Üretim yapan, istihdam sağlayan tüm sektörlerde maliyetlerin katlandığını, enflasyonun yükseldiğini, borçluluğun arttığını ifade eden Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Hamza Can, “Şimdi erken seçim konuşuluyor. Oysa Türkiye’nin gündemi salgın hastalık sebebiyle bozulan istikrarın tekrar tesis edilmesi olmalıdır. Ülkemizin sürekli seçim atmosferinde tutulması yeni yatırımların aksamasına, ötelenmesine yol açmaktadır” dedi.
İSTİKRAR ORTAMI YATIRIMCIYA GÜVEN VERİR
Döviz kurlarında yaşanan sıçrama ve küresel emtia fiyatlarındaki artışın, maliyetler kanalıyla enflasyonu artırdığını aktaran Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hamza Can, “Yıllık bazda ÜFE yüzde 42.89’a yükseldi. TÜFE ise yüzde 17.53 seviyesinde bulunuyor. Bu rakamlar üretim yapan, istihdam sağlayan kesim için kaldırılabilir bir durum değildir. Şimdi siz seçim tartışmalarını alevlendirirseniz, ‘seçim isteriz’ diye tutturursanız önümüzdeki aylarda enflasyonu daha da tırmandırırsınız. Biz ülkemizin seçim tartışmalarının dışında kalmasını istiyoruz. Seçimler yerel yönetimlerde olduğu gibi olağanüstü bir kriz olmadığı süreci zamanında yapılsın. İstikrar ortamı her zaman yatırımcıya güven verir. Planlanan seçim takvimlere uymak yabancı yatırımcıları da ülkemize çekmek anlamına gelecektir” diye konuştu.
FİYATLAR GERÇEK SEVİYESİNE ÇEKİLMELİ
Salgın hastalığın yenilmesinde en büyük faktör olan aşılanmanın tamamlanmasının beraberinde küresel toparlanmayı getireceğinin altını çizen MİMDER Başkanı Hamza Can, “Şimdi herkesin oturup bozulan dengelerinin düzeltilmesi noktasında planlar, programlar, projeler hazırlamalıdır. Aksayan noktalar tespit edilmeli ve çözümler devreye sokulmalıdır. Herkes üzerine düşen görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirmelidir. Bu görev küçüğüyle büyüğüyle tüm siyasi partiler için geçerlidir. İnşaat sektöründe demir fiyatlarının yüzde 120, hazır beton fiyatlarının yüzde 90’lar civarında arttığını görüyoruz. Burada bu maliyeti artıran faktörler nelerdir, tespit edilmeli ve fiyatlar gerçek seviyesine çekilmelidir. Bu maliyetlerle yapılan konutların fiyatlarına insanlarımızın ulaşabilmesi mümkün gözükmemektedir. Bu olumsuz durum inşaat sektörünün yara almasına, sekteye uğramasına neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
İnşaat sektörünün istihdam sağlayan, piyasaları hareketlendiren başat sektör olduğunu anlatan Can, “Aslında inşaat sektörüne verilen destek, ekonomiye su vermek, can vermek anlamına gelmektedir. İnşaat sektörüne verilen destek vasıflı/vasıfsız herkesin iş bulması anlamına gelir. İnşaat sektörüne verilen destek sürekli unuttuğumuz deprem gerçeğine karşı alınan en sağlam önlemdir. Tekrar ifade etmem gerekirse ülkemizde salgın hastalık sebebiyle bozulan dengeleri düzeltme noktasında çalışmamız gerekirken sürekli seçim üzerinde yoğunlaşılması sıkıntılı bir durumdur” diyerek açıklamasını tamamladı.