Suriyeliler bugüne kadar gayrimenkul alımlarını uygun görüldüğünde firmaları üzerine alabildi.
Bireysel gayrimenkul alımlarına izin verilmeyen ülkemizde Suriyelilere bağlı gayrimenkul satışlarına yönelik gayrimenkul pazarında beklenti içine girilmemeli, gündeme dahi getirilmemelidir.
Ancak, son günlerde gayrimenkul sektörü aktörlerinin kiralara yönelik yaptığı açıklamaları değerlendirmek istiyorum.
Özellikle ticari kazancını gayrimenkul piyasasında “ satılık ve/veya kiralık “ portföylerine aracılıktan sağlayanların mal sahipleri adına yorumlar yapmasını doğru bulmuyorum.
Konut kiralarının artmasının ana sebebini “ göçmen ve mültecilere özellikle Suriyelilere bağlayanlar olduğunu görünce şaşırıyorum.
İstanbul TÜİK tarafından 31 Aralık 2023 tarihli resmi sayımlara göre yarım milyon – gayri resmi rakamlara göre 1 milyon Suriyeli barındırıyor.
16 milyonluk İstanbul’da 6 milyon seviyesinde konut olduğu belirtiliyor. İstanbul’da yaşayanların ev sahibi olma oranı yüzde 58 olarak ifade ediliyor. 6,7 milyon kiracının 2.250.000 adet konuta “ kira pazarında “ talep gösterdiğini değerlendiriyorum.
İstanbul’da her ay ortalama toplam kiralık konut hacminin % 0,02’si yaklaşık 50 bin konut kiralanmak amacı olarak pazarda yer alıyor.
İstanbul’un 39 ilçesinde yaşayan Suriyelilerin resmi ve gayri resmi sayısı ise her bölgeye göre değişiklik gösterecektir.
Suriyeli kiracılardan boşalacak gayrimenkullerin niteliği;
- Niteliksiz yapılar kentsel dönüşüme girebilir,
- Satılık alternatifi olarak değerlendirilebilir,
Bununla birlikte, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı semtlerde azalan taleple birlikte kiraların düşmesini beklemek, karşılığı alınamadığında hangi etmenlere bağlanacaktır ?..
Kira alternatifinde ortaya çıkacakların bölgesel dağılımından, sürece bağlı olmasından dolayı, niteliksiz konut yapılarından ve İstanbul’da yeni bir dış ve iç göç beklenmemesinden dolayı kiralar üzerinde etkisi olmayacaktır.
Sonuç Olarak; hizmet – emlak organizasyonlarını kiracısı Suriyeli olan mal sahipleri adına yorumlarda bulunmamaya davet ediyorum.
Kimin Suriye’ye dönüp / dönmeyeceği belirsiz olan ortamdan kimsenin kendine vazife çıkarmamasını öneriyorum.
Bu gelişmeler kiralarda arz ve talep dengesi etkilemez… etkilese etkise gündemi etkiler!
