Başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere, başlıca merkez bankalarının birkaç yıldır sürdürdüğü düşük faiz politikası sayesinde ve pandemi dönemindeki parasal genişleme ile birlikte kredi maliyetleri düşmüştü. Böylece konut pek çok insan için mantıklı bir yatırım aracı haline dönüştü. Bunun neticesinde de konut fiyatları çok hızlı bir şekilde artmaya başladı.
Ancak küresel ekonominin şiddetli enflasyon, borsa kargaşası ve jeopolitik risklerle boğuştuğu ortamda konut piyasasındaki yükselişin de durulmaya başladığı görüldü. Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları hızla faiz oranlarını yükseltirken, yükselen borçlanma maliyetleri zaten fiyat düzeyinin aşırı yüksek olduğu piyasada pek çok insanın konut alma hayallerini suya düşürdü.
Bununla birlikte talebin azalması da pek çok ülkede fiyat artış hızını yavaşlattı. Federal Konut Kredisi İpotek Şirketi Freddie Mac’in açıkladığı verilere göre, ABD’de 30 yıllık sabit faizli bir kredi için ortalama faiz oranı, kriz dönemi olarak bilinen 2008 Kasım’daki seviye olan yüzde 5,78’e yükseldi. Bu oran yılın başında yüzde 3,2, bir yıl önce ise yüzde 2,93 seviyelerinde gerçekleşmişti.
Faiz oranlarındaki bu yükseliş ise konut talebini aşağı çekti. ABD Mortgage Bankacılar Birliği’ne göre 10 Haziran’da sona eren haftada ipotekli satın alma başvuruları bir önceki yıla göre yüzde 16 düştü. Ayrıca ABD’de konut piyasasının önemli göstergelerinden kabul edilen inşaat izinlerinde de bir önceki ayla karşılaştırıldığında yüzde 7’lik bir düşüş kaydedildi.
Dijital emlak sitesi Redfin verilerine göre ABD’de martta fiyatı düşen evlerin toplama oranı yüzde 11 olurken bu oran haziranda daha da artarak yüzde 14 olarak gerçekleşti. Bu da konut piyasasının soğumaya başladığının kanıtlarından biri oldu.
Bununla birlikte uzmanların tahminleri de konut fiyatlarındaki artış hızının yavaşlayacağı yönünde. Freddie Mac tahminlerine göre, 2021’de yaklaşık yüzde 18 artan ABD ev fiyatlarının 2022’de yüzde 10, 2023’te ise yüzde 5 artacağı, yani artış hızının yavaşlayacağı öngörülüyor.
Parasal sıkılaşmayı hızlandıran İngiltere’de de konut fiyatlarındaki artış hızının yavaşladığı görüldü. Ülke genelinde konut fiyatları haziranda önceki aya göre yüzde 0,3 artarken, fiyat artış oranının bir önceki ayda kaydedilen yüzde 0,9’dan sert gerilediği görüldü.
Bloomberg Economics araştırmasına göre, İsveç, Yeni Zelanda, Çek Cumhuriyeti, Avustralya, Portekiz ve Almanya’da da konut piyasasının yavaşladığı belirtildi.
Kredi maliyetlerinin artması ve aşırı yüksek fiyatların talep düşüklüğü yaratması gibi nedenler fiyat artış hızının düşmesinde etkili olurken bunun Türkiye’ye yansıyıp yansımayacağı da merak konusu. Uzmanlar BDDK’nın son aldığı önlemlerle birlikte Türkiye’de de ucuz ve bol kredi vaktinin dolacağı görüşünde.
Uzmanlara göre diğer tüm varlıklara göre konut fiyatlarında da artışlar sürecek ancak reel fiyat bazında piyasa bir miktar dengelenebilir. Ancak konut fiyatlarındaki artış hızı bir miktar dengelense de özellikle alım gücü noktasında zorlanan vatandaşın kredi kullanmadan konut alması çok zor olacağı için soğuyan piyasanın konut edinimi konusunda önemli bir katkısı olmayacağı düşünülüyor.
Fiyat artış hızındaki yavaşlama Türkiye’ye nasıl yansıyacak?
Uzmanlar hem kredi maliyetlerinin artması hem de konut alım gücünün azalması nedeniyle talepte yaşanan gerilemenin konut fiyat artışını dengeye getireceği görüşünde.
Türkiye’de şu ana kadar yayınlanan verilerde konut fiyat artış hızında gerileme görülmese de uzmanlar kredi faizlerinin mayıs ve haziran ayından itibaren alınan önlemlerle yükselmeye başlayacak olmasından dolayı artışların normale dönebileceği görüşünde.
Kaynak: Serkan Üstün – Sözcü