Aremas Gayrimenkul’ün ana sponsorluğundaki “Gayrimenkulün Büyük Buluşması-RE360”ın ikinci gününde de tempo düşmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanı sıra mesleki toplum kuruluşları, özel sektörün fikir liderleri, cazibe coğrafyaları olmaya kararlı şehirlerin ve kamu kuruluşlarının tam desteğiyle gerçekleştirilen “RE360”, ikinci gününde de 700’ü aşkın üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirildi. “Gayrimenkulün Büyük Buluşması-RE360”ın ikinci gününde de geleceği yeniden inşa etme ve sektöre yeni bakış açısı kazandırma kararlılığını sürdürdü.
Interaktif oylama sonuçları şaşırttı!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteği ve JLL Ülke Başkanı – Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş ve Alkaş Genel Müdürü Yonca Aközer’in ev sahipliğinde 4-5 Aralık 2018 tarihlerinde Four Seasons Hotel İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirilen “RE360”ta en heyecan yaratan bölümlerden biri de interaktif oylama oldu. Tüketici tercihlerindeki büyük değişim ve eğilimin yanı sıra gayrimenkulün tanınmayan yüzünü anlatan interaktif bir oylamanın sonuçları yayınlandı. Ortaya çıkan sonuçlar, tüm katılımcılar kadar tüketicinin nabzını tutan patronları da şaşırttı. Araştırma soruları, aynı zamanda interaktif oylamayla tüm katılımcılara yöneltilirken, vatandaşların cevapları ise şu şekilde oldu: fazladan 750 bin lirası olan kişiler yatırım önceliğini ticaret, emlak ve faizde değerlendireceğini belirtti.
KONDA ARAŞTIRMA GENEL MÜDÜRÜ BEKİR AĞIRDIR: “YAŞANILAN KRİZ İNSANLARIN KRİZİ”
Diğer yandan “RE360”ın ikinci günü için belirlenen konular ve konuşmacılar da interaktif kadar ilgiyle dinlendi. Modern toplumun değişmesiyle birlikte emlak sektöründeki değişimden bahseden Bekir Ağırdır, konuşmasını “Karşılaşılan bu kriz günlükleri aslında reddeden bir kriz değil çağa değişimin gerektirdiği yeni kurumları, kuralları oluşturamıyor olmasından kaynaklı. Bu durum devlet meseleleri için, hukuk meselesi için, iletişim meselesi için, pazarlama içinde bu şekilde. Dolayısıyla zamandan, mekandan bağımsız bir hayatın ve küresel bir hayatın ürettiği dinamiklerin gerektirdiği kurumları yönetememelerinden kaynaklı yaşanan bir kriz olduğunu söyleyebiliriz. Bu yaşanan kriz kendi çapında yaşıyor ve biz hala sanayi toplumu olabilmenin yanı sıra kalkınma gibi, eğitim gibi meselelerin yanı sıra bir de bilgi toplumu olmanın yeni problemleri ile karşılaştığımızdan dolayı Türkiye meseleleri diğer ülkelere göre biraz karmaşık görünüyor. Özet itibariyle bu kriz insanların krizi. Dolayısıyla yeni bir hayat var karşımızda. Bu kuralları buna göre oluşturabilmek meselesi var. Çünkü yeni çağın hayatı, metropollü ve bütün dünyanın da üçte ikisini oluşturuyor.” diyerek sözlerine son verdi.
TÜRKİYE VE RUSYA ARASINDA SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ İMZALANMASI İÇİN GÖRÜŞMELER HIZLA SÜRÜYOR
Rusya Federasyonu Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Temsilcisi Aydar Gashigullin, “Gayrimenkul Sektöründe Türkiye – Rusya İşbirlikleri” başlıklı konuşmasında “Türkiye ve Rusya hükümetlerinin gelişen ilişkileri sonucunda iki ülke arasında birtakım serbest ticaret anlaşmalarının imzalanması için görüşmeler hızla devam etmekte. Bu anlaşmanın imzalanmasından sonra ülkeler arasındaki ticaret ve konut satışlarında hareket olmasını bekliyoruz.” diye ifade etti.
SİNGAPUR’UN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YAŞANILABİLİR ŞEHİR HEDEFİNE NASIL ULAŞTIĞINA DEĞİNİLDİ
DP Architects Direktörü, ULI Üyesi Hui Min Chan, “Sürdürülebilir, Yaşanılabilir, Akıllı Singapur’dan Dersler” adlı sunumunda Singapur’un sürdürülebilir ve yaşanılabilir şehir hedefine nasıl ulaştığı, kamu ve özel sektörün işbirliğine nasıl katkı sağladığıyla ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çekti.
