“Son iki yıldır daralan gayrimenkul sektöründe ev sahibi olmak için doğru zamanı kollayan tüketiciler fiyatların geri gelmeyeceğini aksine yükselme ihtimali baskın gelmesi nedeniyle ev arayışlarına hız verdi. Önümüzdeki dönemde yükselen inşaat maliyetleri ile ev sahip olmak için daha yüksek bir bedel ödemek zorunda olmak kaçınılmaz olacaktır. 2018 den bu yana geliştirilen proje sayısının azalması sonucunda mevcut konut talebine cevap verilemez hale gelindi ve tüketiciler 2.el piyasalara daha fazla yönelmeye başladı. Kira ve konut satış fiyatlarında yaşanan artışlar, ev almayı düşünenler için sorun oluşturuyor.
Bu süreçte maliyetlerin artması ve pandemi ile birlikte konut fiyatları ciddi oranda yükseldi. Ancak buna rağmen gelecekte konut fiyatlarının daha da yükseleceği endişesi konut alıcısını harekete geçirdi. Geçtiğimiz yıl bankaların koronavirüsle mücadele kapsamında kredi faizlerini düşürmesi ile tüm zamanların en yüksek konut satışında etkili olmuştu. Bu yıl ise konut kredisi faiz oranlarının aylık ortalama %1,5 seviyelerinde seyretmesine rağmen piyasalarda hareketin devam etmesi özellikle kredili satışlar yerine peşin satışları arttırdı. Geçen seneki istisnai konut kredisi faiz kampanyasının yaşandığı Haziran ve Temmuz aylarını bir kenara koyarsak bu yıl talebin çok azalmadığı görülmektedir. Özellikle pandemi sürecinde normalleşme ile birlikte biriken talebin konut arayışına döndüğü ve piyasaların hareketli olduğu görülmektedir. Hızla yükselen inşaat maliyeleri ve yüksek enflasyon ile artan konut fiyatlarına rağmen gayrimenkul piyasalarında konut arayışı halen devam etmektedir. Türkiye’deki yüksek enflasyona karşı tüketiciler elindeki parayı korumak için konut almaya giderek daha fazla yönelmektedir. Özellikle konut stoklarının azalması ve yeni inşaat projelerinin yavaşlaması nedeniyle azalan arz konut talebini her zaman diri tutmaktadır. Fiyatların daha fazla yükseleceği endişesi, artan konut kredisi oranlarına rağmen ipotekli satışların azalmasına bunun yerine peşin ve firma vadeli satışların yükselmesine neden olmaktadır. Banka kredisiyle (ipotekli) konut satışlarının toplam satış içerisindeki payının %19’a düşmesi ile geçen seneye göre kredili satışlarda daralma yaşandı. Geçtiğimiz yıllarda %40 seviyelerinde seyreden ipotekli satışların yarı yarıya azalması özel bankaların faiz oranlarında esnememelerinden kaynaklanmaktadır. Kamu bankalarının yaptığı kampanyaların etkilerini geçtiğimiz yıllarda gördüğümüz ipotekli satışlarda konut kredisi faiz oranlarının %1 ve altına düşmesi ile konut satışları bu alanda tekrar yükselebilecektir.”