Paris Anlaşması kapsamında Türkiye’ye 3 milyar 157 milyon dolarlık kaynak sağlandığını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bu kaynağın yeşil kalkınma ve üretim için 3 sene içinde kullanılacağını söyledi.
İskoçya’nın Glasgow kentindeki İskoç Etkinlik Kampüsü’nde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26) hazırlanan Türkiye standının açılışını yapan Bakan Kurum, konferans gündemini ve Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarını değerlendirdi.
İklim meselesini sadece bir çevresel sorun olarak ele almadıklarını belirten Kurum, “İklim değişikliği su, gıda, enerji arz güvenliğini etkilemenin yanında turizm, gıda üretimi, ulaşım gibi hemen hemen her konu ile ilişkili bir meseledir. Bu yönüyle hem bir kalkınma hem de bir güvenlik meselesidir. Gelinen süreçte dünyamız 1,2 santigrat derece ısındı. Bu sıcaklığın 1,5 santigrat derecede kalabilmesi adına tüm dünya ülkeleri bir mücadele içine girdiler. Türkiye olarak biz de bu mücadelenin en önemli ülkelerinden biriyiz.” ifadesini kullandı.
13 Kasım’a kadar sürecek 26. Taraflar Konferansı’nda iklim değişikliğiyle ilgili projeler, bilgi-teknoloji transferi gibi birçok sürecin tartışılacağını kaydeden Bakan Kurum, “Konferansa Türkiye olarak biz de güçlü bir şekilde ilgili kurumlarımızla katılıyoruz. 13 günlük süreci ülkemiz adına en verimli şeklide geçirmek istiyoruz. Burada alınan kararlar, Paris Anlaşması çerçevesinde atılacak adımlar, ülkelerin beyanları önemli. İklim göçleri nedeniyle alınması gereken tedbirler var. Tüm bunların tartışılacağı ve yeni kararların burada istişare edileceği bir süreç olacak.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 76’ncı Genel Kurulu’nda, Türkiye’nin Paris Anlaşmasına taraf olacağını ve 2053 yılında net sıfır emisyon hedefine ulaşacağını tüm dünyaya ilan ettiğini hatırlatan Kurum, şunları kaydetti:
“Artık ülkemiz adına tüm dünyanın da içinde bulunduğu yeşil kalkınma dönemine girmiş bulunuyoruz. Bu çerçevede biz bu süreçte etkilenen değil, etki eden, yöneten, liderlik eden bir ülke olmak üzere çalışıyoruz. İnşallah bundan önce attığımız adımlara çok daha yenilerini ilave etmek suretiyle iklim değişikliğiyle mücadelemizi kararlı bir şekilde yürütüyor olacağız.”
İklim finansmanına ulaşım noktasında Paris Anlaşması çerçevesinde bazı sorunlar olduğuna değinen Kurum, “Paris Anlaşması çerçevesinde ülkemize bir haksızlık söz konusuydu. Bu haksızlığı giderebilmek adına Sayın Cumhurbaşkanımız birçok ülke lideriyle etkin bir müzakereler yürüttü, biz muhataplarımızla bu müzakereleri yürüttük. Ülkemize yapılan haksızlığın giderilmesi noktasında diğer ülkelerin adım atması gerektiğini ifade ettik. Bu uğraşlarımızın sayesinde önemli kazanım elde ettik.” diye konuştu.
3 milyar 157 milyon dolarlık kaynak, yeşil kalkınma için kullanılacak
Bakan Kurum, Dünya Bankası, Alman Federal Çevre Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı, Fransa Avrupa ve Dış İlişkiler Bakanlığı, Birleşmiş Milletler ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile bir mutabakata varıldığını hatırlattı.
“Türkiye’ye sağlanan 3 milyar 157 milyon dolarlık finansmanla iklim değişikliğiyle mücadelemizi daha etkin bir şekilde yürüteceğiz.” diyen Kurum, şu bilgileri verdi:
“Bu finansmanı bir kaldıraç etkisiyle düşünüp belki 4-5 katı daha büyüklükte projeyi bu çerçevede yönetiyor olacağız. Sürdürülebilir bir ekonomi için, yeşil kalkınma için yeşil üretim için bu kaynağı 3 sene içinde kullanacağız. İnşallah 2053’e geldiğimizde net sıfır emisyona ulaştığımız, karbon nötr bir ülke olduğumuz bir sürece dahil oluyoruz.”
Kaynak; çevre, enerji, tarım, ulaşım projelerinde kullanılacak
Kurum, 3 milyar 157 milyon dolarlık finansmanın enerji, tarım, ulaşım, çevre, şehircilik alanları başta olmak üzere Yeşil Kalkınmayı destekleyen tüm sektörlerde kullanılacağını vurguladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, şöyle devam etti:
“Yenilenebilir enerji, hidroelektrik geliştirme ve rehabilitasyonu, enerji verimliliği, düşük karbonlu üretime destek verilmesi, yeşil organize sanayi bölgeleri, KOBİ’lerin dijitalleşme çalışmaları, akıllı tarım, biyogaz enerji üretimi, yenilenebilir enerjiyle hassas tarım ve gıda atıklarının azaltılması, kara yolu ulaşımından demir yolu taşımacılığına geçiş, kentlerde toplu taşıma, e-araçlar, su kaynakları yönetimi, taşkın kontrolü projeleri, sıfır atık girişimleri, yeşil ve ‘net sıfır’ binalar gibi birçok sektörümüzü ilgilendiren alanlarda iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında bu finansmanı kullanacağız. Gerek özel sektörün gerek kamunun bu noktadaki projelerine destek sağlanacak. Bu krediyle, kaldıraç etkisiyle birlikte çok daha büyük bir süreci yönetmiş olacağız.”
İklim değişikliğiyle ilgili bir stratejik plan oluşturacaklarını aktaran Kurum, “Bu plan çerçevesinde ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yıllar itibarıyla yapılması gerekenleri ve bunların takip edileceği bir süreci başlatıyoruz. Bu bizim yol haritamız olacak. Bu yol haritasıyla birlikte çok çok önemli adımlar atacağız.” dedi.