Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan, Bloomberg HT’de katıldığı programda Miami’de otel yatırımları başta olmak üzere önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Okan’ın önemli açıklamaları;
Amerika’da Miami’de bir konut projesi yapacaksınız..Bu projenin detaylarını bize anlatabilir misiniz?
Bekir Okan: Miami’ye 1993’te ilk kez rahmetli Özal ile beraber gitmiştik, ve yılda birkaç kez gidiyorduk ve güzel bir iklimi var, rahat ve merkezi durumda. Dedik ki burda bir yatırım yapalım bizim de uluslararası tecrübemiz var hem müteahhitlik hem turizm hem de yatırım konusunda. Miami downtown’da çok güzel bir arsa aldık, geçen günde ilk önce İstanbul’da daha sonra da Miami’de bu projenin lansmanını yaptık. 5 yıldızlı Hilton Hotel’i ile anlaştık, ofisler var ve Condo Hotel dediğimiz 236 oda var. 140 oda da rezidans olarak var toplam 389 daire var ve bunları yapıp satacağız. Hotel’i de Hilton işletecek. Bu proje yaklaşık 300 milyon Dolarlık bir yatırım.
Biz bu yatırımı Miami’de yaptık çünkü yatırım için cazip, biz bir yatırım yaparken bir fizibilite yaparız, şimdi Türkiye’de maalesef otel doluluk oranları çok düşük; orada minimum %90-95; ve doğal olarak yatırımcı neresi cazipse oraya gidiyor.
Miami’de bir de Üniversite var..?
Bekir Okan: İstanbul’da Okan Üniversitemiz var çok da büyüdü Üniversitemiz 26 bin öğrencimiz var. Biz Miami’de Amerikan kanunlarına uygun 3 yıl önce bir Üniversite kurduk; bu yıl akreditasyonu bitecek ve daha çok öğrenci alabileceğiz, o da çok iyi gidiyor..
Sizin Kazakistan Astana’da da yatırımlarınız var; orada neler yapıyorsunuz?
Bekir Okan: Biz Kazakistan’a ilk gittiğimizde Sultan Makarna yapmıştık; sonra büyüdü, biz onun müteahhidi idik sonra satın aldık, şu anda o bölgenin Rusya dahil en büyük un, irmik, makarna fabrikası bize ait Sultan markasıyla..Ayrıca bisküvi, çikolata, şekerleme fabrikamız var; Astana’da en önemli binaları biz yapmıştık müteahhit olarak..Şimdi o müteahhitlik işine ara verdik, başka arsa ve gayrimenkul yatırımlarımız da bulunuyor Kazakistan’da. Burdan da özellikle Rusya ve çevre ülkelere ihracat yapıyoruz, Çin’e de ihracatımız artacak iyi gidiyor.
2018’de Miami projemiz en büyük yatırımımız bir de Üniversitemiz her geçen gün büyüyor, şimdi orada Akfırat Kampüsü’müzde Türkiye’nin en büyük Kültür Sanat Merkezi’ni yapıyoruz, 1550 kişilik konferans salonu, Kütüphane, çok amaçlı salon ve bir Sergi Salonundan oluşuyor..İnşallah Eylül ayında açılışını yapacağız.
2018’de Özel Sektör için başlıca riskler neler olur görüşünüzü alabilir miyiz?
Bekir Okan: Bir kere borçlanmayı asgari düzeyde tutuyoruz, ikincisi Dolar ile borçlanmamaya çalışıyoruz; tabiki yatırım yapacaksanız borçlanacaksınız onu da Türk parası ile mesela biz Hastane yapmıştık, aldığımız kredinin faizi TL ile 10 buçuk, ve bu ekonomik bir faiz olmuş oluyor, onu da ödüyoruz çok rahat. Hastahanemiz de zaten şu an Türkiye’nin en modern Hastahanesi 1 yılda kendi geri dönüşümünü sağladı..
Geliriniz Dolar ise Dolar ile borçlanabilirsiniz..
Diş Hastahanesi yaptınız, kapasitesi ne kadar bu projenin?
Bekir Okan: Bizim bir Diş Hekimliği Fakültemiz var, onun uygulama Hastahaneleri var, bir Mecidiyeköy’de vardı, sonra da Başbakanımızın açtığı Tuzla’da 140 üniteden oluşan bir Diş Hekimliği Araştırma ve Uygulama Hastahanesi var..Şu anda Türkiye’nin en büyük ve modern Hastahanesi, aynı zamanda buraya yurtdışından da hastalarımız geliyor.
Turizm’de sizin de Tesisiniz var, bu sene de Turizm’in çok daha iyi olacağı söyleniyor; Sizin görüşlerinizi alabilir miyiz?
Bekir Okan: Marco Polo olarak Türkiye’ye herşey dahil sistemini biz getirmiştik; şu anda Rusya ağırlıklı müşterilerimiz, bu sene yenileme de yaptık otelde, şu anda da iyi gözüküyor. Bence sorun İstanbul’da biraz var Turizm açısından, Avrupalı ve Amerikalı turistler gelmiyor, işte İran ve diğer ülkelerden geliyor. Asıl bizim Dünya ile ilişkilerimizi düzeltip o turistleri getirmemiz gerekiyor.
Eğitim’de neler hedefliyorsunuz Okan Üniversitesi olarak?
Bekir Okan: Bir ülkenin ekonomik yönden gelişebilmesi için Üniversite-Sanayi işbirliği çok önemli; biz buna çok önem veriyoruz, bizim AR-GE bölümümüz bu yıl aldığı projelerle TÜBİTAK ve Avrupa Kalkınma Bankasında aldığı projelerin tutarı 40-50 milyon TL civarında..Böylecene katma değerli ürünler üretiyoruz zaten Türkiye’nin de izlemesi gereken yol bu..
Mesela Amerika’da bir Üniversite’nin gelirinin yüzde 50’si 60’ı bu tür projelere harcanıyor, ama bizde sadece birkaç Üniversite var bunu yapan ve bu Üniversitelerin sayılarını artırmamız lazım.
Mesela biz ilk kez Türkiye’de “sürücüsüz araç” yaptık, mühendislik fakültemiz ve bunu geliştiriyoruz. Türkiye’nin kurtuluşu katma değerli ürünler üretmekten geçiyor.
