Merkez Bankası’nın verilerine göre 30 Mart itibariyle ortalama konut kredisi faizi yüzde 14,96 seviyesine çıkarak, 2009 Ağustos ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Tüm açıklama ve beklentilere rağmen konut kredi faizlerindeki artış bir türlü durdurulamıyor. Rekorların ardı ardına geldiği faiz oranlarında tüketici için aylık yüzde 1’lik seviye psikolojik eşik olarak kabul ediliyor. Faizler bu seviyenin üzerine geldiğinde tüketicilerin konut talebinde beklemeyi tercih ediyor.
Faizlerin ipotekli konut satışlarına yansıyor
Konut kredi faizlerindeki yüksek seviye kendini en çok ipotekli konut satışlarında gösteriyor. Türkiye genelinde Şubat ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,8 oranında azalış göstererek 27 bin 916 olurken, ipotekli satışlarda 6 aydır gerileme yaşanmış oldu.
Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 29,1 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 5 bin 190 konut satışı ve yüzde 18,6 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 40,8 ile Amasya oldu.
Sektör temsilcileri konut kredisi faizlerinin kendileri için gözardı edilmeyecek bir konu olduğunu belirtiyor. Temsilciler, yüksek faizlerin acilen makul seviyelere çekilmesini istiyor.
“Faizler vergiden mahsup edilmeli”
DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, konut kredi faizinin vergiden mahsup edilmesi önerisinde bulundu.
Bankaların konut kredisi vermeye başladığı 2000’li yılların başından itibaren sektörün önemli bir sıçrama yaşadığını anlatan Dumankaya, “Sektörün daha da gelişmesi için konut kredi faizinin vergiden mahsup edilmesini istiyoruz. Kentsel dönüşümün ise alan bazlı olması daha sağlıklı, tüm süreçler tamamlanmadan binanın yıkımına başlanmaması lazım” dedi.