2020 yılında gayrimenkul sektöründeki beklentiler, pek iç açıcı durumda değildi. Pandemi ile beraber, müstakil bahçeli evlere ve arsalara olan talep patlamıştır. Bütün ekonomik kurallar dışına çıkılarak konut faizlarinin daha da aşağıya düşmesi neticesinde 2020 yılında gayrimenkul sektöründe bir talep patlaması yaşatmıştır. Özellikle yılın 2. çeyreğinde başlayan bu talep patlaması rekorlar kırdırmıştır.
“Beklenenen bir durum değildi”
Yaşanan pandemi, hiç kimsenin beklediği bir durum değildi. Faizlerin düşmesi dışında, maalesef dünyada pandemiyle birlikte, emtia fiyatlarında müthiş dalgalanmalar, petrolün 0 doların altına inmesi, kripto paraların %70-80 değer kaybetmesi, borsalarda ki dalgalanmlar para piyasalarına da yansımış ve altın fiyatlarını da etkilemiştir.
Türkiye’de ekonomik olarak global piyasallarda ki dalgalanmalardan oldukça etkilenmiştir. Sıcak para kaçısı hızlanmış, döviz fiyatları artmış, ülkemizde ki insanların yatırım amacı adeta altın ve dövize yönelip, yastık altı yatırımları daha da artmıştır.
“Ancak Pandemi gayrimenkul sektöründe mucize etkisi yarattı”
Müstakil bahçeli ev alma ve yapma hayali, vatandaşı ve müteahhitleri arsalara yönlendirmiştir. Faizlerin düşmesi ve döviz ile altına yatırılan paranın, yastık altından çıkıp, gayrimenkule yatırılmasıyla, domine etkisi yaratarak yılın 3. çeyreğinde rekorları alt üst etmiştir. Böylece gayrimenkul sektörü özellikle Haziran-Eylül aylarında nefes almıştır.
Maliye bakanlığının ve merkez bankası başkanın değişmesi, hükümetin kredi politikalarında ki değişiklikleri, faizlerin %100 üzerinde ki artışı dövizin artışını ancak durdurabilmiştir. Çok endişelendiren durum ise, Türk halkının Türk Lirası’na olan güvenini kaybetmiş olmasıyla 2021 beklentileri gayrimenkul sektöründe tedirginlik yaratmaktadır.
Kaynak: Mahmut Kılıç – Anba Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni