Tüketicinin konuta erişim sorunu satış rakamlarına yansımaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülke genelinde konut satışları nisan ayında yıllık yüzde 11.8 azalarak 75 bin 569 oldu. Böylece koronavirüs tedbirleri kapsamında tam kapanmanın yaşandığı Mayıs 2021’den bu yana en düşük konut satışı gerçekleşti. O dönemde aylık satış 59 bin 166 olmuştu.
Ev sahipliği oranı düşüyor!
Erişilebilir fiyatlı konut üretimi olmadan, kredi faizinde bir iyileştirme gerçekleşmeden piyasada hareketlilik beklenmiyor. Fiyat cephesinde ise, düşen talebe bağlı olarak reelde gerilemenin yıl boyunca süreceği öngörülüyor. Konut piyasasında yaşananlar, kira krizinin büyüyeceğini de gösteriyor. Vatandaş ev alamadığı için ev sahipliği oranı düşüyor, kiracı sayısı artıyor. Ancak yatırımcı ev almayınca piyasaya kiralık konut arzı eklenmiyor. Arz azalıp, talep artarken kiraların yükselmesi kaçınılmaz görünüyor. İşte tüm bu nedenlerle sosyal konut üretiminin artması, kiralık sosyal konut modelinin hayata geçmesi kritik önem taşıyor.
Satışların düşüş sebepleri belli..
Fiyat artış hızı düşse de, ulaşılan rakamlar dar ve orta gelirliler için çok yüksek.
Yüksek kredi faiz oranları alımı zorlaştırıyor. Örneğin; İstanbul’da 100 metrekare evin ortalama değeri 4.6 milyon lira. Yüzde 90’ı için kamu bankasından kredi çekerseniz, 10 yıl vadede ödeyeceğiniz aylık tutar yaklaşık 179 bin lira.
İhtiyacı olan yukarıda belirttiğimiz sebeplerle ev alamıyor. Yatırımcılar ise kira artışına gelen sınırlama, ikinci evini alacaklara yapılan kredi kısıtlaması nedeniyle konuttan uzaklaşıyor.