30 Aralık 2024 Pazartesi
Ana SayfaManşetKonut ihtiyacı ile üretimi arasındaki makas açılıyor!

Konut ihtiyacı ile üretimi arasındaki makas açılıyor!

Konut piyasası yeni yıla oldukça artan bir talep ile giriyor. Ancak buna karşılık konut üretimi azalan bir grafik sergileyeme devam ediyor. Yeni yılda özellikle alt gelir grubuna yönelik konut üretimini artırmak için özel sektör; kamunun arazi sağladığı bir sistemin ele alınmasını bekliyor. Diğer yandan orta üstü kesim için üretilen konutlarda bir miktar fazla olduğu tahmin edilirken, satışların daha uzun vadeye yayılacağı hesaplanıyor. 2025 yılı, konutta anlık fırsatları değerlendirmek isteyen yatırımcılar ve ilk konutunu almak isteyenlerin imkanlar beklediği bir dönem olarak başlayacak; olası faiz indirimleriyle oluşacak kredi olanaklarının ise hızla değerlendirileceği tahmin ediliyor.

2024 yılının şu ana kadar belli olan 11 aylık dönemindeki konut satış verilerine göre, toplam 1 milyon 265 bin 388 adet konut satıldı. Buna göre 11 ayda satılan konut adedi, 2023 yılının tamamında yapılan 1 milyon 225 bin 926 adetlik satışı da geçmiş oldu. Sektör temsilcileri, yılın tamamında yapılan satışların 1.4 milyon seviyesine erişmesini bekliyor. Satışları canlandıran etkenlerin başında; yeni yılda konut fiyatlarında beklenen artış gösterilirken, bir miktar gevşeyen konut kredi faizlerinden yararlanmak isteyenler ve altın/döviz gibi yatırımlardan kazandıklarını gayrimenkule yönlendirenler olduğu tahmin ediliyor.

Bu yeni rekor seviye; yüksek fiyatlar, artan konut kredisi faiz oranları ve zorlaşan ödeme süreçlerine rağmen oldukça canlı olan talebin göstergesi. Bu hatırlatmalarla sektörün yeni yıl beklentilerine yakından baktık…

2 önemli gündem var

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, yeni yıl için önemli iki başlıkta öngörülerini ifade etti.

– Faizler alıma imkan vermeli:

Türkiye konut pazarı Avrupa’da da birinci pazar, OECD ülkeleri içinde Amerika’dan sonra ikinci sırada… Dengeler için proje satışlarının yani ilk satış rakamlarının yükselmesi gerekiyor, ki bunun için de faiz ibresinin aşağı dönmesine ihtiyaç var. Türkiye’de gayrimenkul tercih edilen bir yatırım aracı olmaya devam ediyor. Özellikle konut önemli bir yatırım enstrümanı, emeklilik planı olarak görülüyor. Faizlerde yaşanacak bir miktar düşüşün fiyatları etkileyeceğine, alımların başlayacağına inanıyoruz. Yüksek faiz oranları, konut alıcılarının yatırım yapma isteğini baltalarken, tüm doğal dengeleri de bozuyor.

– Alt gelir grubuna konut için işbirliği:

2025 yılına doğru ilerlerken, Türkiye’nin konut krizine yönelik bütüncül bir politika benimsemesi gerektiği açıkça ortada. Bu konuyu sık sık her platformda tekrar ediyoruz. Uzun vadede, kentsel dönüşümün hızlandırılması ve konut sahipliği oranının tekrar yüzde 70 seviyelerine çıkarılması için kamu-özel iş birliği, hatta belli konularda iş bölümü şart.

Sektörün nabzının daha sağlıklı atmasını sağlamak, ekonomide tekrar çarpan etkisi yaratmak için bazı yenilikçi önlemler, düzenlemeler gerekiyor.

Konutta ihtiyaç ile üretim arasındaki makas açılıyor

Olası faiz indirimlerinin sektör geneline yayılarak özellikle 2025 ikinci çeyreğinden itibaren bir hareketlenme yaşatabileceğini belirten Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova, yatırımların da artabileceğini aktardı. Özellikle konut ihtiyacı ile üretimi arasında açılan makasa dikkat çeken Kumova şunları söyledi:

“Ülkemizin her yıl 700 bin yeni konuta ihtiyacı var ve 2023’te üretim 504 bin seviyesinde gerçekleşirken bu yılsonu tahmini de 482 bin civarında olacağı yönünde. Son birkaç yıldır 1. el konut arzındaki düşüş 2. el konut stokları ile dengelendi ancak 2. eldeki ürün stoğu son 3 yılda azalarak önümüzdeki dönemde 1. eldeki arz eksikliğini karşılayamayacak seviyenin altına gelecektir. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde konut arz sıkıntısı sosyolojik bir boyut kazanarak yerini bir barınma krizine bırakacak gibi görünüyor. Bu durumdan çıkışın ilk adımı olarak 1. el konut satışlarını hızlandıracak konut kredilerinde faiz indirimi gibi tedbirlerin ivedikle alınmasıdır. Kamu-özel sektör konusunda yapılacak strateji ve planlama ile sorunu çözme adına daha doğru bir çözüm getirilebilir.”

İnşaat malzemesi sanayisi 140 milyar dolara ulaşacak

Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, inşaat malzemesi sanayisinin 2024 yılında toplam hacminin 140 milyar dolara ulaşacağını öngördüklerini söyledi. Küçükoğlu, “İnşaat malzemesi sanayimizin 6 temel etki altında geliştiğini gözlemliyoruz. Bunları; kentsel dönüşüm, yeni konut üretimi, deprem bölgesi ihtiyaçları, altyapı yatırımları, yenileme/ renovasyon ihtiyaçları ve ihracat faaliyetleri olarak sıralayabiliriz” dedi.

Tayfun Küçükoğlu 2025 yılında izleyecekleri yol haritasına ilişkin ise şunlara değindi:

“Yeni kutuplaşma eğilimleri, ticaret savaşları, emtia milliyetçiliği, ekonomik güçlerin diğer ülkeler üstünde yarattığı etkilerin daha da derinleşmesi, yıllar önce gündemimizden kalkan kendi kendine yeten ülke olabilme kavramını yeniden ortaya koydu. Yani ülkelerin bağımlılıkları, bağımsızlık ve gelişim yolunda daha kritik bir engel olma potansiyeline sahip oldu. Bu sebeple, sektörümüzün bağımsız olması ve ülke gelişime katkı yapması, ülkemiz açısından stratejik ve kritik önem taşıyor.”

(Haber kaynağı: Milliyet)

PROJE BİLGİ FORMU

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yapın

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen isminizi girin

Son Haberler

YAZARLAR

Ayla Özer
365 YAZI