Her şeyden önce kentlerimizde yaşanmakta olan göç, çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın durdurulması için bir planlama yapılması zorunludur. Zira şehir planı ve mimarisi olmayan kentlerde yaşanan yoğunluk kaynaklı olumsuzluklar hesaba katıldığında ortaya çıkan tablo pek de iç açıcı değil.
Kentsel dönüşümün temel sebebi; çarpık kentleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan bozulmuş şehir düzeni, artan nüfus ve en önemlisi doğal afetler sonucu oluşabilecek risklerdir. Türkiye’de kentsel dönüşüm gerektiği gibi ilerliyor mu? Aslında kentsel dönüşümün ülkemizde bir sistem içinde ve ada bazlı ele alınmadığı sık sık gündeme gelmektedir. Dönüşüm uygulamaları bina bazında değil, ada bazında değerlendirilmelidir. Böylelikle kent bütünlüğü ve estetiği göz önünde bulundurularak; daha geniş yeşil alanlar, sokaklar ve yaşam alanları sunan kentler oluşur. Ayrıca büyük adalarda ortaya çıkarılacak projeler, kentsel dönüşümün sürecini de hızlandırmış olur. Bu yüzden kentsel dönüşüm sadece gayrimenkule odaklanmamalı, toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı da konunun içinde değerlendirilerek hareket edilmelidir. Dönüşüm süreciyle yapılandırılmaya başlanılan mekanların, kentin ruhuna ve kültürüne yakın unsurlar içermesi de bir diğer önemli konudur. İlk kez Ankara’da uygulanan Kentsel Dönüşüm Projeleri, gecekondu alanlarında, sanayi alanlarının kent merkezlerini terk etmesi sonucu oluşan boş alanlarda, olası bir doğal afette zarar görebileceği öngörülme şartı ile uygulanmıştır. Kentsel koruma, iyileştirme, yenileme, yeniden canlandırma ve soylulaştırma yöntemleri kullanılarak uygulanan kentsel dönüşüm uygulamalarında; İstanbul, İzmir ve Bursa, söz konusu yöntemler ile kentsel dönüşüm çalışmalarını gördüğümüz diğer şehirler olarak karşımıza çıkıyor. Yerel yönetimler ve müteahhitler çözüm odaklı anlayış ile birlikte kentlerin düzenini bozmayan, kentlere uyumlu, yaşam alanları sunan altyapı ve üst yapı uygulamaları için çabalarını artırarak sürdürülebilir hale getirilmelidir.
Küresel sistem içinde birbirleriyle ilişki içinde bulunan kentler birbirleriyle rekabet içine girmektedir. Son yıllarda kentlerin iç potansiyellerini kullanarak ve özgün niteliklerini ortaya çıkararak elde ettikleri başarılar kullanılmaya başlanmış ve bu durum kentlerin ticari ürünler gibi pazarlanmasını ve markalaşmasını gündeme getirmiştir. Ekonomik açıdan bakıldığında bir yere ne kadar turist ve yatırımcı gelirse, o bölgenin sosyal ve ekonomik olarak o kadar çok kalkındığı görülmektedir.
Sürdürülebilir turizm için daha yaşanabilir, foksiyonel, rekabetçi, ileri teknoloji kullanan, yenilikçi, nitelikli ve akıllı kentlere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Turizm sektörü dünyadaki ekonomik, teknolojik ve siyasal değişimlere paralel olarak hızla gelişmekte ve ülke ekonomilerinde önemli bir yer almaktadır. Bu durum dünya turizm pazarından daha fazla pay alma çabası içinde olan destinasyonlar arasında rekabeti arttırmaktadır. Destinasyonların rekabetçi pozisyonlarını koruyabilmeleri ve sürdürebilmeleri, turizm çekicilik unsurları olan çevresel kaynaklarını sürdürülebilirliğiyle mümkün olacaktır. Kültürel ve fiziki kaynakların korunması turizm ekonomisinde büyük bir önem taşımaktadır. Turizm, ekonomik, çevresel ve sosyal gelişmenin önemli bir nedeni olmakla birlikte kontrol edilmediğinde geri dönüşümü mümkün olmayan olumsuz etkileri de söz konusu olabilir. Bu nedenle turizm de temel amaç, kaynakların doğru kullanımı, gelişmenin sürdürülebilir olması ve bugünkü ve gelecekteki toplumların yaşam kalitesini iyileştirmek olmalıdır.
Mart 2017’de Trip Advisor kullanıcıları dünyada mutlaka gezilmesi gereken 25 şehri sıraladı ve İstanbul 11’üncü sırada yer aldı.
1- Bali – Endonezya
2- Londra – İngiltere
3- Paris – Fransa
4- Roma – İtalya
5- New York City – New York, ABD
6- Girit Adası – Yunanistan
7- Barselona – İspanya
8- Siem Reap – Kamboçya
9- Prag – Çekya
10- Phuket – Tayland
11- İstanbul – Türkiye
12- Jamaika,
13- Hoi An – Vietnam
14- St. Petersburg – Rusya
15- Roatan – Bay Adaları
16- Marakeş – Fas
17- Ambergris Caye – Belize
18- Rio De Janerio – Brezilya
19- St. Martin – St Maarten Adaları
20- Playa Del Carmen – Meksika
21- Dubai – Birleşik Arap Emirlikleri
22- Grand Cayman – Cayman Adaları
23- Katmandu – Nepal
24- Bora Bora – Fransız Sosyete Adaları
25- Cusco – Peru.
İstanbul birkaç sene önce dördüncü, sonra da birinci olduğu Trip Advisor En Güzel Destinasyonlar listesine 2017’de her şeye rağmen 11’inci sıradan yer aldı. Artık eski zevki, eğlencesi, rengi, çeşitliliği kalmamış olsa da İstanbul hâlâ birçok özelliğiyle en güzel turistik şehirlerden.
Tayfun Döşkaya
TD Hospitality Consulting