EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık, düzenli olarak her ay hazırlayıp yayınladıkları gayrimenkul sektörünün nabzını tuttuğu Periskop Analiz'in 2016 Ekim ayı raporunu açıkladı.
Rapora göre; Eylül ayı itibariyle son bir yıllık süreçte, konut kredisi kümülatif değişimi yüzde 10 artış gösteriyor. Geçen yılın aynı döneminde yüzde 20 büyüyen konut kredileri bu yıl yüzde 10 büyümüş bulunuyor. Raporda kredi miktarının 2016'nın dördüncü çeyreğinde hareketleneceği öngörülüyor.
Hazırladıkları raporu değerlendiren EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2016 Eylül sonu itibariyle Türkiye genelinde toplam konut satışlarının geçen yılın aynı dönemine kıyasla değişim göstermediğini, ipotekli konut satışlarının ise yaklaşık yüzde 10 oranında azaldığını belirtiyor.
3 büyük şehirde düşüş var!
Yazıcı, 2015 Eylül sonu itibariyle 2014’ün aynı dönemine göre yüzde 13 artış gösteren konut satışlarının, 2016 Eylül sonu itibariyle 2014’ün aynı dönemine göre yine aynı şekilde yaklaşık yüzde 13 artış gösterdiğini ifade ediyor. İstanbul’da konut satışlarının 2016 yılı Eylül sonu itibariyle 2015 senesinin aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 6 azaldığını kaydeden Yazıcı, aynı tarihler arasında azalma oranının Ankara’da yüzde 8, İzmir'de ise yüzde 0,7 olduğunu kaydediyor. Cansel Turgut Yazıcı, 2016 Kasım verileri itibariyle konut satışlarının biraz daha azalması ya da aynı seviyelerde seyretmesinin beklendiğini söylüyor.
Rapora göre kullanıcı için konut kredisindeki maliyetlere bakıldığında, Kasım ayında 10 yıllık vadede kredi maliyetlerinin aylık yüzde 0,90 ila yüzde 1,12 arasında değiştiği görülüyor. Bankalar arasında farklılık olmakla birlikte 100 bin TL tutarında kredi için aylık ödemelerin 10 yıllık vadede 1.366 TL, 5 yıllık vadede ise 2.164 TL dolayında seyrettiği belirleniyor. Takipteki kredilerdeki değişime bakıldığında ise 2016 Eylül ayında, konut kredileri içinde takipteki konut kredi miktarının sadece yüzde 0,55 düzeyinde olduğu, söz konusu oranın 2015 Eylül ayında yüzde 0,47 olduğu kaydediliyor. Periskop Analiz'in verilerine göre takipteki kredilerin toplam kredi hacmi içindeki büyüklüğünün kredi miktarıyla aynı hızda büyümemesi Türkiye için olumlu bir gösterge olarak değerlendiriliyor.