramanmaraş Belediyesi de işin içindeydi. Onay makamı İl Özel İdaresi ile Valilik makamıydı. Master Planı çalışması olmadı. Yeni yönetmeliğe göre planlanan alanda inşaattan önce jeoloji mühendisleri tarafından sondaj çalışması yapılıyor. Fay Hatlarına uzaklık, yakınlık sismik etütler yapılıyor. Buna göre de planlarda katlar belirleniyor. Bizde ona göre kat mevzuatlarını oluşturuyoruz. 

Daha önceden Türkiye'de mekânsal kat yönetmelikleri oluşturuldu. Planlanan alanlar ile ilgili kat yönetmelikleri yayınlandı. Zaten bu alanlarda bazı şeyler sınırlandırıldı. Kat yükseklikleri, çekme mesafeleri, kent estetiğine dâhil envanterler bunlar düşünülerek planlar işleniyor. Bunların etkilerini şuanda görmemiz mümkün değil. Çünkü planlama gelecek için yapılır ve geleceğe etkileri 10 yıl sonra gözükmeye başlar. Plancılar bir yol çizer, o yol üzerinde yapılaşmalar başladıktan sonra o yolun, kente kazanımları ortaya çıkar. Bu da süreç olarak 5-10 yılda kentte gözükmeye başlar."

Estetiği kötü bölgelerde kentsel dönüşüm yapılıyor

Kentsel dönüşümün olduğu mahallelerin eski yapılaşmaların olduğu mahalleler olduğuna işaret ederek "2 katlı, tek katlı kaçak inşaatların, olduğu mahallelerdir. Bunlardaki dönüşüm depremden ziyade kent estetiğini bozmasındandır. Bu alanlarda kaçak inşaat olduğu için mevzuata göre hazırlanmamış binalardır. Katların düşük olması depremden daha az zarar göreceğimizin anlamına gelmez" diyen Akyol, şöyle devam etti:

"Bununla ilgili Elazığ depremi yaşandı ve oradaki köylerde insanlar hayatlarını kaybetti. Orada kerpiç evler yıkılmıştı. Bir kentin küçük katlı olması, 2 katlı veya tek katlı olması, orada depremden sonra insanların öleceği anlamına gelmez. Oradaki sorun binanın yapılış şeklidir. Binanın yapımı hem plana hem de mevzuata uygun yapıldığı zaman, direnç noktaları farklı olacaktır. Çünkü bin inşaat yapılmadan önce sondaj yapılıyor. Raporlar hazırlanıyor. Ona göre de proje belirleniyor. 

Burada önemli olan mevzuata uygun binaların yapılmasıdır. Yapılacak binanın statiğinin iyi oturması gerekiyor. Depremlerde 2 katlı binalarda yıkılıyor. Önemli olan binanın sağlıklı şekilde yapılmasıdır. Kentsel Dönüşüm yapılan yerler fay hatlarından ziyade, heyelan riskinden dolayı boşaltıldı. Boşaltılması da gerekiyordu. Yusuflar Mahallesi, Kentsel Dönüşüm alanıdır. Orada yeni binalar yapılacak. Çünkü binayı yıkarken o bölgeyi de düşünmek gerekiyor. O kente kattığınız yer hem estetik açıdan iyi olmak zorunda, hem tasarımı iyi olmak zorundadır. Ona göre çalışmalar yapılması gerekiyor."

Yeni yerleşim yerleri için saha çalışmaları var 

Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi İl Temsilcisi Muzaffer Akyol, gecekondu mahallelerinin kentsel dönüşüme alındığına dikkat çekerek; "Yüksek katlı binalar yapılıyor. O bölgedeki arsa fiyatları değişiyor" dedi. Muzaffer Akyol, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Şuanda yeni yerleşim yerleri için rezerv sahalar çalışmamız var. Bunu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ile yürütüyoruz. Tam olarak sahalar netleşmedi. Ancak, rezerv bölgeler oluşturulacak. Bazen kentsel dönüşümler farklı amaçlarla da kullanılıyor. Gecekondu mahallesi kentsel dönüşüme alınıyor. Yüksek katlı binalar yapılıyor. O bölgedeki arsa fiyatları değişiyor. Her gecekondu sahibi bir tane daire alıyor. Daire geldikten sonra daireyi satıp, yan taraftaki başka alana kaçıyor. Bununla ilgili örnek olarak Ankara'da portakal çiçeği mahallesi vardır.

Yine kentsel dönüşüm kapsamında yapılmış bir bölgedir. O mekânda yüksek katlı binalar yapılıyor. Ancak, oraya gelen vatandaşlar, daireleri kabul etmiyor. Daireyi satıp, yandaki alana gecekondu kurup, yeniden gecekondu mahallesi oluşturuyor. Burada önemli olan şey, kaçak inşaatın önlenmesidir. Burada önemli olan şey, kaçak inşaatın önlenmesidir. Kaçak inşaatı önlediğiniz zaman siz kentin taşlarını yerine oturtmuş olacaksınız. Siyasi mekânlarda bazı şeyleri yapmak zordur. Onlara da hak veriyoruz. Kim ne olursa olsun, kaçak inşaata girilmesi engellenmelidir. Siz bunu önlediğiniz zaman bazı şeyler ister istemez yerine oturacaktır." 

