Keten İnşaat, sektöründe 37 yılı geride bırakmış bir marka. 25 yıldır ise depreme dayanıksız binaları yıkarak yeniliyor. Yani kentsel dönüşümü ilk başlatan firmalardan biri. Özellikle Nişantaşı, Ulus ve Suadiye’de yoğunlaşmış durumda. Keten İnşaat’ın ikinci kuşak temsilcisi Genel Müdür Selahattin Keten halen bölgede 20’nin üzerinde şantiye 1.260 personelle binaları aslına uygun olarak dönüştürüyor. Selahattin Keten’le kentsel dönüşümü ve Keten İnşaat’ı konuştuk.
– Keten İnşaat nasıl kuruldu?
37 yılı tamamlamış olan bir inşaat firmasıyız. Rahmetli babam Veli Keten ve amcam Ali Keten tarafından kuruldu. Çok uzun süre ortaklığımız oldu. Klasik Türk aile şirketlerindeki gibi sonra yollarımız ayrıldı. Ben ve kardeşlerim Rıza ve Murat’la beraber şu anda limited şirket olarak yola devam ediyoruz.
– Ağırlıklı neler yapıyorsunuz?
Çalıştığımız bölge ağırlıklı olarak Nişantaşı, Ulus, Şişli, Etiler ve Bağdat Caddesi civarında butik proje ve lüks konut inşa ediyoruz. Herkes bizi böyle tanıdı. Kentsel dönüşümü 25 yıl önce yık-yap şeklinde başlatan firmaların başında geliyoruz. Çok zor şartlarda yaptık. Kentsel dönüşümü, üçte iki çoğunluğun olmadığı dönemlerde herkesi mutlu ederek tamamen bireysel ilişkilerle Nişantaşı’nda başlatıp bugüne kadar getirdik.
– Zor olmadı mı? Kat sahiplerini nasıl ikna ettiniz? Yasal altyapı yoktu o zaman çünkü…
Bu biraz da kültür meselesi. İnsanlar binaların yaşlı olduğunu ve yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinin farkındaydı. Binalarda altyapı ve tesisat dahil bir sürü problem vardı. Nişantaşı ve Şişli’de birçok bina miadını tamamlamıştı. İçlerinde bazı insanların binalarıyla duygusal bağ kuranlar vardı. Onları da yeniden aynı binaya geleceklerini ve aynı dokuyu kazanacaklarını ikna ederek o insanları bu binaların yapıp yıkılması gerektiği noktasında karar vermelerini sağladık. O zamanın şartlarıyla mahkeme kararıyla yıkım yoktu. Tamamen bireysel ilişkilerle ikna ediyorduk.
– Kaç bina yaptınız?
Bina sayısı 100’ü geçti. Daire sayıları 10-30 arasında değişiyor.
– Çalışan sayısı kaç?
Şu anda 20’nin üzerinde şantiyemiz var. 1.260 personel çalışıyor. 50 bin metrekare iş yapıyoruz. Çok dağınık yerlerde iş yapıyoruz. Bizim yaptığımız iş mega projelerden daha zor.
– Talep nasıl peki?
Kentsel dönüşüm çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Bu sene talep daha fazla olacak. Herkes binalarını yenilemek istiyor. Özellikle Kadıköy tarafında sokaklara girdiğinizde her sokakta 10-12 inşaat görmek mümkün. Deprem korkusu nedeniyle insanlar bir an önce yenileyip yeni binalarına geçmek istiyor. Ayrıca binalarda gerçekten sorunlar başladı. Çoğunda ısı yalıtımı yok. İnsanlar artık bilinçleniyor.
– Sektör açısından geçen yıl nasıl geçti, bu yıl beklentiniz ne?
Geçen sene ilk başta biraz durgunluk vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimi bittikten sonra hızlanmaya başladı. İnsanlar belirsizliği sevmiyor. Seçimden sonra ivme kazandı. Geçen sene inşaat 0.7 büyüme oldu. Biz ise biz biraz daha şanslıyız. Bizim yüzde 30-35 gibi bir büyümemiz oldu. Bu yıl ise yüzde yeni projelerle yüzde 50-55 büyümeyi öngörüyoruz. Sektör ise bu sene yüzde 10-15 büyür. Ama siyasi gelişmelere de bağlı biraz.
– Sektörde balon var mı?
Türk ekonomisine ciddi anlamda yön veren bir sektör varsa o da inşaat. Hem istihdam hem de yan sektörler itibariyle büyük bir sektör. İnşaatın durması birçok küçük işletmenin de durması demek. Hiçbir işletmenin batmasını istemeyiz. Bir şirketin batması diğer müteahhitleri mutlu etmez. Bir şirketin batması taşeronun da batması demektir. Balonla falan bu sektörü germemek lazım. Tabii ki arz-talep dengesizliği var ama biz hala eski binalarla yaşamaya çalışıyoruz. Bu binaları yenilememiz lazım.
– Ortaklık teklifi oluyor mu?
Yabancılardan geliyor. Ama menşeini ve kaynağını bilmediğimiz bir parayla ve tanımadığımız biriyle ortaklık bize ters. Yabancıyla ortak olup işi büyüterek kaliteyi bozmak istemiyoruz.
