Lengerin kelime olarak 2 anlamı bulunuyor.
1. Bakırdan yayvan ve kenarları genişçe sahan veya tepsiye denir.
2. Osmanlı döneminde gemiyi açık denizde bulunduğu yerde sabitlemek için denize atılan zincir ucundaki büyük demir çapaya denilmektedir.
Osmanlı Devrinde Haliç’te, Fatih’ten itibaren Kasımpaşa deresi ağzındaki alana tersane tesislerinin kurulmasına sağlanmıştır. Bu amaca hizmet veren yapılardan biri de Lengerhane’dir.
Lengerhane’de kadırga, kalyon gibi büyük gemilerin çapa ve zincir imalatı yapılmakta olup, tesis bu amaçla 1703 ile 1736 tarihleri arasında 23. Osmanlı Padişahı olarak imparatorluğu yöneten Sultan III. Ahmet döneminde kurulmuştur. Ancak binanın temelleri 12. yüzyıl bir Bizans yapısına kadar uzanmaktadır.
1789 ile 1808 yılları arasında 28. Osmanlı Padişahı olarak hüküm süren Sultan III. Selim döneminde onarımdan geçtiği bilinen yapı 1951 yılına kadar da Maliye Bakanlığı’nca kullanılmıştır.
Daha sonra Tekel-Cibali tütün fabrikası tarafından ispirto deposu olarak kullanılan tarihi yapının üst örtü sistemi; 1984 yılında geçirdiği yangın sonucu büyük zararlar görmüştür.
Bu tarihten sonra kullanılmaz durumda olan yapı, 4 Mart 1991 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alınmış, 31 Mart 1992 tarihinde temelini sağlamlaştırmak için yapılan törenin ardından 2.5 yıl süren restorasyon çalışmaları sonucunda 13 Aralık 1994 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Kaynak: Nazım Kocainan
