Haziran'dan bu yana yaklaşık 5 aylık maratondan sonra çok konuşulan 1 Kasım seçimlerinin son bulmasıyla gözler yeniden ekonomiye çevrildi. Ülke gündeminin hareketli atmosferi başta inşaat olmak üzere birçok sektörü etki altında bıraktı. İki seçim arasında sektörün çok farklı dinamiklerle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Elit Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Mert Yıldızhan, “7 Haziran seçimlerinin ardından hükümetin kurulamaması nedeniyle piyasalar bekleme pozisyonuna geçti. Koalisyon tartışmaları ve ikinci seçim hazırlığı altın fiyatları ve döviz kurlarında dalgalanmalar meydana getirirken inşaat sektörü de bu süreçte ilk kez ciddi daralma sinyalleri verdi. Yaşanan tüm bu süreç 1 Kasım seçimlerindeki beklentiyi iyice artırdı" dedi.
Seçimin ardından piyasaların bir anda ciddi bir hareketlenme kazandığını dile getiren Yıldızhan şöyle devam etti: ''Seçim sonucunda tek başına güçlü bir iktidar çıkması tüm sektörlerin ve dolayısıyla ülke ekonomisinin kendine güvenini getirdi. Türkiye'de büyümenin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörünün ekonomiye çok önemli katkılar vermeye devam edeceğine inanıyorum. Bunun için bazı düzenlemeler, teşvik ve kolaylıklar sektör için hayati önem taşıyor. Örneğin 2 yıl önce konut faiz oranları yüzde 0,67'yi gösterirken bugün bu oran 1,25'e yükseldi. Sektöre yön verenler olarak biz bu oranların en az yüzde 0,70-80 bandına çekilmesi gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki 4 yıl boyunca Türkiye'de seçim yok ve bu toprakların en güvenli limanı her zaman olduğu gibi yine inşaat. Bu nedenle, ilgili adımlar atıldığında inşaat sektörünün rekor üstüne rekor kıracağını düşünüyoruz."
Talep ve üretim birbirini tetikleyecek
Konutta faiz indirimlerinin aşağı çekilmesiyle talebin artacağını dolayısıyla üretimin de hızlanacağını ifade eden Mert Yıldızhan, “Talep artarsa üretim, üretim artarsa istihdam artar. İstihdam oranı ivme kazanan Türkiye'nin tüm ekonomik verileri süratle iyileşir. Yani inşaattaki hareketlenme toplumsal refah seviyesini yükseltir" dedi.