– Sıfır projeler de var mı?
* Kadıköy yakasında ve Eyüp’te devam eden sıfırdan projelerimiz var. Etiler ve Ulus’ta da sıfırdan proje vardı yapıp bitirdik. Eyüp’teki proje Silahtarağa’da yer alıyor. Tarihi yarımadanın uç tarafında yaklaşık 15 bin metrekarelik kapalı alanlı iki blok konut inşa ediyoruz. 70 daire ve iki mağaza olacak. Mayıs ayı sonunda tamamını teslim edeceğiz. Ayrıca Kadıköy’de 26 konutluk bir projemiz var. Bağdat Caddesi’nde 2 bin 500 metrekare bir iş merkezi yapıyoruz. Yine Kadıköy’de yapıp bitirdiğimiz 3.500 metrekarelik 10 daire yapıp teslim ettik. Kentsel dönüşüm anlamında ise Şişli bölgesinde devam eden 17, Etiler’de ise 2 projemiz devam ediyor.
– İş dışında, sosyal sorumluluk alanında neler yapıyorsunuz?
İş dışında çok vaktimiz olmuyor. Şantiye sayımız çok fazla. Pazar günleri bile çalışıyoruz. Bazı işleri bölge yoğunluğundan ve trafikten dolayı pazar günleri yapmak zorundayız. Sosyal sorumluk anlamında ise burs verdiğimiz öğrenciler var. Doğup büyüdüğüm yer Erzurum Aşkale’de okul yaptırdık. Yine Aşkale’de bir karakolun tüm eksiklerini ve kamera sistemini yeniledik. Soma’da kütüphane yaptırdık. Çok sevdiğimiz Dosteli Vakfı aracılığıyla Anadolu’daki çocukların bazı ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ayrıca Selçuk Yöntem’in kızına Şişli’de Tiyatro Hal’i yaptırdık.
Deprem sonrası başlamalıydı
– Türkiye kentsel dönüşümde geç kalmadı mı?
Depremden sonra hemen başlanmalıydı. 1999’dan hemen sonra bu yasa çıkmalıydı. Siyasi istikrarsızlık ve koalisyonlar bunu geciktirdi. Bu da Türkiye’ye çok zarar verdi. Yasa çıktığında ise herkes tepki gösterdi. ‘Mafya yasası’ ya da ‘Malımızı elimizden alıyorlar’ dendi. Halbuki yerinde bir karardı. İstanbul’u gezin binlerce eski yapı stoku var. Bunların bir şekilde yenilenmesi lazım. Hızlandırılması için de şimdi imarla ilgili mevzuatta bazı değişikliklerin bir an önce yapılması lazım. Kentsel dönüşüm İstanbul’da en az 20 yıl sürer. Radikal kararlar gerekiyor ki hızlansın biraz.
– Zorluklar mı var?
Biraz bürokratik sorunlar var. Kentsel dönüşüme giden projelerimiz biraz zor çıkıyor. Kamuda personel yetersizliği var. Kentsel dönüşüm Türkiye geneline yayılmalı. Bunun için parsel bazlı değil ada bazlı imar verilip dönüşümler yapılmalı.
– Ne kadar sürüyor ilk kazmayı vurmak.
En az 6 ay sürüyor. Alınan deprem raporuna itiraz süreci var. 6 ay süre verilmiş. Bugün başlayalım derseniz 6 ay kazmayı vurabiliyorsunuz.
– Yaptığınız binalarda ne kadar değer artışı yaşanıyor?
Yaptığımız semte göre değişiyor. Eski binaları yenilediğimde yüzde 40-50 değer artışı oluyor. Ayrıca yeni binalar metrekare olarak da büyüyor. Çünkü bazı eski binalarda birçok atıl alanlar var.
Duvara çizilen resmi bile taşıdık
– Şirketinizin en büyük özelliği ne?
Kentin dokusuna uygun kentsel dönüşüm yapıyoruz. Eski dokuyu koruyoruz. Hatta binayı yıkıp yeniden yapığımızda, ‘siz tadilat mı yaptınız’ diye soruyorlar. Eskiyi yakalayacak çözümler üretiyoruz. Çevreye karşı hassasız.
– Eski binayı yıkıp yaparken ilginç şeyler oluyor mu?
İnsanlar binalarıyla o kadar bağ kuruyorlar ki 60 yıllık kapıyı aynen istiyor. Saklayıp yeniden kullanıyoruz. Bunu yapmak zorundayız. Bir müşterimiz, profesör olan çocuğunun küçükken duvara çizdiği bir resmi aynı duvara istedi. Biz kestik aynı resmi yeniden yerleştirdik. Özellikle aynı 80 yıl önce yapılan lambriyi veya katronpiyeri isteyenler de oluyor.
Araplar’a Eyüp Sultan’da daire sattık
– Yaptığınız projelerde yabancıya satış oldu mu?
Bizim projelerden Nişantaşı’nda yabancıya satış yok. Yabancıya satış genelde Eyüp tarafındaki projede var. Genelde Araplar tercih ediyor. Eyüp Sultan’a yakın olması nedeniyle tercih ettiler. 10-12 yabancı müşteriye sattık.
Star