GYODER tarafından 28 Şubat’ta Grand Pera Emek Sahnesi’nde düzenlenen toplantıda sektör temsilcilerine tanıtılan ve kurumun araştırma şirketi Akademetre ile birlikte hazırladığı ‘Potansiyel Konut Alıcısı Büyüteç Altında-İstanbul Raporu’ gayrimenkul sektörüyle ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor. Rapora göre marka değerinin fiyata etkisinin yüzde 5’ten yüzde 26’ya çıktığı görülürken Türkiye’de ev satın alan kitlenin yüzde 65’inin hâlihazırda ev sahibi olduğu, yani evleri olan insanların ikinci üçüncü konutlarını aldığı görülüyor. Raporda konut alıcılarının yaklaşık yüzde 25’inin, oturdukları evin yatak odasının daha büyük olmasını istediği, yüzde 22’sinin banyo, yüzde 18.8’inin de daha büyük mutfak talep etmesi bir başka dikkat çeken hususlar olarak dikkat çekiyor.
Sektöründe bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri olan ‘Potansiyel Konut Alıcısı Büyüteç Altında İstanbul Raporu’nda öne çıkan bazı çarpıcı detaylar şöyle:
- Gayrimenkul halen ‘güvenli liman’ olarak görülüyor.
- Sektörde bugüne kadar doğru kabul edilen birçok yargı, aslında bir yanılsamadan oluşuyor.
- Sektör aslında konutu, ev sahiplerine satıyor. Ev satın alan kitlenin yüzde 65’i hâlihazırda ev sahibi. Yani evleri olan insanlar ikinci üçüncü konutlarını alıyor.
- Bu alıcıların yüzde 65’inin siteden bağımsız bir ortamda yani site dışındaki alanlarda konutları var. Yüzde 91.7’si de bir apartman dairesinde konut sahibi
- Site içerisinde yaşayanların 3’te 2’si yine sitede yatırım yapıyor.
- Mevcut durumda konutu olan tüketicinin yüzde 42’si markalı, yüzde 58’i markalı olmayan projelerden konut sahibi.
- Konutun ilk çağrışımlarını ‘sıcaklık’, ‘özel alan’, ‘mahremiyet’ ‘güvende olmak’, ‘dinlenmek’ ‘rahatlık’, ‘huzur’ ifadeleri oluşturuyor.
- Konutta oda kullanımı tercihleri değişiyor, tüketici alanların küçülmesine razı ancak projelerde standardın dışında heyecan verici unsurlar arıyor.
- Potansiyel konut alıcılarının yaklaşık dörtte biri, ‘Oturduğunuz evin hangi odasının daha büyük olmasını istersiniz?’ sorusuna ‘Yatak odası’ cevabını veriyor.
- Yüzde 22’si, ikamet ettiği evde banyonun, yüzde 18,8’i ise mutfağın daha büyük olmasını istiyor. Dolayısıyla potansiyel alıcılar bireysel konfor alanlarının genişlemesini istiyor.
- Baz bir projeye 100 lira veren tüketici sosyalleşmeye yönelik bir konut projesine 104 lira veriyor.
- Oturmak için de olsa yatarım için de olsa değer kazandıran proje beklentisi oldukça yüksek.
- Potansiyel konut alıcısının temel beklentilerinin en tepesinde, doğa dostu, çevre dostu projeler yer alıyor.
- Deprem, önceki yıllara göre alıcının ‘ilk aklına gelen’ unsur değil.
- Potansiyel konut alıcısı yaş ortalaması 35.5, yani 35 yaşında evli erkekler potansiyel kitleyi oluşturuyor.
- Satın alınması planlanan konut tipine bakıldığında, tüketicilerin yüzde 83,6’sı apartman dairesi, yüzde 8,6’sı rezidans, yüzde 7,8’i villa/müstakil ev satın almayı planlıyor.
- Tüketicinin yüzde 70’i de oturmak amacıyla konut almak istiyor. Üçte biri de daha üst statüye geçmek, daha güvenlikli bir yaşam alanı istediği için konut satın almayı planlıyor.
- Dolayısıyla potansiyel konut alıcısı, ‘güvende olmak’, ‘rahatlık’, ‘özgürlük’, ‘komşuluk ilişkileri’, ‘samimiyet’ ve ‘yeşil alan’ sunan zenginleştirilmiş yaşam alanlarını satın almak istiyor.
- Potansiyel alıcı, ortak alanda kullanmadığı donatıların ücretini ödemek istemiyor.
- Birkaç yıl önce marka değerinin etkisinin yüzde beşler civarında görüldüğü konut sektöründe, markanın proje fiyatına etkisi artık yüzde 26’lara ulaştı. Genel bir konut projesine 100 lira veren tüketici markalı konut projesine 126 lira ödeyebiliyor.