Komşu; birbirine yakın veya bitişik yaşayanların oluşturduğu bir yerleşim/yaşam kültürüdür.
Birliktelik, ortak yaşam ve paylaşımın temellerinin atıldığı köy, kasaba modellemelerinin günümüzde ki yansımalarına “proje ve site” diyoruz.
Proje geliştiriciler, geliştirdikleri projede konut ihtiyaçı ile birlikte ortak yaşam döngüsü ve komşuluk ilişkileri kavramını şekillendirmekte, planlamaktadırlar.
Bugün Eston Ardıçlı Göl Evleri’nde hizmete açılan Ardıçlı Göl Cafe’de Avcılar Belediye Başkanı Sn. Handan Toprak Benli’yi ağırladık. Sn. Benli
Başkan Benli unutulmaya yüz tutan komşuluk ilişkileri içinde site yaşamında ortak yaşam alanlarının önemini ve Avcılar Belediyesin bakış açısını vurguladı…
Site içinde; sportif alanlar, eğlence & dinlence alanları, sosyal alanlar, parklar çocuklardan; gençlere, ailelerden; yaşlılara sosyal dayanışma tohumlarının atıldığı yerlerdir.
Çoğumuzun akrabalarını tanımadığı, görüşemediği günümüz kent yaşamında; arkadaşlarımızı, dostlarınızı komşularımızın arasından seçebiliyoruz. Aradan yıllar geçse de birlikte büyüdüğümüz “Çocukluk – Gençlik arkadaşlarını” unutamıyoruz.
Günümüzün gayrimenkul proje geliştirme döngüsü içinde rekabetin, innovasyonun, her şeyi ile kendi kendine yetebilen site anlayışının ortaya koyduğu “sosyal, sportif, ticari” alanların önemini vurguluyoruz.
Sn. Handan Toprak Benli ‘nin “Önce İnsan” ve “hizmet için Belediyecilik” anlayışının en güzel örneklerini Avcılar’da yaşıyoruz.
İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahiptir. Kötü komşuluk ilişkileri de sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırabilmektedir.
Çeyrek asırlık sektörel deneyimimde; komşuları ile birlikte projeden projeye birlikte taşınanları gördüğüm gibi, komşusu yüzünden gayrimenkulünü satmak zorunda kalanlara çok rastladım.
Kültürümüzde ifadesi edilen, “Ev alma, komşu al” özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin “iyi ve kötü” her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tespiti dile getirmektedir.
Köyden, kasabaya, kente; göç dalgalarında oluşan çarpıklık sonucunda bireysel yaşam döngüsünden, toplu yaşam döngüsüne geçişte kültürel problemler yaşanmaktadır.
Site ve Kent yaşam kurallarının nesillere aktarılma, öğretilme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Kuralların yönetim planlarında yer alması ne yazık ki kat maliklerinin uygulama ve kuralsızlıkları ile karşı karşıya kalabilmektedir.
Yurttaşlık bilgileri içinde; ana okulları, ilk okullarda apartman/site toplu yaşam kuralları öğretilmelidir.
Birlikte yaşam kültüründe; çöp atmadan, çamaşır asmaya, tadilatdan, araç park etmeye, evcil hayvan beslemeden, bitki yetiştirmeye yazılı ve yazısız yerleşim kurallarının bireylere çocukluklarında verilmelidir.
Belediyeler, çocuk tiyatrolarında “komşuluk, birlikte yaşam” kültürünü genç nesillere aktarabilmelidir.
Bilge Özdemir
Marketing & Sales Consultant for Real Estate