Noel Baba’nın memleketi olarak bilinen Demre’nin Taşdibi Yarımadası ile Alanya Kalesi, Kaş ilçesinde yer alan Patara ve Fırnaz Koyunun sit statüleri değiştirildi. Böylece söz konusu yerlerde villa, turizm tesisi, hatta taş ocağı ve maden faaliyeti bile yapılabilecek.
Tarihi, doğal ve turistik güzellikleriyle ön plana çıkan Antalya’nın gözde beldelerinde sit sınırları yeniden çizildi. Buna göre Alanya Kalesi, Kaş ilçesinde yer alan Patara ve Fırnaz Koyu ile Noel Baba’nın memleketi olarak bilinen Demre’nin Taşdibi Yarımadası’nın sit statüleri yenilendi. Böylece bu yerlerde villa, turizm tesisinin yanı sıra belli sınırlamalarla taş ocağı, maden faaliyetinin yapılması mümkün olabilecek.
Resmi Gazete’de yayımlandı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin onayıyla alınan kararlar, dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
Karara göre 3 statüye ayrılan Alanya Kalesi’nin nitelikli doğal koruma alanı ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı sınırları netleşti. Kesin korunacak hassas alana ilişkin sınırlar ise Bakanlar Kurulu onayıyla yürürlüğe girecek. İlan edilen haritada yapılaşmanın mümkün olduğu yerleri gösteren sarı alanın büyüklüğü dikkat çekti.
Caretta carettaların yaşam alanı da imara açıldı
Antik kent ve caretta carettaların bulunduğu Patara ile Kalkan’a 8 kilometre uzaklıkta yer alan Yeşilköy, Fırnaz Koyu ve çevresinde de sit statüsü yenilendi. Nitelikli doğal koruma alanı ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı sınırları çizildi.
“Noel Baba” olarak tanınan Aziz Nikolaos’un mezarının bulunduğu Demre ilçesindeki Taşdibi Yarımadası Doğal Sit Alanı ise nitelikli doğal koruma alanı olarak ilan edildi.
Kesin korunacak hassas alan sınırı ise yine diğer iki bölgede olduğu gibi Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek. Taşdibi, diğer kararlardan farklı olarak sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı statüsüne alınmadı. Böylece Taşdibi’nin nitelikli doğal koruma alanı içinde sınırlı yapılaşma mümkün olacak.
“Doğa tahrip ediliyor”
Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu konuyla ilgili açıklamasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın birkaç yıl önce doğal sitlerle ilgili başlattığı çalışmayla doğanın tahrip edildiği savundu.
Bu süre içinde yeni bir doğa parçasının sit alanı ilan edilmediğini anlatan Muhcu, “Buna karşılık, var olan sit alanlarının sınırları daraltılmış, kademeli olarak yapılaşmaya açılmaktadır. Bakanlığın belirlediği özel şirketler aracılığıyla, bilimsel olmayan bir takım raporlara dayanarak ülkemizin eşsiz güzelliğe sahip doğa parçaları tek tek yapılaşmaya, maden, taş ocağına açılmaya başlamıştır. Geçen hafta Trabzon yaylaları; dün Alanya, Kaş, Demre’de gördük. Yaylalar, meralar, eşsiz doğa güzelliklerinin yapılaşmaya açıldığı bir süreçle karşı karşıyayız.” dedi.
Bakanlık yetkilileri açıklama yaptı
Bakanlık yetkilileri ise kesin korunacak hassas alan sınırlarının Bakanlar Kurulu kararıyla tescil edilebildiğini kaydetti.
Bu nedenle Resmi Gazete’de diğer iki alan sınırlarının ilan edilebildiğini belirten yetkililer, kesin korunacak alan ilan edilmesi durumunda, o bölgede varsa yapılaşmanın derhal kamulaştırılması gerektiğine dikkat çekti.
Yetkililer, Türkiye genelinde sit derecelerinin düşürülerek doğal alanların imara açıldığı eleştirilerine ilişkin de şunları ilettiler:
“Kesin korunacak hassas alan statüsü, eskinin birinci derece sit statüsünden daha yüksek bir korumayı ifade ediyor. Yeni getirilen uygulamayla buraların derhal kamulaştırılması gerekiyor. Dolayısıyla eski birinci derecelerin tamamı, kesin korunacak hassas alan statüsüne girmiyor. Kaldı ki sit statüleri ekolojik temelli bilimsel araştırma raporlarına dayanarak belirleniyor. Sincap, engerek yılanı, endemik bir bitki varsa puanlamalar buna göre yapılıyor. Bitki örtüsü, jeolojik oluşumlar göz önünde bulundurularak puanlama tablosu çıkarılıyor. Belli puanının üzerinde olursa kesin korunacak hassas alan, nitelikli alan ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı oluyor. Türkiye genelinde Pamukkale’deki yapay havuz dışında, sit korumasından çıkarılan alan yok. Sürdürülebilir alanda komisyon kararıyla taş ocağı, madencilik yapılabiliyor. Konut, villa, turizm tesisi de mümkün.”
Kaynak: Hürriyet