Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) aralarında emlakçıların bulunduğu bazı iş kollarına yükümlülük uyarısında bulundu
Emlakçılara, galericilere, döviz bürolarına ve kuyumculara yönelik bir broşür hazırlatan MASAK, “Ticaret amacıyla taşınmaz alım satımıyla uğraşanlar ile bu işlemlere aracılık edenler”, “İş makineleri dahil her türlü deniz, hava ve kara nakil vasıtalarının alım satımıyla uğraşanlar”, “Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı yapanlar” ile Kambiyo mevzuatında belirtilen yetkili müesseselerin (döviz büroları) sorumluluk ve yükümlülükleri hatırlatılarak, şüpheli müşteri profili davranışlarıyla suç işleme yöntemlerine ilişkin örnekler verildi.
Anadolu Ajansı muhabirinin MASAK’ın broşürlerinden yaptığı derlemeye göre, söz konusu meslek mensuplarının, işlem yapan müşterileri ile nam veya hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etme yükümlülüğü bulunuyor. Bunun için daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe duyulduğunda, tutar gözetmeksizin kimliğe ilişkin bilgilerin alınması ve bunların doğruluğunun teyit edilmesi suretiyle müşterilerin ve müşterileri adına veya hesabına hareket edenlerin kimliğinin tespit edilmesi gerekiyor. Kimlik tespitinin, iş ilişkisi tesisinden veya işlem yapılmadan önce tamamlanması önem taşıyor.
Söz konusu meslek mensuplarının, şüpheli bir işlemle karşılaştıklarında işlem hakkında yetki ve imkanlar ölçüsünde araştırma yaptıktan sonra edindikleri bilgi ve bulguları Şüpheli İşlem Bildirim Formu (ŞİB formu) doldurarak MASAK Başkanlığına bildirmeleri gerekiyor. Şüpheli işlemlerin herhangi bir parasal sınırı bulunmuyor, teşebbüs aşamasında kalan işlemler dahi MASAK’a bildirilebiliyor.
Müşterinin, ibraz etmesi gerekli belgelerin yetersiz bilgiler içermesi, verdiği bilgilerin birbiriyle çelişkili olması veya bilgileri vermede isteksiz davranması halinde öncelikli görev meslek erbabına düşüyor. Karşısındaki kişinin, iş ve mesleği her halinden anlaşılabilmesine karşın sinir ya da acelecilik gibi farklı davranışlar sergileyen bir müşteri olması durumunda şüpheli işlem bildiriminde bulunulmasına gerek olmayabiliyor fakat meslek erbabının tecrübe, deneyim ve müşterinin hal, tutum ve davranışları bir araya geldiğinde, belgelerin verilmemesi, yanlış bilgiler içeren belgelerde ısrar edilmesi gibi davranış ve belge beyanları şüpheli işleme konu edilebiliyor.
Özellikle henüz yeni bir iş ilişkisine girilecek müşterinin örnek verilen davranışlarda bulunması, kaçamak ve yanlış cevaplar vermesi, fiziksel olarak davranışlarının da bunu desteklemesi gibi doneler bir arada ele alındığında mutlaka şüpheli işlem bildiriminde bulunulmasının faydalı olacağı ifade ediliyor. Bunun yanı sıra müşterinin, iş veya aile ilişkisi gibi makul bir nedene dayanmaksızın üçüncü kişiler adına gayrimenkul, taşıt satın alması hali çoğu durumda tek başına şüpheli olarak görülmesi gereken bir durum olarak değerlendiriliyor.
Gayrimenkul ve taşıt alım-satımı, özellikle nakit bazlı yapılan işlemler yoluyla kara para aklama konusunda geleneksel yöntemler olarak kabul ediliyor. Normal hayat düzeninin dışında değerlendirilebilecek alış ve satışlar veya gayet normal görülebilecek alış satışlar yoluyla suç geliri bu sektörler üzerinden piyasaya girebiliyor. Söz konusu paraların finans sektörüne girişinde daha karmaşık metotlar kullanılabilmesine karşın, taşınmaz sektörüne girişi daha basit yollarla oluyor.
Örneğin kaynağı yasal olmayan para, gayrimeşru kaynağının gizlenmesi amacıyla turistik tesislerin satın alınmasında kullanılarak bu şekilde yasal gelir elde edilebiliyor. Diğer bir şekilde ise suç geliri sahibi, satın aldığı gayrimenkulün alış fiyatını olduğundan düşük göstermek ve daha sonra gerçek fiyatından satmak suretiyle gelirinin gayrimeşru kaynağını gizleyebiliyor.