4-5 aralık tarihlerinde bu yıl ikincisi gerçekleştirilen ve JLL Türkiye tarafından organize edilen Gayrimenkulde Büyük Buluşma “RE360″ta “Konutta Şartlar Değişti, Pazar Değişti, Çözüm Değişti!” başlıklı bir sunum yapan Aremas Gayrimenkul Kurucusu Vedat Arslan; içinde bulunduğumuz ekonomik gelişmeler dolayısıyla konut satışlarında yaşanan daralma ile sektöre yaşanan sorunları ele alan bir konuşmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde biran önce hedef pazarların belirlenip sonra da topyekün pazarlama atağına geçmenin önemine dikkat çekti.
Konuşmasına döviz geriledi gibi görünüyor ama inşaat maliyetleri doların 6.5 TL olduğu seviyelere göre fiyatlanmış olduğuna dikkat çekerek başlayan Arslan; faizler cephesine bakıldığında borçlanma, mevduat ve mortgage faizlerinin tamamının yılın ilk yarısına göre 2 kat artarak yüzde 25-30 aralığında olduğunu söyledi.
“Durum böyle olunca hem konut satmak hem de işimizi sürdürebilmek için kendimize yeni pazarlar bulmamız şart oluyor” şeklinde sözlerine devam eden Vedat Arslan; “Üstelik Türk gayrimenkulleri de bu kadar ucuzlamışken ve daha da ucuzlayacağı öngörüsü varken, dışarı açılmamak hata olur sanırım. Devlet de böyle düşünüyor olmalı ki, vatandaşlık hakkını 250 bin Dolara düşürerek, sektörü destekleyecek önemli bir adım attı. Gerçi, burada süreci basitleştirici başka adımlar da atılması gerekiyor ama bu bile önemli bir gelişme diye düşünüyorum. Üstelik, 2019’da Shengen serbestisinin gelmesi durumunda, Türk pasaportu her zamankinden daha da değerli olacaktır.” dedi.
“Önümüzde hem bir zorunluluk hem de bir fırsat varken, yapmamız gereken önce hedef pazarları belirleyip, sonra da hiç vakit kaybetmeden topyekün pazarlama atağına geçmeliyiz” şeklinde konuşmasına devam eden Arslan öncelikli hedef pazarları şöyle sıraladı:
- Avrupa’daki Türkler (Yarısı Almanya’da olmak üzere tüm Avrupa’da 7 milyon civarında Türk var)
- Körfez ülkeleri (Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Ürdün başta olmak üzere)
- Türki Cumhuriyetler (Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Dağıstan)
- İran
- Afganistan
- Rusya (Başta Antalya olmak üzere güney şehirleri için)
- Çin, Singapur, Malezya, Endonezya (hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için en önemli potansiyellerden birisi)
- Afrika – Kuzey ve Orta Afrika ülkeleri (En büyük potansiyel Mısır ama kullanamıyoruz.)
Yapılması Gereken Stratejik Pazarlama Faaliyetleri ile ilgili olarak görüşlerini paylaşan Arslan; “Bu konuda, aslında pek çok Bakanlığa yapılacak işler düşüyor. Mesela; Türkiye’yi Ortadoğu’da popüler hale getiren unsurların başında Türk dizileri vardı; ama bu diziler artık bazı ülkelerde yasaklanmış durumda. Bu dizileri ne kadar çok hedef ülkeye yayarsak ülke tanıtımına o kadar çok katkı sağlanmış olur. Bu konuda Kültür Bakanlığı’nın desteği önemli. Diğer taraftan; yurt dışında yerleşik Türk bankaları – ilgili ülkelerden Türkiye’de konut satın alacak vatandaşlara mortgage sağlayabilmeli. Bunu da, ya o ülkedeki faiz oranları üzerinden ilgili ülkenin para biriminden vermeli veya Türkiye’deki faiz oranları ile Türk lirası kullandırabilmeli. Bunun yolu da, Ekonomi Bakanlığı ve ilgili kurumlardan geçiyor” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hedef ülkelerde tanıtım ve destek ofisleri kurmalı
“Başka Bakanlıklar gerekli desteği sağlarken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da tüm hedef ülkelerde “Türkiye Gayrimenkul Tanıtım ve Destek Ofisleri” kurarak, hem Türkiye’deki projelerin tanıtım ofisi gibi çalışmalı hem de ilgili ülke vatandaşlarına Türkiye’den yapacakları alımlar için gerekli desteği sağlamalı” diyen Vedat Arslan özetle sektörel güvenilirlikle ilgili tüm tereddütleri ortadan kaldırılmasının önemine dikkat çekti.
Türkiye Gayrimenkul Tanıtım ve Destek Ofisleri başka neler yapmalı konusuna da değinen Arslan şu önerilerde bulundu:
- Bakanlık, Emlak Konut veya STK’ların ev sahipliğinde ülkelere özel satış kampanyaları düzenlemeli,
- Bu kampanyalarla birlikte, satışı doğrudan yönetecek “inspection turları” organize etmeli,
- DEIK, Müsiad, Tüsiad gibi kuruluşlarla birlikte tanıtım ve iş birliği etkinlikleri organize etmeli,
- Sosyal pazarlama ve pr faaliyetleri ile gayrimenkul sektörüne talebin artmasını sağlamalı.
Kısacası, Ağustos 2016’da ilk defa Emlak Konut ile birlikte sektörün yaşamaya başladığı “topyekün pazarlama” hamlesi, bu sefer Bakanlık himayesinde ve düzenli olarak yurt dışı pazarlarda devam etmeli diyerek konuşmasına devam eden Vedat Arslan; “Artık, bugüne kadar Türklere pazarlama aksiyonlarını, bundan sonrasında yurtdışı pazarlarda da yapmalı ve bunu yaparken de en önemli unsurun “güven” olduğunu unutmadan hareket etmeliyiz. Buna zarar verebilecek herhangi bir projenin yurt dışında pazarlanmasına da izin vermemek gerekiyor. Konuşmamı bitirmeden, son olarak, bu faaliyetler devam ederken, bizler de hedef pazarlarımızda geliştireceğimiz işbirlikleri ile satışlarımıza yıl boyu devam edebilmeliyiz. Veya, işi benimki gibi hizmet sunmak olan firmalar iş ortaklıkları veya yeni ofislerle yurt dışına açılmaya başlamalı. Biz bu doğrultuda ilk ofisimizi Düsseldorf’ta açtık, ikinci ofisimiz önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Dubai’de açılıyor. Bakü’deki mevcut iş birliğimizi de aynı süre içinde resmi iş ortaklığına dönüştürmeyi hedefliyoruz. 2019 sonuna kadarki en büyük hedefimiz ise, Çin’i öğrenmek…” diyerek sunumunu tamamladı.