Çağlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada,Seramiksan’ın, 1994 yılında 70 kişi ile faaliyete başladığını, bugün 1.500’ün üzerinde çalışanıyla hem seramik hem de vitrifiye sektörünün sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da en önemli oyuncularından biri olduğunu söyledi.
Son yıllarda özellikle porselen karo grubunda kullandıkları farklı tekniklerle ürettikleri ürünler sayesinde sektörün trendlerini belirlediklerini ifade eden Çağlar, “Şirketimiz, yapmış olduğu yatırımların devreye girmesi ile 2019 yılında ciddi bir kapasite artışı da yakalamıştır. İhracatta da 60’ın üzerinde ülkeye yer ve duvar karoları, porselen karolar ve vitrifiye ürünleri göndermektedir.” dedi.
Çağlar, hızla artan salgın sebebiyle Seramiksan olarak hem üretim hem de satış ve pazarlama ekibi olarak gereken önlemleri almaya başladıklarını, şehirler arası seyahat yasaklarının da başlamasıyla bayi ve şantiye ziyaretlerini azalttıklarını bildirdi.
Çağlar, devamla şunları kaydetti:
“Pandemi döneminde Seramiksan markası adı altında Türkiye’nin hemen her noktasına yayılmış olan aktif bayi yapımız sebebi ile özellikle perakende pazarında oldukça etkili olduk. Kesintisiz olarak tam kapasite ile devam eden üretimimizle, satış noktalarımızı bir anlamda aktif tutmak adına yapmış olduğumuz cazip kampanyalarla hem bayi hem de tali bayilerimize ciddi anlamda destek olduk. Bu destek sayesinde devam eden birçok inşaat ve tadilat projelerinde yer aldık.
Pandemi döneminde almış olduğumuz sıkı önlemler sayesinde bugüne kadar pazarlama ve satış ekibimizde herhangi bir hastalıkla karşılaşmadık. Bu dönemde periyodik olarak yapmış olduğumuz birçok toplantı ve ziyareti de dijital ortama taşıyarak yüz yüze görüşme imkanlarını kullanmaya devam ettik. Salgın sebebiyle daralan pazarı hem çalışanlarımıza hem de değerli iş ortaklarımıza maddi ve manevi olarak hissettirmeden geçirdiğimizi düşünüyorum.”
Trendler doğal ürünlere kayıyor
Süreyya Çağlar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık nüfusun neredeyse yüzde 80’inin şehirlerde yaşadığını belirterek, şehir hayatının yüksek temposu nedeniyle aslında farkında olmadan herkesin üzerinde ciddi bir stres yükü biriktiğini söyledi.
