Tabanlıoğlu Mimarlık, uluslararası arenada başarı kazanmaya devam ediyor. Tabanlıoğlu, Beyazıt Kütüphanesi Yenileme Projesi ile Avrupa’nın en prestijli mesleki değerlendirmelerden biri olan Mies Van Der Rohe Ödülü 2017'de yüzlerce projeyi geride bıraktı.
Mies Van Der Rohe Ödülü 2017’de ilk aşamada Avrupa’nın birçok ülkesinden nomine edilmiş 355 proje değerlendirildi. StephenBates, GonçaloByrne, Peter CacholaSchmal, Pelin Derviş, DominiqueJakob, JuuliaKauste ve Ma?gorzataOmilanowska’den oluşan jüri ilk aşamada en iyi 40 projeyi seçti.
Avrupa Komisyonu ve Miesvan der Rohe Vakfı’nın ilan ettiği seçkinin ülke bazında dağılımıFransa,Portekiz, Birleşik Krallık’tan 4’er; Danimarka, İspanya, Finlandiya, Hollandave Norveç’ten 3’er;Belçika, Almanya, İrlanda ve Türkiye’den2’şerve İtalya, Litvanya Polonya, Romanya ve İsveç’ten 1’er proje şeklinde gerçekleşti. Projelerin bulundukları bölgelerdeki coğrafi dağılımlarına bakıldığında, 24'ünün şehir merkezinde, 9'unun doğal çevrede ve 7'sinin ise kentin periferinde yer aldığı görülüyor.Finalist olarak, özellikle kent, konut meselesi, miras ve bellek değerlerini gözeterek seçilen 40 proje, günümüzün çağdaş imkânları ve yönelimlerini vurguluyor.
Jüri değerlendirmesinde, çalışmaların üçte birini, çağdaş mimarinin yapılı çevre ile ilişkisinde elde ettiği başarıyı,diğer üçte birini ise çağdaş konut çözümlerini takdir ederek seçkiye layık buldu.2018 "Avrupa Kültür Mirası Yılı" tarafından vurgulanan öncelikler arasında tarihi kentselpeyzaj yönetimi yer alıyor.
Ödül töreni Mayıs’ta Barselona’da
Şubat ortasında yapılacak olan üçüncü değerlendirmede bu 40 finalist arasından seçilecek 5 proje Mayıs ayı ortasında ilan edilecek olan Miesvan der Rohe Ödülü için son aşamada yarışacak.
Ödül Töreni, 26 Mayıs 2017'de Barselona'daki Miesvan der RohePavyonu’nda gerçekleşecek Kutlamanın yanısıra sergi, konferans ve çeşitli oturumlarda finalistler,jüri üyeleri, temsilciler ve konukları bir araya gelecek. Aday gösterilmiş 355 eserin tamamını kapsayan sergi Barselona Mimarlık Fakültesinde (ETSAB) ziyaret edilebilir.
Beyazıt Kütüphanesi projesi örnek niteliğinde
Beyazıt Devlet Kütüphanesi ve Yazma Eserler Kütüphanesi’nin restorasyonu, mekânın ruhunu canlandıran, tarihi dokuya eklemlenen modern altyapısı ile işlevsel olarak yapının ve kütüphane hizmetlerinin, etkinliğinin arttırılması nedeniyle ve bunu yaparken minimal müdahaleci tavrını koruması ile örnek niteliğinde değerlendirildi.
