MEF Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Başer, arz-talep gibi temel kavramların konut fiyatını etkilese de, mortgage oranları, devletin verdiği ucuz krediler, enflasyon ve hatta diğer ülkelerdeki ekonomik koşulların da emlak piyasasını etkilediğini ifade ederek “Türkiye Ev Fiyatları Endeksi, bu sene eylül ayında bir önceki yıla göre yüzde 190, İstanbul’da ise yüzde 212 artış gösterdi” dedi.
Ucuz konut kredisi açıklamasının yapıldığı an fiyatların yükseldiğini kaydeden Başer, “Ucuz kredi veriyorsunuz, talep artacak, doğal olarak ev fiyatları da artacaktır. Serbest piyasa ekonomisi budur” şeklinde konuştu.
Krizin asıl sebebinin ekonomi politikaları olduğuna dikkat çeken Başer, krizin piyasa müdahalelerinin azalmasıyla aşılabileceğini ve ücretler, faizler, kurlar, mortage oranları, ev fiyatları ve kiraların dengeye oturacağını kaydetti. Başer, “Piyasayla kavga edip ekonomide düze çıkmış herhangi bir ülke yok. Türkiye şu anda çok yüksek risk primi ödüyor, bu nedenle çok yüksek maliyetle borçlanıyor” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de ev sahibi olma oranları 2014’te yüzde 61.1 iken bu oran yüzde 56’lara düştü. Türkiye’nin, Avrupa ülkeleri arasında ev sahibi olma oranı en düşük 4’üncü ülke olduğuna dikkat çeken Onur Başer, “İsviçre, Almanya, Avusturya gibi ülkeler, gelirlerinin yüzde 10’undan azını gıdaya harcarken, ülkemizde gelirlerin yüzde 55’i gıda harcamalarına gidiyor. Türkiye geliriyle benzerlik gösteren Sırbistan’ın yüzde 86’sı ev sahibi” diye konuştu.
Prof. Dr. Başer, açıklamalarını şu sözlerde tamamladı:
“Yapılan araştırmalar, kira-kur esnekliğinin 0.8 olduğunu gösterdi. Kur her yüzde 10 arttığında kiralar yüzde 8 artıyor. Üstelik, gaz, elektrik ödemeleri kura endeksli olduğu için ev halkının kiraya ayırabildiği para da azalıyor. Hükümetin piyasanın doğru işlemesini sağlayacak politikalar geliştirmesi ve sosyal politikaları doğru kitleye ulaştırmak için kurallar koyarak uygulaması gerekiyor. Paketler açarak insanların barınma hakkını devlet yardımıyla sağlamak yerine uyguladığı politikalar sayesinde insanların kazandıkları gelirle piyasa faizi üzerinde ev alabilme düzeyine çekmek kalıcı bir çözüm olacaktır.”
Kaynak: Sözcü
