Ermeniler tarafından Erzurum’da 1790 yılında inşa edilen Surp Minas Kilisesi, Türk sahibinin restorasyonuna ve yer değişikliğine izin vermemesinden dolayı harabe bir şekilde kentsel dönüşüm projesinin tam ortasında kaldı. Aziziye ilçesine bağlı Saltuklu Mahallesinde bulunan kilise bir yandan da definecilerin talanına uğradı.
Aziziye Belediyesi tarafından yapılan Gez Köy Kentsel Dönüşüm Projesinin tam ortasında kilisenin belediye tarafından restore edilerek kentsel dönüşüm projesine ortak edilmesi projesine ise kilisenin mülkünün Almanya’da yaşayan sahibi engel oldu.
Tarihi kilisenin mal sahibiyle yapılan görüşmelerde kesinlikle hiç bir sonuç elde edemediklerini ifade eden Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan; “İlçemizde Surp Minas adında bir kilise var. Bu kilise için daha önceden Anıtlar Kurulunun bir tescil kararı var. Biz Anıtlar Kurulu’na bu kilise için renovasyon projesini sunup onaylattık. Bu kilise tescillendiği için kamulaştırılmamış ve bu kilisenin bir sahibi var. Sahibi ise Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşı olduğunu biliyoruz. Biz kendisiyle birkaç defa görüştük. Görüşmelerimizde hiçbir şekilde sonuç elde edemedik. Tekliflerimizi maalesef kabul etmedi. Burada öncelikli olarak yapmamız gereken ilk şey bu kilisenin renovasyonunu yapmak. Yani orijinaline uygun bir şekilde yeniden bir tadilat yapmak. Bizler maliyetine rağmen elimizi taşın altına koyduk. Ama tadil edildikten sonra tahsisi ile ilgili mal sahibi ile herhangi bir anlaşma sağlanamadı. Biz diğer teklifimizde ise orijinaline uygun olarak başka bir yere de taşınmasını istedik. Mal sahibi onu da kabul etmedi. O bölgede şantiyeler var. TOKİ tarafından oraya 1013 tane konut yapılıyor. Ayrıca özel sektörün yapmış olduğu konutlar var.
Sahibi buraya geldi. Kendisiyle de avukatıyla da yüz yüze görüştük. Kilisenin harabe halde olduğunu kendisi de gayet net bir şekilde biliyor. Ama sonuç itibari ile belediyemize tahsis konusunda bir anlaşma olmadığı için bizde hiçbir işlem yapamıyoruz. Mal sahibinin kendisinin de yenileme projesini hayata geçirmesi mümkün fakat bunun maliyetine kendisinin katlanması lazım. Kendisi maalesef öyle bir girişimde de bulunmuyor.
Kilise tam Gez Köy Kentsel Dönüşüm Projesinin ortasında yer alıyor. Kilisenin büyüklüğü yaklaşık 250-300 metrekare ama etrafında Anıtlar Kurulu tarafından belirlenen bir koruma çemberi var. Dolayısıyla kentsel dönüşümü yaparken o koruma penceresine riayet ediyoruz. Bu da yaklaşık 2 dönümlük bir alanı kapsıyor. Bu anlamda yaklaşma sınırı ve binaların yaklaşma planları kentsel dönüşüm projesi onaylanırken ve uygulanırken Anıtlar Kuruluna onaylatıldı ve o alan bir şekilde kentsel dönüşümün haricinde bırakıldı.” dedi.