Rus ve Ukraynalıların Konut Talebi;
TÜİK’te yer alan 2015-2021 dönemi uyruklarına göre satış istatistiklerine göre, Son 7 yılda Ruslar Türkiye’den 18 bin 259 konut satın aldı. Bu satın almanın 5 bin 400’ü 2021’de normal Dünya piyasa koşullarında gerçekleşti.
TUİK’in verilerine göre, Ukrayna vatandaşları Türkiye’de 2015-2021 Döneminde 4 bin 957 adet konut satın aldı. 2021 yılında 1,246 adetlik talep yapısı oluşturdu.
2015 – 2021 yılları arasında toplam 23,216 adetlik konut satışı 2021 yılında toplam 6,646 adete erişmişti.
Bu veriler ışığında 2022 yılında toplam 10 Binli seviyeleri zorlayabilecek talep yapısının olamayacağını ve bu pazar yapısından beklentilerin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini, kripto ve elden para transferinin dışında gayrimenkul alımına yönelik alternatif olmadığını, alternatif pazarların geliştirilmesini önermiştim.
Ama yanılmışım; Telefonlar kilitlenmeye başlamış. 5 Binli seviyelerdeki Rus talebinin %70’lik artış ile bu yıl 8,500 adet gayrimenkul satışına ulaşmasını Ukraynalıların bizi şaşırtmasını öngörebilirmişiz!
Çünkü;
Rusların, güvenli yaşayabilecekleri, paralarını aktararak yatırım yapıp vatandaşlık alabilecekleri bir yer arayışında olduğu….
Ukraynalıların yastık altındaki paralarını ortam rahatladığında ilk fırsatta Türkiye’ye getirileceğini, ülkeyi terk eden bayanlar ile para yolladıkları, Bunun için gayrimenkul baktıkları belirtiliyor.
Yani, Hem Rus hem Ukraynalıların B planı artık Türkiye olarak öne çıkmış, Çok güzel!..
Ancak, Bu Yaklaşımlara Katılmıyorum;
Can derdinde ülkesini savunmaya çalışan, nüfusunun büyük bir çoğunluğu göçebe konumunda, yanan – yıkılan Ukrayna’dan savaş bitsin oradayız anlayışını sergilemek Ukraynalılara haksızlıktır.
Yaptırımların gölgesindeki Rusya’da veya Rusya dışında yaşayan üst gelir gruplarının panikle kaçmak istediğini, Avrupa yerine Türkiye’de sığınacak bir ev alım taleplerini belirtmek abartıdır.
Bu ortamda “pasaport vatandaşlığı“ için gayrimenkul alımını gündeme dahi getiremiyorum.
“Koyun Can Derdinde; Kasap Et derdinde“ misali hareket etmeyelim.
Lütfen, 2022’ye odaklanalım; Umarım ben yanılırım, ancak bu yıl bu enkaz toparlanmaz, ne insanlar… ne de sistem bunu kaldıramaz.