Şehir plancıları şehir planlarına yön verirler 

Kahramanmaraş'ta serbest çalışan 4 tane şehir plancısı var, odamıza kayıtlı Ankara Şubesine kayıtlı 32 tane plancı var. 32 kişi arasında kurumlarda çalışanlar, okula yeni bitiren arkadaşlar da dâhildir" diyen Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Kahramanmaraş Şubesi İl Temsilcisi Muzaffer Akyol, şunları söyledi:

"Şehir plancılarının, şehirlerin planlarına yön veren insanların toplandığı alandır. Bizler kentlerin gelişim akslarını, gelişim yönlerini, kentin sosyolojik yapısını, kente dair her türlü kararların verildiği, stratejik planlarla kentin ekonomisine dahi yön veren, bir meslek dalıdır. Tabi bu meslek dalı yapılırken, hem hukuksal anlamda, hem de siyasi anlamda plancılar ikisinin orta yolunu bulan, siyasi anlamda istekler ve taleplerin, hukuksal anlamda da kısıtlamaların birbirlerinin ortasını bulan meslek dalıdır. 

Bunun dışında Kahramanmaraş ile ilgili plan çalışmaları, Kahramanmaraş ile ilgili işlemler, buna ayrı bir perspektiften bakmak lazım, bazı konular da siyasilerin verdiği kararlar kentin bütünlüğü ile ilgili kararlar, bunların olumlu ve ya olumsuz bazı etkileri oluşuyor. Yapılan çalışmalar sanat eseri değerindedir. Bu nedenle yaptığımız çalışmalar, estetik yönü göze aldığımız durumdur. Kahramanmaraş'ta serbest çalışan 4 tane şehir plancısı var, odamıza kayıtlı Ankara Şubesine kayıtlı 32 tane plancı var. 

32 kişi arasında kurumlarda çalışanlar, okula yeni bitiren arkadaşlar da dâhildir. Belediyelerde çok fazla plancımız yok. İlçe Belediyelerinde de çalışan çok fazla plancı arkadaşımız yok. Büyükşehir, Onikişubat, Dulkadiroğlu ve Afşin Belediyelerin de çalışan plancı arkadaşlarımız var. Diğer belediyelerde çalışan plancı arkadaşlarımız maalesef yok. Bu işler eski usul harita mühendisleri hallediliyor."

Ana caddeler yayalaştırılmalı 

"Şehrin merkezinde bulunan Trabzon ve Azerbaycan Bulvarları'nın en başta yayalaştırılması gerekiyor. Birçok insan için standart söylem budur ama olması gereken de budur. Kent trafiğinden koparılması gerekiyor. Dediğimiz yerler önemli bölgelerdir. Kahramanmaraş'ın, can damarları olan yerlerdir. Binaların bazen içi iyidir ama dışı kötüdür. Siz cepheler ili ilgili farklı çalışma yapabilirsiniz. O bölgeler ile ilgili kentsel tasarım projesi hazırlanır, bu caddeler ile ilgili kentsel tasarım projesi yapılır, renklendirme, boyama, tabela aksları, ağaçlandırmalar, kaldırım yükseklikleri, kaldırım aksları, bütün bunlarla ilgili çalışmalar yapılır.

Bütün bu çalışmalar, buna sahiplerine teşvik edilir. Belediye ve ya yetkili kuruluşlar düzenlemelerde kolaylıklar ve ya yardım sağlayabilir. Dış estetik konusunda her cephenin renklendirilmesi, balkonların, tabelaların durumu her şey ayrı ayrı alınabilir. Estetiği bozan bir diğer şey ise tabelalardır. Bununla ilgili düzenlemelerde yapılabilir. Ben yetkili olsaydım, yayalaştırma yapardım ve gerekirse farklı alternatif yollarla kamulaştırma yaparak götürürdüm. Yayalaştırmayı tek aksla çevirebilirdim. O bölgedeki İnsan topluluğunun korunması gerekiyor. Zaman içerisinde bu trafik azalacak. Yeni cazip bölgeler ortaya çıkacaktır. 

Kentler her zaman organiktir. Bunu hiç kimse de bozamaz. Eğer siz onu yönlendiremiyorsanız, kendi kendine farklı şekillerde büyür. Eğer siz kaçak inşaata izin veriyorsanız, kaçak inşaat bölgeleri oluşur. Kentleri her zaman canlı varlıklar gibi düşünmek gerekiyor. O bölge de yapılacak çok işlem var. o bölgedeki sosyal tesis alanımız da çok fazla, İl Özel İdaresi'nin binası var. O bölgedeki en büyük sorun olarak düşünüyorum. Kent kültürüne zıt bir binadır. O bölgedeki binalarla ilgili araştırmaların yapılması gerekiyor. Yenilenme yapılırken dış ölçütlerde ele alınmalıdır. Yenilenme yapılırken mimar aksa nasıl uyacaksa ona göre yapmalıdır. 

Yeni bir binalar yapılırken, siz değişik estetikte binalar yaparsanız, kentin akışını bozmuş olursunuz. Bütün binaların dış kaplaması cam iken, siz parke yaparsanız, yine estetiği bozmuş olursunuz. Kent estetiği dediğimiz olgunun bir konusu da budur. Binayı değiştirmek yerine binanın dış cephesi düzlenebilir. Bu da bir tercih noktasıdır. Binayı yıkmak maliyetlidir. Binayı yıkmak yerine cephe düzlenebilir. Vatandaşlar tarafından daha çok tercih edilen bir konu olabilir."

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI