Koronavirüs ile hemen her sektörde oluşan dijital dönüşüm ihtiyacı, her geçen gün önemini artırıyor. Dijital dönüşüm aracılığıyla konut sektöründe kurulacak blok zincir teknolojileri ile kayıt dışılık sorununun tümüyle tarihe karışabileceğini belirten Mars Investment’ın Kurucusu ve Genel Müdürü Hakan Bucak, böylece bilanço dışı ekonominin de kayıt altına alınabileceğine işaret etti.
Amerika’da, Dubai’de kullanılan blok zincir teknolojileri ile konut sektöründe tamamen dijitale geçildiğini örnek gösteren Bucak, “Yani bir alıcı bir daire almak istediğinde bir uygulama vasıtasıyla haritadan binaya tıkladığında o dairenin tarihçesi ve fiyat iniş çıkışlarını görüntüleyebiliyor. Bu sistem bürokrasi tarafından bir politika olarak kabul edilirse tapu dairelerinin katılımıyla kayıt dışılık tarihe karışabilir.” dedi.
Şehirlerin haritaları yapay zeka ile sektöre entegre edildi
Dijital dönüşümün birçok alana dokunduğunu belirten Bucak, konuyu şu sözlerle özetledi:
“Tüketici için de çok kritik. Daire almak isteyen bir kişi böyle bir sistemden yararlanarak satın alma kararında daha analitik ve güvenli olabiliyor. Yani piyasada dönen fiyatlara aldırış etmeden, sistemden girip almak istediği gayrimenkulü dijital tarafta detaylı bir şekilde analiz edebiliyor. Bu konuda Türkiye’de atılımlar yapıldı ve şu an blok zinciri sistemi ile modellenen Türkiye’deki bütün şehirlerin haritaları, yapay zeka ile gayrimenkul sektörüne entegre edildi. Kullanım alışkanlıkları arttıkça önemi de ortaya çıkacaktır.”
Dijital sistemler güven inşa edecek
“Bir diğer faydası da aslında, güven unsurunun tesisi. Türk halkının 185 milyar doları vadeli hesaplarda. Türk halkının bu parayı gayrimenkule aktarması için güven duyması gerekiyor.
Fiyatlara güven, ekonomiye güven, bürokrasiye güven… Bu güveni dijital sistemler temin edecek.”
Konutun gerçek fiyatı ile “gösterilen” fiyatı arasındaki fark 4 trilyon TL
Gayrimenkul sektörünün en önemli problemlerinden biri kayıt dışılık olarak gösteriliyor. Özellikle 2’nci el konutlar tarafında yapılan tapu devirlerinde, gerçek satış fiyatı ile ‘’gösterilen’’ satış fiyatı arasındaki ciddi farklar devlet için büyük vergi kaybına sebep oluyor. Konutun gerçek satış fiyatı ile “gösterilen” fiyatı arasındaki farkın 4 trilyon TL olduğuna dair ciddi öngörüler olduğunu vurgulayan Bucak, “4 trilyon TL farkın vergi kaybı kısmı büyük bir hacim anlamına geliyor” dedi.
Koronavirüs sürecinin iyi yönetilmesi konut sektörüne yarayacak
Devlet yönetimi tarafından korona virüs sürecini etkin ve başarılı bir şekilde yönetilmesinin, konut sektöründe yabancı yatırımcı açısından ciddi kazanımları olacağına değinen Bucak, “Bu başarılı yönetim, yabancı yatırımcıların Türkiye’den hem vatandaşlık başvurusu hem de konut yatırımı yapmasında önemli bir rol üstlenecek. Virüsün etkileri yok olduğunda hiç vakit kaybetmeden global ölçekte konut sektörünün tanıtımının yapılmasıyla sektörümüzde yabancı yatırımcı talebi artış gösterecektir. Ekonomimizin daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu günlerde en büyük desteğin konut sektöründen geleceğine inanıyorum.” diye ifade etti.
15 Haziran’dan sonra hareketli günler gelecek
Sektörde mayıs ayı içerisinde korona virüsten kaynaklı bir durgunluk yaşanabileceğini söyleyen Bucak, “15 Haziran sonrasında bizi çok hareketli günler bekliyor” dedi. Hareketli günlerin konut fiyatlarında artışı da beraberinde getireceğine işaret eden Bucak, ”Bugünlerde markalı konut projelerine yatırım yapanlar, döviz avantajından ötürü TL bazında 5-6 ay içinde en az yüzde 25 kar elde etmiş olacaklar.” dedi.
