Ülkemizde 90' lı Yılların sonunda REZIDANS kavramıyla tanıştık.
Otel konseptinden ilham alınarak tasarlanan residans konut almak isteyenlerin tercihleri arasına girdi.
Arsa/arazi değerlerinin hızla yükseldiği İstanbul'da Rezidans sayıları birer birer artırıyor.
Yüksek Yapılar ile bütünleşen Rezidans kavramı bugün Türkiye'nin en önemli konseptleri arasında gösteriliyor.
Lüks yaşam standartlarının simgesi olan rezidanslarda yaşamayı seçenler, kompakt yaşama uyum göstermeye Çalışıyor.
Bekar ve yeni evlileri hedefleyen bu yaşam standartları günümüzde family / aile Residans kavramı ile çeşitlendiriliyor…
Beş yıldızlı otel konforu sağlayan, 24 saat uyanık bu yüksek binalardaki hayatlar yaşlılar ve çocuklar için hiç kolay Geçmiyor.
Balkonsuz, bahçesiz, sokaksız yapılarda " gerçek yaşam " özleniyor.
Dört duvar arasına sıkışan yaşamlar çocukları sanal Dünya'ya yöneltiyor. Gerçek Dünya'dan kopmuş çocukları rezidansların psikolojik problemleri bekliyor,
Komşusuz bireysel yaşam problemlerinin sonucunda Türk Halkı'nın yerleşim, yaşam değerlerine uygun olmayan Dikey yapılaşmanın Hız keserek yatay yerleşim modellerine yönelmesini bekliyorum.
Bilge Özdemir
Emlakchi&Redac