İNDER’in 2018 yılını değerlendirdiği ve 2019 yılı beklentilerini kamuoyu ile paylaştığı basın toplantısı 20 aralık 2018 perşembe günü İstanbul’da gerçekleştirildi.
Bir basın mensubunun kamu bankaları öncülüğünde konut kredi faizlerinin bankaların müşterisi olan inşaat şirketlerinde aylık 0.98’e indirilmesinin sektöre nasıl bir yansıma yapacağı yönünde sorusu üzerine bir açıklama yapan İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım; bankaların para kazanmak için kurulmuş ticari müesseseler olduklarını hatırlatarak özel bankaların belli maliyeti olan parayı daha düşük bir maliyete vermek gibi bir görevimiz yok dediklerini, kamu bankalarının kamusal görevi olduğundan dolayı faiz indirimlerinde öncü olduklarını belirterek açıklamalarına devam etti.
“2004’de Hasılat paylaşımı olan projelerde bireysel konut kredileri verilmesi konusu nasıl verileceği belli değildi” diyerek sözlerini sürdüren Durbakayım; sorunu Emlak Konut’un vermiş olduğu niyet mektubu ile çözdüklerini belirterek “Hasılat paylaşımı projelerine bir özel banka öncü oldu ve sonra teminat noktasında kaldı. Sonra Vakıfbank devreye girdi, arkasından da diğer özel bankalar da başladılar. Her seferinde kredilerde kamu bankaları önder oluyor diğer bankalarda buna uymaya çalışıyor. Burada en büyük engel eğer sizin mevduat faiziniz bu kadar yüksekse vatandaşları oraya getiremiyorsunuz. Şu an da öyle, konutla ilgili bir talep henüz yok. Müşteri bankaların kapısına bana kredi ver diye hücum etmedi. Herhalde önümüzdeki günlerde bu konuda da bir iyileştirme olacak” dedi.
“Mevduat faizlerinin yüzde 15’in altına inmesi gerekiyor”
Bankaların mevduat sahiplerine uyguladığı yüksek faiz oranlarının yatırımcıların paralarını yüksek repo geliri elde etmek için bankada tutmalarına yol açtığına dikkat çeken Nazmi Durbakayım; bu durumun konut satışlarındaki durgunluğun en önemli sebebi olduğunu söyleyerek bunun tersine dönmesi için mevduat faizlerinin yıllık yüzde 15’in altına inmesi gerektiğini söyledi.
“Sektörün önünde 3 sıkıntı var”
Sektörün çözülmesi gereken üç sorunun olduğunu aktaran Nazmi Durbakayım; bunların müteahhit sayısı, ruhsat alırken yaşanan sıkıntılar ve müktesep haklar (kazanılmış haklar) olduğunu belirtti.
Birinci önceliklerinin müteahhit sayısına çözüm bulunması olduğunu dile getiren Durbakayım; sözlerine şöyle devam etti:
“Nitelikli ve nicelikli müteahhitlik profili olsun , müteahhitleri de düzenleyici bir kurum olsun. Diğer sektörlerden inşaat sektörüne gelen oyuncuların belli bir dönem sonra dengeleri bozup gitmesi sektörün önemli sorunlarından biri. Diğer önemli konunun projelerimizi yaparken ruhsat alırken çok sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
Müktesep hakların yıllardır sektörün en önemli sorunu olduğunu ifade eden Durbakayım projelere başlandıktan sonra imar durumunun değişmesi firmalar için büyük zararlar doğurduğunu, inşaatın devamından sonra imar durumundaki değişikliklerin, plan iptalinin, ruhsat iptalinin, tapuda tedbir konulması gibi durumların işi yapan kurumun sonu getirip iflasına kadar gidebilecek bir durum olduğunu ifade etti.
