Geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işareti ile konut kredi faizlerini aylık yüzde 1’in altına çeken bankalar, daha önce yüksek faiz oranıyla kredi kulanmış tüketicilerin taleplerini görmezden geliyor. Bankaların yeni faiz oranlarıyla yapılandırmaya karşı direnç göstermesinin her hangi bir hukuki dayanağı bulunmuyor. Çünkü Konut Finansmanı Sözleşmeleri Yönetmeliği uyarınca, faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, tüketicinin borçlandığı tutarın tamamını vadesinden önce ödemesi durumunda sözleşmede yer verilmek suretiyle, konut finansmanı kuruluşunca tüketiciden kalan anaparanın yüzde ikisine varan miktarda erken ödeme tazminatı talep edilebiliyor. Erken ödeme tazminatı konusunda da önemli bir detayı hatırlatalım; Burada tazminatın tutarı tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen anapara tutarının kalan vadesi 36 ayı aşmayan kredilerde yüzde 1'ini, kalan vadesi 36 ayı aşan kredilerde ise yüzde ikisini geçemiyor.
Kanun ihlal ediliyor
Konut kredi faizlerinin düşmesinin ardından yüksek faizle kredili konut almış tüketiciler bankaların kapısını aşındırmaya başladı. Ancak 6502 sayılı Tüketici Kanunu kapsamında tarafların rızası ile yeni faiz oranları ile yapılandırma yer almasına rağmen aynı tüketiciye konut finansmanı sağlayan bankalar, başvuran tüketicilere ilan ettikleri yeni faiz oranları için 'sadece sıfırdan konut kredisi kullanan tüketicilere uyguluyoruz' bahanesini ileri sürerek talepleri geri çeviriyorlar. Oysa bankadan yeni bir kredi istenmediğinden, aynı kişi tarafından, aynı miktarda kredi için üstelik aynı konut teminat gösterildiğinden banka satıştan kaçınmış olmakta Tüketici Kanunu’nun “Satıştan Kaçınma” başlıklı 6.maddesini ihlal etmektedir.
Böylelikle Tüketici Kanunu uyarınca çıkarılmış bulunan Konut Finansmanı Yönetmeliğinin Erken Ödeme başlıklı 11. Maddesi ve Yeniden Yapılandırmaya dair 12. Maddesini göz ardı etmektedirler. Bankaların konut kredisini yeniden yapılandırma talebinde bulunan tüketicilere söz birliği etmişçesine olumsuz yanıt vermesinin, kendi aralarında belirledikleri bir anlaşmaya dayalı olduğunun tespiti halinde 4054 sayılı Rekabet Kanunu’nun 4. Maddesine de aykırılık oluşturduğuna işaret eden Tüketici Sorunları Derneği'nin Onursal Başkanı olan Aydın Ağaoğlu, “Yapılandırma talebi olan tüketiciler borçlu oldukları bankalarına yazılı müracaatta bulunup, aldıkları olumsuz cevapla birlikte başka bankalara da giderek kredilerini taşıma talebini bildirdikten sonra aldıkları olumsuz cevapları ekleyerek Rekabet Kurumu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na şikayette bulunmalılar. Ardından kendilerine en yakın yerdeki Tüketici Mahkemesine verecekleri dilekçe ile harç ödemeden dava açarak borçlarının yargı kararı ile yapılandırılmasını talep edebilirler” dedi.
Düşük faiz, uzun vade kampanyasına da dikkat çeken Ağaoğlu, şu ilginç iddiayı da tartışmaya açtı ve dev kampanyanın arifesinde söz konusu projelerde ilan edilmiş fiyatların bir anda yukarıya çekildiğini ileri sürdü. Ağaoğlu, ''Öyle anlaşılıyor ki, inşaat sektörünün devleri ile finans kuruluşlarının kurguladıkları bir senaryo sergileniyor. Bu senaryoda tüketiciler de figüran olarak rol almış bulunuyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
