Slovenya’nın en stratejik ve önemli yatırımı olarak görülen “Divaca-Koper Demir Yolu Projesi”ni Yapı Merkezi yapıyor.
Anadolu Ajansı muhabirine Slovenya’da yürüttükleri projeye ilişkin bilgiler veren Yapı Merkezi İnşaat ve Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu, projenin, tünel mühendisliği alanında yüksek zorluk derecesi taşıdığını belirterek Alp Dağları’na özgü kireç taşı bazlı karstik kaya oluşumları içinde tüneller açarak ilerlediklerini söyledi.
Üç aşamadan oluşan projenin ihalelerine Avrupalıların ağırlıkta olduğu 13 grubun katıldığına işaret eden Arıoğlu, şunları söyledi:
“İhalelerin üçünde de Yapı Merkezi çeşitli oranlarda yer alıyor. Projenin birinci ve ikinci aşaması altyapı, üçüncü aşaması ise üstyapı çalışmalarını kapsıyor. 2021 yılında toplamda 600 milyon avrodan fazla bir sözleşme bedeliyle kazanma başarısını gösterdik. Fahri Başkonsolosu olarak da görev yaptığım Slovenya’nın ekonomik gelişimine büyük katkı sağlayacak, ülkenin en büyük ve en önemli projesinde Türk firması olarak yer almak bizim için hem mutluluk hem de gurur verici.
Ülkenin güncel en stratejik ve önemli yatırımı konumundaki Divaca-Koper Demir Yolu Projesi ile Slovenya’yı Avrupa’nın lojistik kapısı olarak konumlandıran Koper Limanı’nın kapasitesini artırarak, hizmet güvenilirliğini en üst seviyeye çıkarmalarına destek oluyoruz.”
Mart 2021’de ilk kısmının imza töreni gerçekleşen proje kapsamında, Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi ya da şantiye terminolojisi içinde “Del-Patlat” olarak bilinen tünel açma metoduyla 37,9 kilometrelik 11 tünel yapıldığını ve bu kapsamda ayrıca uzunlukları 452 ve 647 metre olan iki viyadük inşaatının da bulunduğunu aktaran Arıoğlu, şunları kaydetti:
“Yapı Merkezi liderliğindeki konsorsiyumumuz, jeolojik geçmişi 600 bin yıllık karstik mağara oluşumları ve yer yer ezilme zonları içeren bu önemli projeyi başarıyla yürütmekte. Çevre ve halk sağlığı gözetilerek yürütülen proje kapsamında bugüne kadar 1000 ton civarında patlayıcı kullandık. Yüzde 70’i tamamlanan projeyi 2025 sonuna kadar bitirmeyi, 2026’da da hizmete açmayı hedefliyoruz.”
Ülkenin en önemli altyapı projelerinden olan tünel inşaatında, Yapı Merkezi olarak önemli rol oynadıklarına işaret eden Oral, bu projenin şirketleri için de Avrupa’ya açılan kapı olduğunu bildirdi.
Oral, projede en büyük zorluğun tünel kazıları sırasında keşfedilen mağaralar olduğunu belirterek, şu ana kadar 83 noktada mağaraya rastlandığını dile getirdi.
Mağaralara zarar vermeden emniyetli şekilde takviye sisteminin oluşturulması ve gerekli tedbirlerin alınmasının ardından çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Oral, şu değerlendirmede bulundu:
“Her mağara keşfi hem ilginç hem de güzel görüntüler oluşturuyor fakat projenin ilerlemesini oldukça geciktiriyor. Bazen birkaç gün bazen birkaç hafta işlerin durması, durum tespiti, takviye yönteminin belirlenmesi ve sonra belirlenen takviye sisteminin uygulanması uzun zaman alabiliyor. Tüm bu zorluklara rağmen, deneyimli mühendisler ve uzmanlar, takviye çözümleri ve bazen yeni fikirler üreterek projenin ilerlemesini sağlıyor. Diğer bir zorluk da insan kaynağı. Slovenya’da tünellerde çalışacak işçi bulmanın zor olması ve Türkiye’den işçi getirmenin de uzun sürmesi nedeniyle komşu ülkelerden işçilere ihtiyaç duyuldu. 50’si mühendis toplam 750 kişinin çalıştığı projede, işçilerinin 500’ü Türkler, kalanı da farklı ülkelerden oluşuyor. Ayrıca İtalyan, Hırvat ve Avusturyalı taşeron firmalarla çalışıyoruz.”
Viyadüklerin şeklinin yarışmayla belirlendiğini anlatan Oral, lokal ekonomiye destek vermek için küçük üreticilerle çalıştıklarını, çiftçilerden ürünler aldıklarını, yetimhane ve hastane ziyaretleri gerçekleştirdiklerini, amatör kulüplere destek verdiklerini sözlerine ekledi.