Ancak Mısır’ın Türk çelik ürünlerine uyguladığı korunma önlemi baskısı bitmiyor. Mısırlı yerli üreticilerin inşaat çeliğindeki ithalat artışı sebebiyle Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan talep ettiği korunma önlemi vergisi yüzde 8 olarak netleşti.
Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre çelik sektörünün 2015 yılının ilk beş ayındaki toplam 6,9 milyon tonluk çelik ihracatının yaklaşık yüzde 5’lik bölümü 359 bin ton olarak Mısır’a gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl ile bu senenin ilk beş ayını karşılaştırdığımızda yüzde 70’lik ihracat artışının yaşandığı Mısır, çelik sektörü ihracatının ülke sıralamasındaki yerini de 11. sıradan 5. sıraya taşıdı.
Türk çelik sektörünün Mısır’a gerçekleştirdiği ihracatta son iki yıldır önemli düşüşler yaşanıyordu. Yılın ilk beş ayı karşılaştırması doğrultusunda; 2012 yılında 340 bin ton olan ihracat 2013 yılında 213 bin tona, 2014 yılında ise 211 bin tona kadar gerilemişti. Sektör 2015 yılında yaşadığı sorunlara rağmen Mısır’a yaptığı ihracatta yüzde 70’lik artış ile 359 bin tona ulaşarak söz konusu ülke pazarında Türk çelik ürünlerine karşı sürdürülen korunma önlemlerine rağmen varlığını kanıtlamış oldu.
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Türk çelik sektörü olarak DTÖ kuralları çerçevesinde ticaret gerçekleştiriyoruz. Uluslararası tüm ihracat noktalarımız için aynı durum söz konusu. Ayrıca AKÇT anlaşması çerçevesinde hükümetimizden herhangi bir teşvik de almıyoruz. Almak da istemiyoruz. Türk çelik ürünleri kalitesi ile tüm dünya pazarlarında kabul görmüş durumda. Sektör temsilcilerimizin özverisi sonucunda global piyasalardaki varlığımızı düşük kâr marjlarımız ile sürdürüyoruz” dedi.
Mısır’ın geçmiş yıllarda çelik sektörünün en önemli pazarları arasında yer aldığını vurgulayan Namık Ekinci; “Ancak son yıllarda Mısır’daki yerli üreticiler kârlılıklarını artırmak için hükümetlerine sürekli baskı yapıyor. Bizler, Mısır sanayisine zarar vermek bir yana söz konusu ülke sanayisine ve ticaretinin daha da gelişebilmesi için ortak projeler üretmek istiyoruz. Bunun için de birbirimizle mücadele etmek yerine elbirliği ile rakip ülkelerin haksız hareketlerine karşı mücadele etmeliyiz. Tam bu noktada özellikle Çin’e atıfta bulunmak istiyorum. Çin tüm dünya ülkelerine olduğu gibi Mısır’a da Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olarak dampingli çelik ürünleri ihraç ediyor. Bu nedenle Çin başta olmak üzere dampingli ürün ticareti yapan ülkelere karşı Mısır Hükümeti ile birlikte hareket etmeliyiz” diyerek sözlerini sürdürdü.
Namık Ekinci son olarak; “Altyapı çalışmaları ve inşaat sektörü sürekli gelişen bir ülke konumundaki Mısır’da yerli sanayi ihtiyacı karşılayamayacak boyutta. Son dönemde bu ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracattaki artış da bunun en önemli göstergesi. Soruşturma dönemlerinde bazı tedirginlikler yaşansa da bu ülkeden sürekli talep alıyoruz. Böylece son iki yıldır gerileme yaşadığımız Mısır pazarını yeniden canlandırıyoruz. Yılın ikinci yarısında toplam ihracatımız ile birlikte bölgeye yaptığımız ihracatın daha da artacağına inanıyoruz. Mısır hükümeti geçmiş dönemde ülke siyasetine ticareti alet etmeyerek, takdire şayan bir duruş sergilemişti. Ancak son gelişmeler maalesef gösteriyor ki Mısır da kendi siyasetine ticareti alet etmiştir. Türk çelik ürünlerine karşı uygulanmaya başlayan vergiler ile ilgili uluslararası platformdaki mücadelemizi sürdüreceğiz” diye belirtti.
Mısır’ın korunma önlemi baskısı sürüyor…
Türk çelik ihracatçılarının Mısır pazarında yaşadığı olumlu gelişmelere rağmen; Mısırlı yerli üreticilerin ithal edilen inşaat çeliğindeki artışı sebep göstererek Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yaptığı başvuru neticesinde 14 Ekim 2014 tarihinde Türk çelik ürünleri filmaşin ve çubuk ihracatına karşı bir korunma önlemi soruşturması başlatılmıştı. Yürütülen soruşturma neticesinde söz konusu ürünlere ilk yıl yüzde 8, ikinci yıl yüzde 6,5 ve üçüncü yıl yüzde 3,5 olmak üzere kademeli vergi uygulanmasına karar verildi.
Yerli üretimin korunması amacıyla 2012 yılında da Mısır tarafından korunma önlemi soruşturması yürütülmüş, geçici vergi uygulanmaya başlanmış ancak yapılan detaylı inceleme neticesinde Türk ürünlerinin yerli sanayiye zarar vermediğine hükmedilerek soruşturma önlemsiz olarak kapatılmıştı.