2017 Mies Van Der Rohe Ödülü (Ülkelerine Göre) Ön Seçim Listesi:
* NAVEZ – 5 socialunits as Northernentrance of Brusselsf (Brüksel, Belçika)
* PolyvalentInfrastructure (Spa, Belçika)
* Holmes Road Studios (Londra, Birleşik Krallık)
* ShepherdessWalkHousing (Londra, Birleşik Krallık)
* Ely Court (Londra, Birleşik Krallık)
* GranbyFour Streets (Liverpool, Birleşik Krallık)
* EuropeanHansemuseum (Lübeck, Danimarka)
* Barn (Fergitz, Danimarka)
* Kannikegården (Ribe, Danimarka)
* KvæsthusPier (Kopenhag, Danimarka)
* SkjernRiverPumpStations (Skjern, Danimarka)
* SuvelaChapel (Espoo, Finlandiya)
* Opinmäki School (Espoo, Finlandiya)
* PuukuokkaHousingBlock / house (Jyväskylä, Finlandiya)
* Community Workshop (Poigny-la-Forêt, Fransa)
* 59 Dwellings, NeppertGardensSocialHousing (Mulhouse, Haut-Rhin, Fransa)
* The RivesaltesMemorialMuseum (Ribesaltes, Fransa)
* Arianefutsalsportscomplex (Nice, Fransa)
* LandmarkNieuw-Bergen (Nieuw-Bergen, Hollanda)
* Timmerhuis (Rotterdam, Hollanda)
* deFlatKleiburg (Amsterdam, Hollanda)
* Model School Inchicore (Dublin, İrlanda)
* MerrionCricketPavilion (Dublin, İrlanda)
* Museum of theRoyalCollections (Madrid, İspanya)
* House 1014 (Granollers, İspanya)
* Collectivehousingforelderlypeopleandcivi (Barselona, İspanya)
* Östermalm'sTemporary Market Hall (Stockholm, İsveç)
* FondazionePrada (Milano, İtalya)
* RasuHouses (Vilnius, Litvanya)
* Weekend House at Sildegarnsholmen (Herøy, Norveç)
* Moholt 50I50 – TimberTowers (Trondheim, Norveç)
* EldhusøyaTouristRoute Project (Averøy, Norveç)
* KatynMuseum (Varşova, Polonya)
* House in Oeiras (Oeiras, Portekiz)
* Museum of Art, Architecture andTechnology (Lizbon, Portekiz)
* EDP Headquarters (Lizbon, Portekiz)
* Nadir AfonsoMuseumforContemporary Art (Chaves, Portekiz)
* Take a(l)titude (MuntanyesFagaras, Romanya)
* Angelos Organik Zeytinyağ Tesisi (İzmir, Türkiye)
* Beyazıt Devlet Kütüphanesi Renovasyon Projesi (İstanbul, Türkiye)
BEYAZIT KÜTÜPHANESİ RESTORASYON PROJESİ
İstanbul, 2005-2015
İNŞAAT ALANI: 2900 M2
İŞVEREN: T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI, AYDIN DOĞAN VAKFI, İSTANBUL İL ÖZEL İDARESİ
EDEBİ BAĞLANTILAR
Beyazıt Devlet Kütüphanesi, II. Sultan Beyazıt tarafından 16. yüzyılda inşa ettirilen, yapımı 1506'da tamamlanan, kentte kalan en eski emperyal cami olan Beyazıt Camii Külliyesinin bir bölümünün 1884 yılında dönüşümü ile kazanılmış mekanda "Kütüphane-i Umumi-i Osmani" adıyla, devlet eliyle kurulan ilk kütüphanedir. Bulunduğu yapı aslında, mekânsal olarak Beyazıt Meydanı'nı çevreleyen ve tanımlayan, mutfak, ilkokul, hastane, medrese ve hamam gibi birimlerden müteşekkil bir kompleksin çorba mutfağı ve Kervansaray idi.
Beyazıt Camii Külliyesi’nin bir parçası olan ve şu anda Beyazıt Devlet Kütüphanesi olarak kullanılan yapının rölöve, restitüsyon ve restorasyon çalışmalarına ek olarak modern bir kütüphane, eski kitapların korunduğu ve sergilendiği kamusal bir mekan olarak yeniden işlevlendirilme işi Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından gerçekleştirildi.
Bu yapınıniç mekânlarının hassas şekilde yeniden düzenlenmesinde ana yaklaşım, binanın tarihi dokusunu olduğu gibi koruyarak iyileştirmek ve yeni çağdaş mekânlar kazanırken, kıymetli arşivin teknolojik imkânlarla korunmasını sağlamak oldu.
Yeni uygulamalarla – öğeler eklemlenirken tarihi duvar ve zemin zedelenmeden -ana kabuk arasına konulan mesafe, malzemenin ve detayların keskin ancak uyumlu zıtlığı ile güncellenen mekânlar, avludan okuma salonlarına, kütüphaneninotantikaurasını güçlendirdi.
Var olan binanın ölçeğine ve patinasınasaygılı, doğal aydınlatma kriterlerini optimize edecek şekilde özellikle çoklu kubbeli çatısıyla uyumlu, mütevazı bir mimari yenileme ile kazanılan okuma mekanlarınınyanısıra, geleneksel raf sistemi yerine korumaya yönelik, cam kutular, orijinal strüktüre değmeyecek biçimde, müstakil birimler olarak planlandı.
Binanın yenilenen altyapısı içerisinde, yazma eserlerin ideal koşullarda saklanması için tasarlanan, siyah cam saydam cam küpler, özel olarak iklimlendirilmiş olmaları vasfıyla kitaplar için uzun vadeli koruma altyapısı sağlamanın ötesinde, özgün aydınlatmalarıyla mekanın hacminin korunması, saydamlıkları sayesinde de bu tarihi mekana en üst seviyede adapte olmalarıyla neticelendi.
Mekan içinde mekan yaratan bu kutuların içlerinde yer alan kitapların dışarıdan görülebilir ve kutulara girilebilir olması sayesinde, değerli kitapların sadece sergilenen değil aynı zamanda erişilebilir eserler olmaları temin edildi. Bu siyah cam kutular binanın yenilenmiş kabuğunda çevreleriyle kontrast teşkil ediyor olsalar da, özellikle sağladıkları yansımalarla, bulundukları mekanı güçlendirerek yeniden var ediyorlar.
İç avluya kontrollü bir atmosfer sağlamak ve günışığını filtrelemek amacıyla avlunun üzeri,hafif ve şeffaf bir malzeme olan ETFE (şişirilebilir membran) ile örtüldü. Aynı zamanda kubbeli yapıyla uyum sağlayan bu malzeme sayesinde avlunun çevresi ile görsel ilişkiyi sürdürmesi sağlandı. Bu avlu çeşitli toplantılara ev sahipliği yapacak, ya da sukunet sağlayacak bir ara mekân olarak ve sergilemeler için geniş ve her iklim koşulunda değerlendirilebilecek bir iç-dış mekan olarak kazanıldı.Küçük ve büyük okuma salonları, neredeyse müzeleşen nadir kitap ve el yazma kitapların sergi-depolama mekânları bu avlunun etrafında dizildi.
Stüdyo Dinnebier tarafından yapılan aydınlatma tasarımının bir parçası olarak duvar çizgisini izleyen, mekanik ve elektrik sistemlerini saklayan yükseltilmiş zeminin kenarlarındaki yumuşak ışıklandırma tüm mekanlara bir katman ekliyor; çevresiyle uyum içinde geometrileri derinlik kazandırırken, kompleksin mekansal ve tarihsel niteliklerini daha vurgulu, görünür hale getirdi.
Renovasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan Bizans dönemine ait kilisenin kalıntıları – tarihi binanın ruhuna saygı gösteren bir jest olarak – üzeri cam çatı ile örtülmek suretiyle korunaraksergilenmeye uygun hale gerildi, üzerinde yürünebilir bu cam örtü alternatifbir avlu olarak değerlendirildi.
Çağdaş standartların sağlandığı kütüphane nadir kitapların saklanması ve sergilenmesine olanak sağlayacak bir altyapıyla düzenlenmenin yanısıra çeşitli kültürel faaliyetlere ev sahipli yapacak mekanların kazanılmasıyla da kentsel bir çekim merkezi olmayı hedefliyor. Kütüphanenin etrafı günümüzde de, en az kütüphane kadar edebiyatla iç içe bağlantılar sunuyor; hemen dayandığı duvarın devamında sahaflar çarşısı ve sahaflardan önce – özellikle entelektüel buluşmalara yüzyıllarca mekân olmuş- değişmiş olsa da varlığını bugün de koruyan, kentsel bir buluşma mekânı olarak tarihi çınar altındaki “Küllük Kahvesi” varlıklarınısürdürürken meydanın bir diğer sınırında ise İstanbul Üniversitesinin ana kampüsü yer alıyor. Bu yenilemenin, şehrin eski kesiminde, tarihi yarımadanın Divanyolu'nun omurgasına bağlanan bölgede yer alan ve günümüzde de en hareketli kentsel mekanlardan biri olan, Beyazıt Meydanı’nın yeniden bir şehir meydanı olma vasfını geri kazanmasına vesile olması öngörülüyor,
Tabanlıoğlu’nun ‘Beyazıt Kütüphanesi Yenileme Projesi’ en iyi 40 çağdaş yapı arasında
PROJE BİLGİ FORMU
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR