Kandaloğlu'nun yabancıların taşınmaz ediniminin konu aldığı ilk kitabında; Yabancı kavramından, yabancı devletler, yabancı cemaat vakıfları, yabancı ülke temsilciliklerinden, taşınmazlarına, arazi, devremülkler, yabancıların Osmanlı’daki tarihçesini, kapitalisyonlardan beri emlaki metrik uygulaması, Türkiye de yaşayan Ermeniler, onlarla ilgili çıkarılan yasalar ve bugüne kadar ki yabancıların taşınmazlarından bugün ki uygulamaya kadar yer veriliyor. Osmanlı’nın Mısır’daki Suriye’deki malları onların hakları Türk vatandaşların Yunanistan’daki Bulgaristan’daki hakları Osmanlı’nın yurt dışındaki konumlarına değinen bir kitap olduğunu da açıklayan Kandaloğlu, Kitabın basılmasına yaklaşık bir iki ay kaldığını söyledi
Nihat Kandaloğlu’ndan Gayrimenkul ve İnşaat Sektörüne iki kitap birden!
Kitapta mütekabiliyet yasası sonrası yabancıların haklarının da yer aldığını belirten Kandaloğlu; Kitapta bir yabancının taşınmaz aldıktan sonra Türk vatandaşı olmaktan bir farkını olmadığı anlatıldığı, Tapu Kadastro çalışanlarının yazdığı bir kitap olduğunu ve ömrünü bu işe vermiş kişilerin tüm detaylarını bilen daha detaylı bir araştırmayla ortaya çıkan bir kitap olduğunu açıkladı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Kentsel dönüşüm uygulaması ile ilgili düşüncelerini de belirten Kandaloğlu şu sözlere yer verdi. ‘Kentsel dönüşüm ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi'nde doktora yaptım yurt dışında ve İngiltere’de çalışmaları inceledik. Kentsel Dönüşüm için yapmış olduğumuz çalışmalar tamamen uygulamaya yön veren bir çalışma. Bunu biraz daha geliştirerek kitaplaştırıyoruz. Bu da ikinci bir kitap olacak
İstanbul’daki Kentsel Dönüşüm bir zorunluluk bunun yapılması gerekiyor. İşin içine afet ve deprem de girince hızla yapılması gerekiyor. Fakat Kentsel Dönüşüm ile ilgili başlangıç, binaların yıkılmasını yasal olarak açıklıyor. Ancak bunun nasıl yapılacağını kimse bilmiyor. Yani 1 yıl sonra riskli yapılardan 1 milyon kişi sokağa çıkacak bu insanlar ne olacak riskli binalar nasıl yapılacak o zaman büyük bir karmaşa oluşacak. Bunu kimse görmüyor.
Şu anki uygulama çok sığ klasik geleneksel olarak fiziksel olarak bir binanın yıkılıp yapılması gibi. 50 yıl önce Avrupalıların yaptığı Kentsel yenileme gibi. Planlamada bir yanlışlık var fazlasıyla. Şehir yok ediliyor. Mimariye yine önem vermiyoruz. Klasik barınma mantığı şeklinde devam ediyor.
Yeşil bina kavramı yeni yeni ortaya çıkıyor. Yeni yapılan binaların artık böyle olması gerekiyor. Karbon salınımı enerji verimliliği göz önünde tutulmalı. Dünya Karbon salınımını kabullendi. Artık bizim de bunu kabullenmemiz lazım tartışmasız. İmar yasasına yeşil binaların da eklenmesi gerekir. İmar yasasında kural bu.
Bütüncül bir planlama yapılmalı ve ondan sonra alt tasarımlarının ilçe belediyelerce uygulanması lazım’ dedi,
KANDALOĞLU KDV ORANLARINA DA DEĞİNDİ
‘KDV Oranları Kentsel dönüşümle ilgili bölgelerde yok. Fakat kentsel dönüşüm inşaat sektörü açısından büyük arzlar ortaya çıkaracak. Maliyetler değişmeyecek yine aynı kalacak belki %10 artacak. Arz fazla olacak talep kısıtlı olacak. Burada ekonomik durumu ekonomik yeterliliği olmayan müteahhitler zor durumda kalacak. Bir de bunların üzerine KDV eklenince bu sektörde büyük bir sıkıntı olacak.
KDV oranı çok yüksek. Herhalde bakanlık da bunu konuşuyor. Ben 1992’de yurt dışında Coğrafi bilgi sistemleri eğitimi görürken emlak vergilendirme sistemi vardı. Danimarka o yıllarda Kopenhag’a gitti. Kopenhag Belediyesi tüm taşınmazların değerlerini tek tek belirlemişti. SPK lisanlı bürolar var. Türkiye’de belediyelerce ihale edilir, belirlenebilir. Zaten kentsel Dönüşümde de bu yapılacak. Bu şekilde belirlemeli ve onun üzerinden zaten otomatikman tapuda gösterilen değer ortaya çıkıyor. Buradan bir gelir zaten elde edilecek %5 lik %10 bir KDV koyularak bu sistem böyle çözülmeli.
%18 yakaladığından vergi almak gibi bir şey bu durum dürüst insanları batırır. Bunu detayına girip projelendirilmeli' dedi.
Emlakdream.com
PROJE BİLGİ FORMU
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR