Bu yıl 5’incisi düzenlenen “Sign of the City Awards 2018” yarışmasında dereceye giren projelerin açıklandığı ve ödüllerinin takdim edildiği gala gecesinin açılış konuşmasını yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum; göreve geldiği günden bu yana Bakanlığın yaptığı çalışmaları özetledi.
Bakan Murat Kurum konuşmasında şunları söyledi:
“Türkiye’de gayrimenkul sektörünün dünya çapında marka olması için yola çıkmış ve gelenekselleşerek bu yıl 5’incisini düzenlediğimiz Sign of the City Awards projesinin de hayırlı olmasını temenni ediyorum. Tabi bu projeyi gerçekten başından sonuna destekleyen başta Demirören Grubu olmak üzere tüm jüri üyelerimize, tüm katılımcılarımıza, firmalarımıza, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu yarışmada dereceye girenleri de tebrik ediyoruz.
Tabi biz göreve geldiğimizde ben de gayrimenkul sektörünün içinden gelen; tabiri caizse şantiyede inşaat mühendisi olarak başlayıp en son genel müdürlüğe, şimdi de 24 haziran seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanımızın takdiriyle yeni hükümet sisteminin ilk Çevre ve Şehircilik Bakanı oldum, Allah bana böyle bir görev nasip etti, inşallah sizlere daha iyilerini nasip eder. Göreve geldiğimizde sektörle ilgili toplantılar yaptık, hemen sektörümüzle bir araya geldik. Sektörümüzün sorunları, problemlerini, bizim de içinde bulunduğumuz problemleri masaya yatırdık ve hem sektör temsilcileriyle ve sektörü ilgilendiren hemen hemen tüm konularda istişarelerde bulunduk. Bize düşen hızlı bir şekilde sektörün içinde bulunduğu problemleri, sorunları çözmek için çalışmalar yapmaya başladık. İlk çalışmamız biliyorsunuz Türkiye İçin Kazanç Vakti sloganıyla başladığımız ve 1 ay gibi kısa bir sürede 4 bin gibi güzel bir satış adedi gerçekleştirdiğimiz güzel bir kampanya gerçekleştirdik. Bu kampanyayla birlikte 0.98 vade farkıyla firma bazında taksitlendirdik ve gerçekten sektörümüzü ve sektörümüzü tetikleyen diğer sektörleri de etkiledi ve ciddi bir hareket sağlamış olduk. Tabi bunun dışında ülkenin bulunduğu ekonomik savaş içerisinde bazı şeyleri de gözden geçirmemiz gerekiyordu, bu savaş noktasında bizim de gereksiz gördüğümüz işleri, çok acil olmayanları tasfiye etme kararı aldık. Bize bağlı kurum ve kuruluşlara yazı gönderdik , Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na, Emlak Konut’a gereksiz görülen işlere devam edilmemesine ve tasfiye edilmesine dair bir yazı gönderdik. Yine Toplu Konut İdaresi Başkanlığı da biliyorsunuz 2003 yılından bu yana 840 bin konut üretti ve bu konutları alan vatandaşlarımıza da ödemeler noktasında yaptığımız düzenlemelerle daha kolay ödemeler yapmalarını sağladık. Hemen arkasından otopark yönetmeliğini çıkardık, büyük şehirlerimizde problem olarak gördüğümüz her daire için bir otopark olması düzenlemesini yaptık, bununla kalmayıp “Park Et, Devam Et” uygulamasıyla imar planlarında artık otopark ayırma zorunluluğu getirdik, yine şehir merkezlerinde kamu alanlarının altlarına da otopark yapabilme imkanını getirdik, bu da daha çok büyük şehirlerimizde otopark sorununu çözebilecek bir uygulama olarak karşımıza çıktı. Arkasından kamu binalarıyla ilgili standart belirledik , kamu binalarında olması gereken büyüklükleri bir kılavuz halinde yayınladık ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına bunları gönderdik. Artık bundan sonra yapılacak kamu binaları, belediye binaları bu yönetmeliğe tabi olarak yapılacak.
Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız liderliğinde 100 günlük eylem planlarını açıkladık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak biz de 39 eylemde bu 100 günlük eylem planına girdik. Bu eylem planının içerisinde tüm sektörleri ilgilendiren hem şehircilik anlamında hem de çevrecilik anlamında birçok eylemimiz var, atık su arıtma tesisleri, içme suyu alt yapısı, kanalizasyon alt yapısı, barajlarımızın alt yapısı, millet bahçeleri ki Cumhurbaşkanımızın çevreci vatandaşların çok net olan bu talebini yerinde görerek açıkladığı büyük bir projedir, ilk olarak 18 ilde 33 millet bahçesi hayata geçiriyoruz. İnşallah ikinci 100 günlük eylem planlarında yeni millet bahçeleri yapmaya devam edeceğiz. Millet bahçeleri projeleri yalnızca İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 10 artıracak. Bu millet bahçelerinin içinde sosyal alanlar, spor yapılabilecek alanlar, millet kıraathaneleri de yapılacak. Millet bahçeleri için ayrılan alanlar şehir merkezlerinde ayrılan lokasyon olarak en iyi alanlardan seçiliyor.
Her hafta farklı şehirlerimize ziyaretler yapıyoruz, yanımızda konuyla ilgili arkadaşlarımız da oluyor, ziyaret ettiğimiz illerin belediye başkanlarıyla görüşüyoruz , sorunlar üzerinde konuşuyoruz ve hemen o toplantıda kararlar almak suretiyle harekete geçiyoruz.
İklim değişikliği sizin de bildiği gibi çok fazla gündemimizde oluyor, son yıllarda yağış miktarlarının çok yüksek olmasından dolayı şehirlerimizin alt yapıları büyük zararlar görüyor. Bunlara ilişkinde bilhassa Karadeniz’de olmak üzere tüm il ve ilçe belediyelerimizle eylem planı hazırlıyoruz.
İmar Barışı sürecinde 31 aralık 2017 tarihinden önce yapılmış yapıları kapsıyor, buradan altını çizerek söylüyorum, bu süreç bu tarihten sonra yapılan yapıları içermiyor, kaçak yapıların olmasına ve şehirlerimizin siluetini bozmasına izin vermeyeceğiz. Daha önce 31 ekimde imar barışı başvurularının biteceğini söylemiştik ama bize uzatılması yönünde çok talep geldi, biz de Bakanlık olarak kayıtsız kalmadık ve başvuru sürecini 31 aralık tarihine kadar uzattık.
Hazineye ait arazilerimizin kiralanması ve satışı konusunda ilk önce kiralanmış arazilerin yarı kira bedeliyle vatandaşların tarım ve hayvancılık projelerinde 10 yıl kullanımına sunup tarım ve hayvancılığın da önünü açmış olduk.
Hazine ve Maliye Bakanlığımız da sektörümüzü çok yakından ilgilendiren bir düzenleme yaptı. Konut ve ofislerde yüzde 18 olan KDV oranının yüzde 8’e, yüzde 4 olan tapu harcının da yüzde 3’e indirilmesi de 31 aralık 2018 tarihine kadar uzatıldı.
Bir başka önemli konu kentsel dönüşüm. Şu ana kadar 580 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirdik. Ülkemizdeki yerleşim alanlarının yüzde 66’sı, nüfusun yüzde 70’i deprem bölgesinde bulunuyor, bu nedenle kentsel dönüşüm bizim en önemli gündemimiz.
Yapılaşmada bundan sonra yüksek yapılara izin vermeyeceğiz, binalar az katlı olarak inşa edilecek.
Yabancılara gayrimenkul alımı yoluyla vatandaşlık hakkı verilmesinde daha önce 1 milyon dolar olan sınırı, 250 bin dolara çektik. Yurt dışında yaşayan vatandaşların bunları alabilmesi noktasında da ciddi düzenlemeler yapıyoruz. Bu eylül ayını geçen sene eylül ayına kıyasladığımızda yüzde 151 bir artış sergiledi, yaklaşık 5 bin 615 satış gerçekleşti. Bizim bu yasadan beklentimiz, önümüzdeki süreçte yıllık 12 milyar dolar seviyelerine gelmesidir. Çünkü bu ülke bunu hak ediyor. Benim çok önemsediğim bir proje, mekansal stratejik planımızı hazırlıyoruz. Tüm ülke genelinde, ülkenin bu süreçten sonra yapılaşmasını, büyümesini öngören ve bu büyümeye yön verecek mekansal strateji planını hazırlıyoruz. Bu plana ilişkin 81 ilimize yazı yazdık, şehirlerin taleplerini, büyüme öngörülerini, nüfus artışlarını, şehirleriyle ilgili alması gereken kararları alıp bize bildirmelerini istedik ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte bir çalışma grubu oluşturduk, bu çalışmaları mekansal planın altlığında birleştirip, bu süreçten sonraki yatırımlarımıza daha doğru yön verebilmek adına bu çalışmayı yapıyoruz. Bu çalışmanın içinde bizim 2023 şehircilik vizyonumuz da olacak.
Sektörde herkesin gerçek değer üzerinden gayrimenkul satışı yapmadığını aktaran Bakan Kurum, şöyle konuştu:
“Buna ilişkin de son aşamaya geldik, artık gayrimenkulleri gerçek değer üzerinden satışının yapılabilmesine ilişkin düzenleme yapıyoruz. Sadece bununla değil, bugün sektörümüzün yaşadığı hem maddi hem teknik anlamında bizim hata olarak gördüğümüz her türlü teknik düzenlemeyi de yapıyoruz. Milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, sivil toplum örgütlerimizle toplantılar yapıp olması gereken önerilerimizi de yine Meclisimize iletiyoruz. İnşallah en kısa zamanda sektörümüzü ilgilendiren tüm düzenlemeleri de yapan bir kanuni hazırlık var, ihtiyaç olan kanuni düzenlemeler de bir an önce yapılır, sektörümüzün önünü açacak tüm kararlar da alınmış olur.”