Korona virüs konut trendlerini değiştirdi
Korona virüsün konut trendlerinde de bir değişim yarattığını belirten Bucak, “Artık sosyal donatılı konut projelerinde daha az teması sağlayan mimari projeler ön plana çıkacak. Kullanılabilir balkonu olan, ortak kullanıma açık peyzaj alanları, açık yürüyüş ve spor alanları gibi olanakları içinde barındıran projelerin satışı hız kazanacak. Sadece şehir merkezine yakın markalı konut projeleri değil, şehrin çeperindeki konut projeleri de en az şehrin içindeki konutlar kadar avantajlı bir konuma gelecek. Virüs sonrası yatırımcılar; bitişik nizamlı, sıkışık düzenli semtler yerine, daha ferah, yeşil alanı bol konut projelerine ilgi gösterecekler.” dedi.
Mersin de potaya girdi
Korona virüs, konut talebinin adresini değiştirmedi. İstanbul yine talepte ilk sırada yer alıyor. Mart ayı satış rakamları, Mersin’in ilk defa potaya girdiğini gösteriyor. Irak’a 5-6 saatlik karayolu ulaşımı kadar yakın olması nedeniyle Mersin’in bu yıl Irak’lı yatırımcıların radarına girdiğini kaydeden Bucak, “Yine bölgede Adana, Hatay gibi illere yapılan yaptırımlar da dikkat çekiyor. Mars Investment olarak yatırımcılarımızla yaptığımız online görüşmeler sonucunda, İstanbul dışındaki Anadolu illerimizi de sorduklarını gözlemledik. Dolayısıyla artık konut satışlarının sadece büyükşehirlerle sınırlı kalmayıp, Anadolu’nun birçok iliyle devam edeceğini görüyoruz.” diye belirtti.
Türkiye, yurt dışında tam tanıtılamıyor
Mars Investment olarak yurtdışında katıldıkları kongre ve etkinlikler sırasında Türkiye’nin tanıtımında eksik kalan noktaları tespit ettiklerini belirten Bucak, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Konuyla ilgili olarak ciddi simülasyon, pazarlama ve strateji çalışmaları yaptık. Ülkemizin tanıtımının yapılması adına, gayrimenkul sektörünün liderlerinin de katılımıyla Gayrimenkul İhracat Geliştirme Derneği’ni (GİGDER) hayata geçirdik. Bizler GİGDER olarak gayrimenkul sektörünün değerini dünyaya anlatır iken, sağlık ve turizm sektörlerini de tanıtıyoruz. Şu anda gayrimenkul, sağlık ve turizm tamamlayıcı sektörler haline geldi. Dernek olarak sadece yatırımcı çekmiyoruz aynı zamanda yatırımcıların karşılaşabilecekleri bürokratik sorunlarının çözümlenmesinde de katkı sağlıyoruz. Türkiye’de yatırım yapmak isteyen insanların muhatabı olmayı hedefliyoruz. Haklarını koruyacak şeffaf profesyonel bir dernek konseptindeyiz. Türkiye’de bugün satış bekleyen 1.8 milyon adet konut var. Dünyanın metropollerinde yabancı konut yatırım oranları yüzde 10’larda. Bu oranın yapacağımız tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla önümüzdeki dönemlerde daha da yükseleceğine inanıyoruz.”
Türkiye, “kelebeğin gövdesi” konumunda
Türkiye’nin Çin hükümetinin yeniden canlandırmak istediği İpek Yolunun kalbinde yer alan konumunun, onu dünya ticaretinin merkezi haline getirdiğini belirten Bucak, “Ortadoğu, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Batı Asya arasında bir eşsiz konumda olan ülkemiz, Çin devletinin planladığı “One Belt, One Road” projesi içerisinde bir “kelebeğin gövdesi” konumunda yer alıyor. Bu da Çin’in ülkemize yönelik talebinin artarak devam edeceğini gösteriyor. Çin, Türkiye’yi özellikle coğrafi konumu bakımından yurt dışına açılan kapı olarak değerlendiriyor. Virüs tehdidi bittiği ve piyasalar açıldığı zaman ertelediğimiz Çinli yatırımcı görüşmelerinin satışa dönmesini bekliyoruz.” diye ifade etti.
İşte konut sektörünün yabancı yatırımcı karnesi
- Türkiye’de konut sektörü 160 tane ülkeye hitap ediyor
- Türkiye’ye giren 13 milyar dolarlık yabancı direk yatırımların, 6 milyar doları konut sektörüne gidiyor.
- Türkiye’deki yabancı yatırımcı seviyesi yüzde ise 3 ile 5 seviyesinde seyrediyor.
- Türkiye’ye yurtdışından direk yatırım yapan 3 kişiden 1.5 kişi, gayrimenkule yatırım yapıyor.
- Sektörde Çinli akını bekleniyor. Virüsle birlikte yüzde 1’in altına gerileyen Çin talebi, virüsün etkilerinin azalmasıyla hızla yüzde 47’ye yükseldi.