Moody’s siyasi risk ve büyüme endişelerine vurgu yaparak ülke görünümünü negatife çekti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi piyasalar için şimdilik büyük bir endişe kaynağı olmasa da 2015 yılında yapılacak genel seçim ülke değerlendirmede ilk risk unsuru. Sürecin ne şekilde devam edeceğinin tahmini güç fakat büyüme noktasında Moody’s den farklı düşünenlerin sayısı az değil. 2014 büyüme beklentisi politika gereği düşük tutulmuştu, hedef %4 olarak belirlenmişti. %4 büyüme bile potansiyel büyüme oranı (%5)’nın altında olacak iken, malum yurt dışı-yurt içi konjonktür sene başından itibaren büyüme beklentilerini %2’ye kadar çekmişti. Fakat açıklanan sanayi üretim rakamları, yıl sonu büyüme rakamı için %4 zor olur dense bile %2’nin üzerinde %3 civarında bir büyüme yakalanabileceğini gösteriyor.
Sermaye akımı konusunda Türkiye’yi çok zor süreç beklemiyor…
Cari açık meselesi her zaman Türkiye için problemdi, not artarken de yüksekti görünüm negatife dönerken de yüksek. Bu noktadan zayıflık yorumu yapılması belki haklı fakat taze bir haber değil. Dış finansman 2014 sonrası için gelişen ülkelerin yaşayabileceği bir sıkıntı, Mayıs 2013’den son haftalara kadar sermaye akımlarının gelişen ülkeleri tercihi zor denebilirdi fakat son durumda gördüğümüz, sermaye akımları için gelişmekte olan ülkelerde kazanç fırsatları fikri güç kazanıyor. Fed faiz artırmada aceleci olmayacaksa, ABD 10 yıllık tahvil faizleri 3’ü geçmiyorsa gelişen ülkelere fon akımı devam edebilir. Bu akım elbette 2008’de başlayan yönelim gibi olmaz ama anlaşılan sermaye çekme konusunda gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye beklendiği kadar zor bir süreçte olmayabilirler.