Büyüklüğü 900 milyon Sterlin’e ulaşan Kuzey Kıbrıs Gayrimenkul pazarının parlayan yıldız projesi Celsus, şu sıralar kiralanmak üzere satın alınan emlak fırsatı üzerine kurgulanan “buy to let” sisteminin de altın çocuğu. Lefkoşa’da şehrin ilk Business Center ve Residence kompleks projesi olan Celsus, döviz bazında garantili kira getirisi avantajı ile “Buy to let” modelinin dünyadaki en başarılı örneklerinden biri oldu.
Nüfus artışı bazlı sosyal ve demografik nedenler ile döviz kurlarında yaşanan artışlarla daha karlı bir yatırım aracı haline gelen gayrimenkul sektörü, son yıllarda yatırımcılara alternatif modeller de sunuyor.
Bu modeller içinden en öne çıkanı ise “buy to let” sistemi oluyor. Kiralanmak üzere satın alınan emlak ve buna bağlı kredi sistemlerine olan talebi hızla artıran “buy to let”i tercih eden yatırımcılar, garanti kira getirileri ile hem sabit bir gelir sağlıyor hem de emlak fiyat artışlarıyla mülklerinin değerini artırıyor. Ancak bu alana yatırım yaparken doğru proje ve lokasyon seçimine dikkat etmek gerekiyor.
Büyüklüğü 900 milyon Sterlin’e ulaşan Kuzey Kıbrıs Gayrimenkul pazarının parlayan yıldız projesi Celsus, şu sıralar “buy to let” sisteminin de en değerli seçeneklerinden biri olarak gösteriliyor. Zira Kuzey Kıbrıs inşaat sektöründe geliştirdiği yenilikçi projelerle dikkat çeken White Lotus Development tarafından projelendirilen ve yapımı devam eden, iş hayatının kalbi Lefkoşa’daki şehrin ilk Business Center ve Residence kompleksi Celsus, hem yatırımcılara karlı bir fırsat sunuyor hem de ülkenin yenilikçi yüzünü simgeliyor.
Proje, global mercek altında…
Özellikle Kuzey ve Orta Avrupa, Rusya, İngiltere ve Türkiye’deki yatırımcıların ilgisini çeken Celsus Business Center & Residence, birbirinden tamamen bağımsız girişleri olan, aynı zemin üzerinden yükselen iki kule olarak tasarlanmış ve temeli 2019 Temmuz ayında atılmış. Zemin katta her biri 150 m² olan sekiz adet konsept mağaza bulunan projede; 22 daire, 64 ofis, 157 açık ve kapalı otopark alanı mevcut. Yurt içinde bulunan ve yurtdışından Kıbrıs’a gelen iş insanlarına ihtiyaç duydukları çalışma ortamı ve ofis hizmetlerinin verileceği emsalsiz bir yapı olarak da öne çıkan Celsus’da çalışma alanları; 32 metrekareden 435 metrekareye kadar genişleyebiliyor. Projede ayrıca 25 – 50 kişilik toplantı salonları, 106 kişilik konferans salonu, sekreterlik, güvenlik ve ikram hizmetleri, Zen bahçesi, spor salonu gibi pek çok özellik de bulunuyor.
Celsus’un yatırımcılara sunduğu avantajlara dikkat çeken White Lotus Development kurucularından, White Lotus Satış ve Pazarlama Direktörü Erinç Nailer; “KKTC, gelişmekte olan ekonomisiyle gelecek vadeden bir pazar. Yapılan yatırımların geri dönüşünün ortalama 10 yıl civarında seyretmesi, mülklerin getirilerinin döviz para biriminde kazandırması ve sunulan vergi avantajları KKTC’yi girişimciler gözünde önemli bir fırsat haline getiriyor. Kuzey ve Orta Avrupa, Rusya, İngiltere, Türkiye gibi ülkelerdeki yatırımcılar ‘buy to let’ yatırım modeline oldukça ilgi gösteriyor. KKTC’de de bu sistem gün geçtikçe yaygınlaşıyor. İç pazarda turizm ve eğitim sektörlerinin müşterilerine yönelik ‘buy to let’ çözümlerine yatırımcıların yoğun ilgisi var. Nisan 2020’de bitirmeyi hedeflediğimiz Celsus projemiz, Kuzey Kıbrıs’taki profesyonel iş hayatının ihtiyacı olan ofis altyapısı ve kiralanabilir toplantı salonları ile Lefkoşa’daki çok büyük bir açığı kapatacak. Kuzey Kıbrıs’ın gelişen iş potansiyeli de emsalsiz olan projemizi çok karlı hale getiriyor” dedi.
Dünyanın her noktasından mülkünüze anında irtibat imkânı…
Proje ile ilgili sundukları satış sonrası hizmetlere de dikkat çeken Erinç Nailer, “Müşterilerimiz dünyanın neresinde olursa olsun mülkü ile ilgili tüm gelişmelerden haberdar olur. Örneğin; kiracı girişi – çıkışı, yeni kira teklifleri, bakım onarım işleri için tespit, teklif ve uygulama süreçleri gibi tüm ayrıntılar konusunda kurumumuzca bilgilendirilir. Projelerimizin temel fonksiyonlarının ne olacağına henüz tasarım aşamasındayken karar verdiğimiz için yatırımcılar, ilgili taahhütlerimizi ve takvimimizi yakından takip edebilir. Devamlılık ve sürdürülebilirliğe inanan bir markayız. Bu sürdürebilirliği uzun soluklu sözleşmelerle perçinliyoruz. Celsus projesinde her satış sözleşmesi ile birlikte 25 yıl süreli yönetim sözleşmesi de imzalıyoruz” dedi.